Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Kitap Tanıtımları (https://www.forumaski.com/kitap-tanitimlari/)
-   -   Anamın Kitabı Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU (https://www.forumaski.com/kitap-tanitimlari/40131-anamin-kitabi-ozeti-yakup-kadri-karaosmanoglu.html)

Jaqen 05.07.2013 10:51

Anamın Kitabı Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU
 
Anamın Kitabı Özeti Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU

KİTABIN KONUSUocukluk yıllarında çok acı çekmiş bir çocuğun bu anılarının onu nasıl etkilediğini ve sonuçlarını anlatır.
KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun belki bütün romanlarımın anahtarlarını verdiğim kitabım dediği “Anamın Kitabı”onun en önemli eserlerinden biridir. Eserde yazar çocukluk anılarından bahsetmekte bunu yaparken de şuuraltı tekniğinden yararlanmaktadır. İnsanın alınyazısının çocuklukta yazıldığını ve hangi yaşa girerse girsin şuuraltında daima çocukluk kaldığını savunur.
Yakup Kadri Aydın ve Manisa’da hüküm sürmüş Karaosmanoğulları sülalesine mensuptur. Yazar altı yaşına kadar babasının Mısır’daki İbrahim Paşa Konağına yerleşmiş ve İkbal Hanımla evlenene kadar burada yaşamıştır. İkbal Hanımla evlendikten sonra Kahire’ye yerleşmiştir. Daha sonra İbrahim Paşanın ölmesi nedeniyle Manisa’ya yerleşmiştir. Eser hayatının doğrudan doğruya bu bölümleriyle ilgilidir.
Yazar babasını çevresinde çok saygın bir kişiliğe sahip olmasına rağmen sevmez. Babasının konuşma tarzı hareketleri konuşması ve bilhassa annesine karşı olan davranışları yazara çok ilkel gelir. Nitekim babası eve geldiğinde önüne konulan terlikleri giydikten sonra annesini peşinden sürükler kendisi ile ilgilenilmekte biraz gecikilse evi velveleye vererek huzursuzluk çıkartır.
Yazarda geçmişe daima bir özlem vardır. Lalasıyla Nil boyunca Ehramlara doğru ya da şehrin kalabalık caddelerine doğru yapılan gezintiler hele babasıyla şehrin hayvanat bahçesi karakterindeki “Özbekiye Bahçesine” yaptığı araba gezintileri onun için tadına varılmaz saatlerdir.
Mısır’daki bu ihtişam dolu çocukluk günlerini altı yaşında geldiği Manisa’daki sıkıntılı günler takip eder. Burada okula giderken uyku sersemi kalkışını eline “Amme Cüzzü” tutuşturularak sokak kapısından dışarı bırakılıverişini kendisine kahvaltı olarak bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peyniri sunuluşunu hiç unutmaz. Hele okula giderken yolun bozukluğu onun için işkence dolu saatlerdir.
Okul hayatı ise ona göre pek verimsizdir. Okulun doksanlık kapıcısı onu teneffüslerde rahat bırakmaz. Sınıf hocası Mustafa Efendinin daima çatık ve kızgın suratı okulun müdürü Hüseyin Efendinin şimşir sopası da onu rahatsız etmektedir. Ama yazarı mektepten asıl yıldıran okulun pisliği ve mundarlığıdır. Bu nedenle biraz utangaçlığından bilhassada bu ağır koku yüzünden annesinin kendisine hazırladığı yemeği bile yemez arkadaşlarına bırakır.
Mısır dönüşü Karaosmanoğulları sülalesi kendilerine itibar göstermediğinden sıkıntılı günler yaşarlar. Kendilerine babasının arkadaşı Hulusi Bey kucak açar. Onun konağında önce misafir olarak birkaç gün kaldıktan sonra konağın yanındaki küçük evi kiralalar. Bu evde yazarın ilk dikkatini çeken şey evin arka kısmından kendisine çok yakın görünen Manisa Dağıdır. Dağa baktıkça dağdaki boz renkli kaya diz çökmüş bir deve gibi buradaki inde aslan gibi görünür kendisine. O dağdaki tabiat şekillerini iniş yokuş yar oyuk tepe masallardaki peri padişahının sarayındaki denizlere kulelere benzer varlıklarmış gibi düşünür. Sürekli olarak bu dağa gitmek ister. Bir gün komşusunun oğlu Cemal ile oraya giderler. Fakat beklediğini bulamaz hayal kırıklığına uğramıştır.
Çocukluğunda en derin en ihtiraslı sevgisini tercih ettiği insan Afet Ninesidir. Ninesi Kadri Beyin küçüğü Nazif Beyi kaybettiğinden bu yana tek sevgisini torunu Yakup Kadiri’ye yöneltmiştir. Ninesi onlarda kaldığı süreçte Yakup Kadri ondan ayrı yatmaz. Hatta ninesi hastalandığında bile ondan ayrılamaz. Hele ninesi kendi evine dönmeye kalsın; evde kıyametleri kopartır günlerce ağlar yemekten içmekten kesilir evdekilere hayatı zehir eder.
Babasının hastalığı da eserde geniş yer alır. Babası hayatının son devresinde kendisini dünyadan iyice çekerek ahirete verir. Seccadesinin başına oturarak saatlerce tespih çeker on dakikada kılınacak namazları yarım saatte bitirir. Yakup Kadiri’ye Kuran-ı Kerim öğretmeye çalışır. Ama Yakup Kadri bunu hiç beceremez. Yazarı bu derslerden evde bozulan antika saatler kurtarır. Babası günlerce saatleri yapmaya çalışır ama muvaffak olamaz.
Babası ölümüne doğru “Ramazanı Şerif” geliyor diye evin içinde çocukça bir sevinçle dolaşır. Ramazanı mutlaka İstanbul’da geçirmek niyetindedir. Fakat gidecekleri günün arifesinde babası ansızın hastalanarak yatağa düşer. Hastalığı çok ağırdır çok geçmeden ölür. Yakup Kadiri’yi ölümden ziyade kardeşiyle birlikte komşusunun evinde geçirdikleri ayrılık geceleri etkiler. Babasının cesedi önüne götürüldüğünde diğerleri gibi ağlamak istediği halde ağlayamaz.

Çayırbaşı İlkokulunun yazarın huyunun değişmesinde büyük rolü vardır. Okuldaki çocuklar öyle yabanidir ki onu okula evin kalfası götürmektedir. Kalfası teneffüslerde bile yanından ayrılmamaktadır. Ancak bu vaziyet yazara ağır gelmektedir. Buradaki çocuklar daima birbirleriyle kavga etmekte çete savaşları yapmakta ve birbirlerine ağır küfürler savurmaktadırlar. Yine bir gün böyle bir kavga esnasında kalfanın (kendisinden 5 –6 yaş büyük) kavgayı ayırmaması nedeniyle kızarak kalfasına ağza alınmayacak küfürler savurup yumruklamaya başlar. Bu nedenle kalfası onu bir daha okula götürmeye cesaret edemez. Ancak yazar kendisinden daha büyük birini dövmenin verdiği gururla kendisine olan güveni yerine gelir.
Bu olaydan haberinin olmadığını sandığı annesi ona küser. Bunu bilmeyen Yakup Kadri annesinin ilgisini çekmek ve annesinin sevgisini tekrar kazanmak için çeşitli muziplikler yapar kendisini yaralar. En küçük bir olayda bile üzerine titreyen annesi bu olaylarda yanına bile gitmez. Sonunda yazar durumu anlayarak bir daha ağzına öyle sözler almayacağına söz vererek annesinden özür diler ve elini öper. İşler yoluna girer.
KİTABIN ANA FİKRİ:Aile bireyleri çocukların gelişme döneminde onlara karşı daha sağdulu davranmalıaile içindeki tutum ve davranışların onları nasıl etkilediğini fark etmelidir.


KİŞİLERİN VE OLAYLARIN İNCELENMESİ:
Yazar : Çocukluğunda bir acı çekmiştir. Bundan dolayı sessiz sakin fazla konuşmayan bir yapıya sahiptir. Duygusaldır. Arkadaşlarıyla fazla konuşmaz.
Yazarın babasıevresi tarafından sevilir.Fakat evde aile bireylerine karşı ilkel davranır. Kılık ve kıyafetine özen gösterir. Eskiye bağlı bir insandır.
İkbal Hanım:Yazarın annesidir. Güzel bir kadındır. Fazla konuşmaz. Çevresinde sevilir. Sessiz sakindir. Olaylara mantığıyla yaklaşır. İnsanları ayırt etmeden sever.
Afet nine : Yazarın en sevdiği aile üyasidir. Tatlı ve şirin bir hanımdır. Yaşlıdır. Eşini kaybettikten sonra tüm sevgisini torununa verir. Neşeli bir hanımdır.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitap yaşanabilecek bir olayı dile için okuması insana hem zevk veriyor hem de insanın çocuk yetiştirirken karşılaşabileceğimiz olayları anlattığından akıcıdır. Dili günümüze göre ağırdır. Olay bağlantıları çok zor yapılır. Okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.

YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:
21. Yüzyıl edebiyatının büyük romancısı 27 Mart 1889’da kahire’de doğdu. Kurtuluş savaşı yıllarında Anadolu’ya geçti. Emekliye ayrılınca verimli bir yazı hayatında başladı.yazarlığını sürdürürken 13 Aralık 1974’te Ankara’da öldü. Yazar eserlerinde Türk toplumunun Tanzimattan Atatürk Türkiye’si dönemi ne kadar olan yaşantısını anlatan hikayemakale ve romanlar yazmıştır.
ESERLERİ:
HİKAYE: Bir serencam Rahmet Milli Savaş Hikayeleri.
ROMAN: Yaban Kiralık konak Nur Baba Hüküm Gecesi Ankara Bir Sürgün Hep O Şarkı.
ANI : Zoraki Diplomat Anamın Kitabı Vatan Yolunda.
MONOGRAFİ: Atatürk Ahmet Haşim


Saat: 20:03

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.