Sadece bugün



Tanrı dedi ki:

Dünyanın onu inşa etmenize ihtiyacı vardır. Onu inşa edip yapılandırmıyorsanız kötüye gitmesine izin vermiş olursunuz. Dünya, onun devamlılığını sağlamanıza ihtiyaç duymaktadır.
Etliye sütlüye karışmadan ellerinizi dünyadan çekemezsiniz. Onun üzerinde bir etkiniz vardır. Elleriniz dünyanın üzerindedir. Merdivendeki güçlü bir basamak gibisiniz siz.
Yumruklarınızı sıkıp arbedenin ortasına atlamanız gerektiği anlamında değildir bu. Düşünceleriniz. Düşüncelerinizi sakın göz ardı etmeyin. Bırakın düşünceleriniz dünyanın problemlerini çözsün. Dünyadaki sorunlar düşüncelerinizle çözülsün.
Geçmişi serbest bırakmaktan sık sık bahsediyoruz. Geçmişi serbest bırakmak öyle büyük bir mesele değildir. Bunun anlamı, asıl önemli olan şeyin bugün olduğudur. Daha önceleri her ne olmuşsa bunların bugünle bir bağı, bağlantısı yoktur. Ah, siz tabii ki bir sürü bağlantı kuruyorsunuz ama bunları artık bir kenara bırakabilir, serbest kılabilirsiniz. Eğer önemli olan bugünse, o halde bugün önemlidir.
Bugün kırmızı bir halı gibi önünüze serilidir.
Bugünü üzeri ışıl ışıl deniz kabukları ve şaşırtıcı nesnelerle kaplı bir kumsal olarak düşünün. Aslına bakarsanız bugün ne bulacağınızı bilemezsiniz. Dün bulduklarınız ise dünde bulduklarınızdır.
Bugünün kendi ayakları üzerinde durma, kendi göbeğini kendisi kesme olasılığını farz edin. Bu harikadır çünkü her gün yenidir ve sizin de ona dahil olma gibi bir imtiyazınız vardır.
Dün ne olduğunuzu düşünürseniz düşünün, bugün siz sizsiniz. Geçmişte neyse ne, bugün yeniden başlarsınız. Dünün adımları, dünün adımlarıdır bugün yeninden onların peşinden gitmeniz gerekmez.
Dün her ne iseniz, bugün bir başkasısınız.
Bugün sizin başlangıç noktanızdır. Yeniden başlayın. Tekrar başa dönmeyin. Sadece, size vaat ettikleriyle birlikte bugüne başlayın.
Eğer dün caninin tekiyseniz, bugün bir aziz olabilirsiniz. İstediğiniz her şey olabilirsiniz. Başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü asla dert etmeyin. Onların düşüncelerinin, kanaatlerinin sizi olduğunuz yerde tutan çiviler olmasına izin vermeyin. Bırakın fikirleri başınızın üzerinden uçup giden kuşlar gibi olsun.
Siz bir olasılıksınız. Önceden belirlenmiş bir sonuç değilsiniz.
Sizi yarattığım zaman, tamlığı yarattım Ben. İşte bu yüzden siz tüm olasılıklarsınız. Dün ne olduğunuz da bunlardan sadece biri.
Dün oynamış olduğunuz rol sadece dün oynadığınız bir rol.
Bugün, tüm o karakterler yelpazesinin hepsini içermeyebilir ama siz yenisiniz. Daha önce fark edilmemiş olabilirsiniz. Kendinizi daha önce fark etmemiş, kendinize dikkat etmemiş olabilirsiniz. Bugün kendinizi fark edin ve bir yandan dalga dalga inip çıkan hayatın tamamı ile yurttaş olurken şefkatinizin ışığı içinde girişin işe.
Bugüne doğmanızı bekleyen insanların kalp atışlarını duyuyor musunuz?
Gün, ihtiyari bir anlaşmadır. Her yeni gün uyanmak, dünyada sürekli devinim ve değişim halinde olanın durağan bir resmidir sadece.
Siz her zaman denizden yükseliyor, güneş gibi doğuyorsunuz.
Başlamalar, durmalar yok. Alınan nefesler, tutulan nefesler ve verilen nefesler var. Fakat bunların hepsi tek bir devinim.
Tüm kainat kesişim halindedir. Ve bu da sizin içinizde olur.
Dünya sizin kalp atışlarınıza göre çarpar.
Kainatın ses kaynağısınız.
Dünya sizin ritminizle dans eder.
Hayatın tam ortasındasınız. Bir köşede, örtülerin altındayken de Ana Cadde’de olduğunuzdan daha değersiz değilsiniz.
Kalabalıklarla ya da ıssızlık içinde hayatın içindeki yolunuzu kat ediyor ve böylelikle kalabalığı da taşıyorsunuz. Etkiniz çok büyük. Siz ki hayat boyunca sürüklenip gelensiniz hayata güç ve moral de veriyorsunuz. Tüm Yaradılış’ın ne denli özünde, ne denli yapısında olduğunuz öyle hayret vericidir ki! Hayat denen bu fenomen dahilinde, Yaradılış için ne denli yaşamsal, ne denli işlevsel, ne kadar güzel, ne kadar umut ve doygunluk verici ve ne kadar harika olduğunuz hayret verici bir şeydir.
Çeviren: Engin Zeyno Vural