Bir başka saksıya dikilen bir çiçek



Tanrı dedi ki:
Kendiniz için, dünya ve Benim için taşıdığınız değeri bilmeniz elzemdir. Lakin nasıl da kolay unutursunuz. Siz ki altınsınız, siz ki Benim altınımsınız genellikle sadece pas görür ve bunu kendi suretiniz, kendi resminiz olarak kabullenirsiniz.
Hakiki Altınsınız. Bu sadece ruhun olabileceği bir şeydir.
Dünyada oynadığınız rol, oynadığınız roldür. Bu rol siz değilsiniz.
Ruh yanınızı daha çok öne çıkarın, etkin kılın. Tabii ki dünyaya ve kendinize yönelik temsilinizden, sunuşunuzdan çok daha fazlasısınız. Kendinizi kandırabilirsiniz. Dünyayı kandırabilirsiniz ama Beni kandıramazsınız. Pasın altında size ait olan Tanrı’nın Yüreğini görüyorum Ben ve size de bunu görmenizi salık veriyorum.
Bırakın zihniniz, aklınız bir elek olsun. Sadece elekte kalan parçalar akıp gitmeyecek denli büyüktür. Küçük yargılarınız, süfli değerlendirmeleriniz zihin süzgecinizden akıp gitsin. Geride kalanlara önem verin siz. Gitmesi gerekenleri bırakın gitsin onlar.
Dünyanın gözünde gelmiş geçmiş en berbat, en korkunç insan bile olsanız; insanları dolandırmış, sakatlamış, öldürmüş, kaçırmış da olsanız, çalıp çırpmış, yaşlı kadınlara çelmeler takmış bile olsanız kendinizi hakiki Benliğinizden mahrum bırakmanız, bunu inkar etmeniz Bana göre daha kötüdür. Siz üzeri kaplanmış altınsınız. Hakiki Altın yanınız mevcuttur, var olan budur. Hakiki Benliğinizi başka renklerle boyamıştınız, ama bunlardan hiçbiri de gerçek renginiz değildir. Canlarım, o boyayı çıkarın üzerinizden. Olduğunuz altını görmeye başlayın. Eğer size altınsınız diyorsam Ben, öylesiniz. Başka yolu yok bunun.
Eylemleriniz, amelleriniz ne olursa olsun, siz bunlar değilsiniz. Hatalarınız değilsiniz. Kaygılarınız, kuruntularınız değilsiniz. Korkularınız değilsiniz. Kendinizde eksiklik gördüğünüzde yanlış görüyorsunuz demektir. Umutsuzluğa kapılmayın. Görüşünüz düzelebilir pek ala. Kendinize yönelik imgenizi düzeltin artık. Hakikatiniz o yüzeyde görünen değildir. Sizi insan yapan yanınız Gerçeğiniz değildir. Öyle olmadığını biliyorsunuz. Söylediklerimle hemfikir değilseniz bile razı olun bari, uyum gösterin. Farklı bir şekilde algılamaya, görmeye başlayın. Kötü bir çocuk değilsiniz. Yapabileceğinizin en fazlası öyleymiş gibi davranmaktır. “Mış gibi” yapmayı bırakın. Yüreğinizin altınına geri dönün. Derinliklerinizi bilin. Size gerçekmiş gibi görünen şeyin kötü bir rüya ya da bir film olduğunu bilin. Her sabah rüyalarınızdan uyanıyorsunuz. Rüya ise yanılsamadan, illüzyondan başka nedir ki? Hayatınıza yönelik algınız de hayatınız da kötü bir filmse şayet, dışarı çıkıp gideceğiniz filmlerin de hayat sinemasında gösterildiklerini bilin o zaman. Tekrar tekrar oynattığınız bu filmler kafidir artık.
Bugün yeni bir gündür. İstediğiniz her şey olabilirsiniz. Eğer şimdiye kadar kötü bir çocuktuysanız da önemi yok. Bugün iyi bir çocuk olabilirsiniz. Hakikatiniz iyi bir çocuktur sizin. Hakiki Renklerinizi göstermeyen o maskeyi çıkarın. Benim yüreğimden doğdunuz ki masumsunuz; masum saf demektir, som demektir, arı anlamına gelir o.
Hakikatinizi yansıtmayan hangi eylemleri yapmış olursanız olun bunlar size ait değildir, himaye etmeniz için değildir. Kendinize yönelik imgeniz, resminiz hatalıydı. Hataların, yanlışlıkların silinmesi gerekir. Kusurlu eylemlerinizin, kabahatlerinizin tamamını silin şimdi. Bunlar size ait değildir. Bırakın gitsinler.
Bugün bir başka saksıya dikilen bir çiçeksiniz siz.
Bugün kendinizi Yüreğimin Gülü olarak fark ediyor, böyle idrak ediyorsunuz. Benim olduğunuzu kabul edin. Kendinizin değilsiniz. Benimsiniz. Kendimi size bağlamış, size mühürlemiştim Ben. Hakikatte, Benim Hakikatimden daha az değilsiniz. Beni onurlandırın ve Kendinizi onurlandırın. Bugün, olmak istediğiniz her şeyi olabilirsiniz. Olun öyleyse.
Çeviren: Engin Zeyno Vural