Sevgiyle dolmanız gerekir, böylesi murad edilir.



Tanrı dedi ki:

Size duyduğum sevgiyi tam anlamıyla bilseniz dünyadaki en mutlu insan olurdunuz. Durum bu. Eğer mutluluktan daha az, daha yetersiz hisler içindeyseniz size duyduğum sevginin boyutlarını bilmiyorsunuzdur. Size olan sevgim ışıl ışıl parlamaktadır. Bu durumda uzaklara, başka yerlere bakan siz olmalısınız. Benim ya da bir başkasının sizi Benim sevdiğim kadar sevebileceğine inanmayıp -Beni işaret etmeniz, Bana dönmeniz daha hayırlı olacakken- parmağınızla hayatınızı işaret ediyorsunuz siz.

Gözlerime bakmaya cesaret edin, çünkü sevginin gözleridir Onlar. Sevgim sizindir. Size ulaşmasına müsaade edin. Sevgimin her bir hücrenize ulaşmasına müsaade edin. Yüreğinizden ve Benim yüreğimin de sizinkinin içinde nasıl mukim olduğundan yeterince söz ettik.

Şimdi gelin de hücrelerinizden bahsedelim. Sevgimin teker teker her bir hücrenizden içeri girmekte olduğunu hissedin. Bedeniniz olarak adlandırdığım fiziksel mekanizmanın her bir hücresi dahilinde Benim DNA’m mevcuttur.

Yüreğiniz Benim yüreğimdir. Yüreğiniz sizinkiyle sarılıdır, sizinki de Benimkiyle; iç içedir onlar. Aynı şekilde DNA’m da hücrelerinizi doldurmaktadır. DNA’m sevgidir Benim. Sevgimin hücrelerinizi, doldurmasına müsaade edin. Sevgimin bedeninizdeki her bir hücreden içeri girmekte olduğunu hissedin. Sevgimden, hücrelerinizi dolduran bir çağlayan olsun. Sevgim sel gibi bassın hücrelerinizi.

Karnınızı yiyeceklerle doldurduğunuz gibi hücrelerinizi de Benim sevgimle doldurun. Bunda aşırıya kaçmanız, hücrelerinizi aşırı doldurmanız mümkün değildir. Hücrelerinizin biri biriyle olan yakınlığı dahilinde etrafa saçılan, boşa giden aşırıya kaçan bir sevgi durumu olamaz. Hücresel yapınız Benim sevgimden yaratılmıştır. Benim sevgim için yaratılmıştır.

Kalbinizin sevgiyle coşması, tomurcuklar açması gibi hücreleriniz de sevgiyle dolup taşmakta, onunla coşmaktadır. Sevginin aşırısı olamaz. Sevgi kapsamınızdır sizin. Sevgiyle dolmanız gerekir, böylesi murad edilir. DNA’m sevgidir. Mevcudiyetiniz sevgidir.

Sevgim olun. Sevgimle dolu olun. Benim fiziksel bir tezahürüm, ifademsiniz. Benim suretimden yaratılmış olduğunuz ifadesi başka ne anlama gelebilir ki? Kendimin Kendisi kıldım sizi Ben.

Sevgimin ışık olduğunu farz edin, böylelikle ışığımın her bir hücrenizi doldurmasına müsaade din. Bedeniniz tek bir olağanüstü ışık hücresi olsun. Bu gerçek ışık bitmez-tükenmez, ebedi olandır. Asla sönmez. Her zaman yanık kalır.

Artık Beni yansıtmaktan korkmayın. Benim ışığımı yansıtmak için varsınız. Kendinizi ışığımla doldurun, ki böylelikle gerçekten Dünyanın Işığı olursunuz. Onu ortaya koyarak, göstererek ışığımı kaybetmezsiniz. Işığımı kendinize gösterin. Kendinizden başlayın.

Eğer bir fotoğrafınızı çekecek olsam ve onu size versem ışıktan başka bir şey görmezsiniz. Dönen, hareket halinde olan altından bir ışık görürsünüz. Siz bir ışık varlığısınız. Farklı bir resmini görmekte olan bir Işık Varlığısınız. Kendinize farklı bir şekilde bakmanın zamanı değil mi artık?

Kendinizi olduğunuzdan daha az bir ışık dahilinde görmenin hayrı ne? Ne faydası var bunun? Görmeyi başaramadığım bir nimet mi var bunda?

Haklı olduğunuzu, Benim de yanıldığımı düşünmüyorsunuz değil mi? Gözlerinizin Benimkilerden daha iyi olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi?

Benim düşünme biçimimi, görüş şeklimi, bakış açımı ne zaman benimseyeceksiniz acaba? Herhalde Benim sizin düşünce biçiminizi benimsemem gerektiğini düşünmüyorsunuzdur değil mi?

Gözlerinizi söylediklerimin hakikatine henüz açmamışsanız şimdi açın. Yüreğinizi açın. Hücrelerinizi açın ve içeri girmeme müsaade edin. Farkındalığınız dahiline alın Beni. Farkındalığımı sizinki kılın.

Çeviren: Engin Zeyno Vural