Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Son Ada - Zülfü Livaneli
Son Ada - Zülfü Livaneli
"Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-
Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu."
Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.
Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.
Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...
"Livaneli'nin bu benzersiz yaratıcı romanında, insan yapısı otoriteyle karşı karşıya... Yazar bizi dünyamız üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Mutlaka okunmalı."
-Prof. Lenore Martin, Harvard Üniversitesi-
"Romanı bitirdiğinizde, bir yurdu yok eden kişilerin, küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin doğal olduğunu anlıyorsunuz."
-Hasan Akarsu, Cumhuriyet-
(Tanıtım Bülteninden )
Son Ada - Zülfü Livaneli Kitabından Alıntılar, Kitabından Sözler
Ömür boyu içinden çıkılmayan her anın lezzetiyle dolup yalan bir sığınaktı, birbirimizde bulduğumuz.
~
Tekrar insanlar mı olaylara göre değişir, yoksa olaylar mı insanlara göre oluşur diye sordum kendi kendime.
~
" Hanımefendi, siz pelikanlarin yavrularını nasıl beslediğini biliyor musunuz? "
"Hayır"
"Anne Pelikan, yavrularinin açlık çektiğini görürse, kendi etinden parça kopararak onları besler. "
~
Bu dünyada iyiler ve kötüler vardır. Kimin neye göre iyi ya da kötü olduğunu bilmiyordum ama durum açıktı işte.
~
Bir sözlük yazarı kitapla ilgili şu şekilde yorum yapmış;
Şezlongda güneşlenirken okunup bitirilebilecek roman. evet bendeki tanımı bu, çünkü hayvan çiftliği nden esinilip başkana köpekbalığı denmesi, insanlara hayvan benzetmeleri yapılması (bakkalın oğluna martı benzetmesi), kocasından her gün dayak yediği halde bi şey yapamayan ama yılan gördü mü pat öldüren bir karakterin varlığı, anlatıcının gerekli gereksiz her yerde lara’ya aşkını ve onla sevişmelerini vurgulayıp yapay görünmesi, yazar gerçeğinin fotoğraf taratıldıktan niye aylar hatta yıllar sonra ortaya çıktığı falan hep eksi puanlar. buna iyi distopya diyen 1984ü okusun allah aşkına. kitabın tek artısı sürükleyiciliği. güneşlenirken okuyup sonra hım tamam deyip kapatacağınız bir kitap maalesef.
Başka bir kitap yorumu;
Hep güvendiğim hep inandığım insan, gerçeği herkesten en az on sene önce gören sevgili livaneli'nin yine yanıltmadığı, sade ve duru anlatımıyla insanı büyüleyen kitabı.
Kitapla ilgili bir yorum daha paylaşmak istedim;
Livaneli’nin 2008’de yayımlanan romanı.
ilk defa kullandığı dil bu kadar yalın, ama bir o kadar çarpıcı. bunu kitabın başında değil belki ama sonunda anlıyorsunuz.
birilerinin peşinden sürüklenip nasıl da cennetleri cehennemlere dönüştürüyoruz aslında dedim bittiğinde. bunu dünyamıza, ülkemize, hatta kendi hayatlarımıza yapıyoruz. sonra da akıntıya kapılıp cehenneme çevirdiğimiz hayatlarımıza çaresizce bakıyoruz.
~
Siz de bu kitabı okuduysanız lütfen yorum bırakın.
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.