Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Kişisel Gelişim (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/)
-   -   Kutsal Benliğiniz (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/124035-kutsal-benliginiz.html)

Jineps 31.07.2014 22:20

Kutsal Benliğiniz
 
Kutsal Benliğiniz

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Tanrı dedi ki:

“Varsayılan, sözde siz” acıyı, ızdırabı gayet iyi bildiğinize göre bu acı çeken kim öyleyse? Bu konuda uzmanlaşmış, branşlaşmış olmalısınız. Öyleyse bu acı çeken kim acaba? Ben değilim. Izdırabı bilmem, tanımam Ben. Tüm bildiğim sevgidir. Bana refakat eden şey sevgidir, ızdırap değil.

Ayrılmışlık duygusu içinde olan, bir nevi ayrılık hissi taşıyan sizler ızdırapta ne fayda görüyorsunuz peki? Size ne gibi bir yarar sağlıyor? Size göz yaşı döktürüyor, aslen kırılmaz yapıda olan kalbinizi kırp parçalıyor adeta ve sizi bir yanılsamanın içine batırıyor iyice. Bu yanılsama ise sizi önünde diz çöktürmekte, peşine takıp sürüklemekte son derece mahir.

Burada sizinle sanki bir başkasıymışsınız gibi konuşuyorum, çünkü Benim ızdırap çekmemin mümkünü yok. Yaradanım Ben ve ne yarattığımı da biliyorum. Izdırap değildi bu. Öyleyse bunu siz yaratmış olmalısınız. Peki ne amaçla? Gücünüzü göstermek için mi? Şikayet etmek, yakınmak için mi? İyice ızdıraba batmak ve ilahi düşünceyi suistimal edip kötüye kullanmak için mi?

Sanki zaman ve mekan mevhumları gerçekmiş gibi kendinizi nasıl da tekrar tekrar böylesi sıkıntılı hallerin içinde buluyorsunuz? Halbuki zaman da mekan da sadece birer hologram olarak farz edilebilirler; aklı zıvanasından çıkmış, kendini kaybetmiş ve sizin Hakikatinizi maskeleyen hologramlar olarak.

Yanılsamalarınızla aranızdaki bağı ortadan kaldırmak isterdim Ben, zira sizin yaptığınız gibi yanılsamalar içinde yaşamak – yanılsamaların doğası gereği- ancak hayalkırıklığına uğramanıza yol açabilir. Izdırap dahilinde deneyimlenen şeyler de bu noktadadır işte. Aslını isterseniz yanılsama, dahilinde yaşanmayacak denli berbat bir zaman ve mekandır çoğunlukla. Sonu gelmeyen bir drama, kinaye ve terördür. Ayrı düşmüşlük, ayrılmışlık hali dahilinde bulunulacak bir mekan değildir. Sinir bozucudur bu.

Benim o sevgili hayvanlarım gibi olun siz daha ziyade; şu anı Ebedi ve Ezeli olarak bilerek çayırlarda otlamakta ya da ağaçlara tırmanmaktadır onlar. Onlardan daha çok şey öğrenin. Bugünün tadını çıkarın. Neyin önemli olduğunu idrak edin. Sevgiyi bilin ve onu verin, çünkü önemli olan sevgidir. Kendinizi bu kadar dahil ettiğiniz, angaje ettiğiniz şeylerin çoğu önemli değildir, hiç de önemli değildir aslında; sadece siz ve dünya önemli olduklarını düşünürsünüz.

Tüm nazik ve uygun davranışlar, nazik ve uygun davranışlardır sadece. Tüm münakaşalar münakaşadır sadece. Gelip geçici her şey -ki zamanın dahilinde göreli hayatın olabileceği de sadece budur – geçicidir.

Dünya üzerinde gezinen Ruhumsunuz ve Bir’in Birliğini, Her Şey Olanın Birliğini, Sevginin rakipsiz, rötarsız ve kendisine yönelik hiçbir müdahaleye mahal vermeyen Birliğini bilmiyorsunuz, bu nasıl olabilir? Lakin “Bizim Birliğimizi bilmediğinizi, idrak etmediğinizi” söylemek, içinde yaşadığınız bilinç seviyesini tamı tamına tarif eden bir ifade olmuyor mu?

Bu bilinç halini bırakın ve Kim olduğunuzu, her daim Kim olduğunuzu bilin. Asla Birlikten daha azı olmadınız. Bunun aksini hayal ediyordunuz; ama evet bu, Yeryüzünde oynadığınız oyundu sizin. Sanki bu oyunu oynamak zorundaydınız, sanki başka seçeneğiniz yoktu.

Farklı bir geziye çıkarın Beni. Yemyeşil kırlara ve sakin sulara götürün. Bir başka şekilde ifade edersek şayet; anlamanın, idrak etmenin ötesine geçen, onu aşan sevgi ve huzurun dahilinde yerleşik olun. Kendinizi baştan başa içine soktuğunuz bu çatışmayı, bu çekişmeyi anlayamıyorsunuz. Eğer anlayamıyorsanız da kendinizi sevgi ve huzurla bağlantılı kılın, angaje edin, varsın anlamayın. Bilhassa savaş ve onun tüm entrikaları olsun – sevgi, huzur ve barışı da anlamakla uğraşmayın, anlamayın.

Sevgiyi, huzuru ve barışı üzerinize bir deneyin; size tamı tamına uyduklarını göreceksiniz. Hakikate illüzyonlara inandığınızdan daha çok inanın siz. Kendi Benliğinizin Hakikatine inanın, Ben olduğunuzu bilin. Cennet üzerinde gezinen gözlerime denk bir hızla Dünya üzerinde de dolaştığımı bilin. Ayaklarımın sıkı sıkıya Cennet’te olduğunu -ki burası bulunduğum yerdir BENİM-, benden ayrı olduğunuzu düşünen sizlerin benden ayrı olmaktan ziyade Benim parçam olduğunuzu, bundan da öte Benim BÜTÜNÜM olduğunuzu ve bunun Gerçek olduğunu, bir nebze eksiğinin bile Gerçeği ifade etmediğini bilin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural


Saat: 00:01

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.