Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Eğitim - Öğretim > Kişisel Gelişim
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Barışın Hükümranlığı

Kişisel Gelişim kategorisinde açılmış olan Barışın Hükümranlığı konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 16.07.2014, 16:08   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Barışın Hükümranlığı

Barışın Hükümranlığı




Tanrı dedi ki:

Bir devrim oluşumunu yaşıyoruz. Bu barışçıl bir devrim. Bir grev değil. Bir oturma eylemi de değil. Bu Varlık. Varlık bir çatışmanın arasından ilerleyerek açıyor yolunu. Varlık hali dahilinde, Varoluş dahilinde nasıl bir çatışma olabilir ki?

Barış için her zaman çaba göstermiş olabilirsiniz, onun hasretini çekmiş, köklü bir değişiklik için savaşmış olabilirsiniz. Ancak burada işe yarayan şey barış için savaşmanız değildi. Barışa olan susamışlığınız hakikat buluyor sizin, çünkü içinizdeki barış bir kuyu gibi kana kana doluyor, sular gibi egonun üzerini basıyor ve dünyadaki saçmalıkları bastırıyor. Sizin barışa varmanız barış getiriyor. Siz barışı dünyada aramayın. Siz istediğiniz şey olduğunuz zaman, Dünya da sizin istediğiniz şey olacaktır. Ve sizin istediğiniz şey bir mütareke değildir, bir ricat, bir geri çekilme değildir; sizin istediğiniz barışa ermektir, barışın uyuşması, hüküm sürmesidir.

Barışın hükümranlığı herkesin hemfikir olması demek değildir. Barışın hükümranlığı kabuldür, nazik bir bakıştır, fikir ayrılıkları dahilinde bile Birliğin var olduğu gerçeğine yönelik aydınlık bir bakıştır. Bunu şu noktaya indirgeyebiliriz:

Barışın Birliğinden yana bir arayış içinde olduğunuzda onu bulursunuz. Barış ortaya çıkar. Birliğin arayışında olmak silahları indirmektir. Savaşarak isyan etmek size artık çekici gelmediğinden dolayı kavga dövüş de olmaz. Zevkten öte barışın arayışında olursunuz. Huzur ve barış kazanır, bunları verirsiniz.

Tepki veren bir yapıdan, bir reaktörden öte anlayışın alıcısı haline gelirsiniz. Haklı olduğunuz ya da size karşı hata yapıldığı nevi atık hiçbir şeyi ispat etmeye çalışmazsınız.

Bu bir barış sözleşmesi ya da barış zirvesi değildir. Aslen bu daha geniş bir açıdan, daha yüksek bir noktadan görmektir.

Bu sizin teslim olduğunuz anlamına gelmiyor. Bu, artık size zorunlu gelmeyen şeylerin peşini bıraktığınız anlamına geliyor. İçinizde artık öyle kabadayılık çağrıştıran dürtüler yok. Artık bastırmak, hakimiyet kurmak ya da tabi kılınıp boyunduruk altına girmek gibi düşünceler taşımıyorsunuz; çünkü barış bunlardan hiçbiri değil. Barış bir olur-luluk halidir. Ne benzerlere ne de farklılıklara saplanırsınız. Sahte bir fikir birliği hali yoktur. Uzlaşma dahi yoktur burada. Savaş sizinle uzlaşır. Barış değil.

Herkesin aslında siz olduğunuz, herkesin sizin kardeşiniz olduğu veya barışın sizin elinizde olduğu ne demektir, bunların anlamı nedir acaba? Savaşın Birliğe nüfuz etmesi, içine girmesi mümkün değildir. Bencilliğin bünyesinde, hiçbir şeyin kafi olmadığı hissi vardır. Daha fazla şekeriniz olması gerektiği, daha geniş arazilere sahip olmanız gerektiği veya kazanmış olmak için bir şeyler edinmeniz, almanız gerektiği hissi vardır. Almak kazanmanın zıttıdır. Güç kullanarak almak ise kazanmak bile değildir.

Canlarım, Benim canlarım, barış çok büyük bir kazanımdır. Hayatın barış çorbası mükemmel kıvama gelmiştir. Yeterince pişmiştir o. Bu barış çorbasının dostluk ve kardeşlik içinde tadına varılmalıdır artık.

Ya da hayatı bir şarkı olarak farz edin siz. Herkes için olan bir şarkı. Başkasının yazdığı bir şarkıyı herkes söyleyebilir. Bu şarkıyı söyleyemeyeceğinizi iddia eden bir Şarkı Polisi yoktur etrafta. Şarkılar söylenmek içindir. Şarkı söylemek doğal bir şeydir. Bir şarkıyı kim sahiplenebilir ve bunu ne dereceye kadar yapabilir ki?

Fakat bir hikaye vardır: Isınan ve soğuyan, üşüyen ve sıcak olan bir bedenin içinde yaşarsınız. Bazen bu beden o kadar üşür ki bir ateş yakar ve kıvılcımlar çıkar. Sizi temin ederim, o gezgin bedenin içinde mevcut olan ruhunuz yangınlar çıkarmaz, ateş yakmaz. Yakabildiğiniz o ateş fiziksel bir tepkidir. Bu tepkilere duygu adını verebilirsiniz. Varsayılan doğrularla, haklılıklarla sadece fiziksel bedenler kızışırlar. Ruhlar, “Burası senin değil Benim yerim. Senin yerin orada bitiyor, burada değil,” diye düşünmezler. Ruhlar, ki sizin ruhunuz da dahil, “Sen buraya oturamazsın. Sen başka yere oturmak zorundasın. Ya da git de kendi su haklarını al,” diye düşünmezler.

Sizi iyi bir konumda tutmayan, yüceltmeyen o eski düşünce kalıplarının dışına çıkmanızı tavsiye etmekten başka ne söyleyebilirim size. Benim bahsini ettiğim devrim budur işte. Savaşın yıkıntıları yerine bu devrim, barışın güzel meyvelerini taşımaktadır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural

__________________
Taklitler aslını yaşatır.
KIPSS.









Ben soğuk değilim,
siz cıvıksınız.

.
Jineps isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 04:54