Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > M.Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimiz
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Mustafa Kemal’in Paul Herriot’a Verdiği Mülâkat

M.Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimiz kategorisinde açılmış olan Mustafa Kemal’in Paul Herriot’a Verdiği Mülâkat konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 30.06.2013, 09:37   #1 (permalink)
Son/suz Söz,Öz/söz Olmalı!

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Mustafa Kemal’in Paul Herriot’a Verdiği Mülâkat


Mustafa Kemal’in Paul Herriot’a Verdiği Mülâkat



Paul Herriot’nun 26 Aralık 1922′de gazetesine çektiği telgraf:

Ankara’ya varır varmaz Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa’dan istediğim mülâkatı yapmak fırsatını elde ettim. Müşarürieyh beni Çankaya köşkünde kabul etmek lûtfunda bulundu. Verdikleri bu önemli demeci geleceğe aynen dercediyorum.

Mustafa Kemal Paşa hazretleri sözlerine şöyle başladılar:

-”Türkiye’ye karşı daima iyi niyetler beslemiş olan Fransız kavminin Türkleri içinde bulundukları hal-i harbten çıkmış görmek arzusunda bulunduğuna ve Türk mütalebatının (isteklerinin) haklı ve mâkul olduğunu takdir ettiğine samimî surette kaaniim. Binaenaleyh Lozan’daki murahhaslarımızın ihtiyar ettikleri hatt-ı hareketten derin surette müteheyyirim (hayretteyim) ve bu murahhasların memleketiniz efkâr-ı umumiyesinin hakikî tercümanı olduklarına inanamıyorum. Murahhaslarımız hiçbir yeni talepte bulunmadılar. Kendilerinin mutalebatı (istekleri) memleketimizin yaşaması ve istiklâlini temin etmesi için lâzım gelen şeraitin hadd-ı asgarisini ihtiva etmektedir.


İstanbul ve Marmara denizinin selâmet ve taarruzdan masuniyeti hakkında teminat-ı lâzime (gerekli teminat) verilmek şartiyle Boğazlar serbestisini en evvel teklif eden biziz. Bugüne kadar bunu yapmadılar. Bu kabil teminat talebinde bulunduğumuzdan dolayı bizi ciddi surette tahtie edemezler (hatalı bulamazlar). Bugün bizi Lozan’a davet eden zevatın konferansın küşadından mukaddem (açılmasından önce) İstanbul’un bize iade edileceğini vadeden insanlar olduğunu derhâtır edince bu vaadin bize hulûs (iyi) niyetiyle yapılmış olmasından şüphe etmeye başlıyoruz. Çünkü İstanbul’un selâmet ve emniyeti için elzem (gerekli) olan şerait (koşullar) hakkında bugün bizimle pazarlık yapılmak isteniyor. Mamafih bu husustaki fikrimi beyan etmeyi Boğazlar meselesinin halledildiğini öğreneceğim güne tâlik ediyorum (geciktiriyorum).”

Kapitülasyonlar

-”Lâkin şimdiye kadar Lozan bize şayan-ı hayret ve taaccüb (şaşkınlık) diğer manzaralar da ihzar etmekten (hazırlamaktan) geri durmadı. Kapitülâsyonların konferansta birçok içtimaları (toplantıları) işgal etmiş olması sebebini bir türlü anlayamıyoruz. Bu meselenin mevzuubahs ve müzakere edilmesi bile izzet-i nefs-i millimize (millî izzetinefsimize) tevcih olunmuş bir hakarettir. Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece menfur (nefret edilecek) bir şey olduğunu size tarife muktedir değilim. Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvaffak olacaklarını tasavvur ve tahayyül edenler bu bapta pekçok aldanıyorlar. Zira Türkler kapitülasyonların idâmesinin (devam ettirilmesi) kendilerini pek az bir vakitte ölüme sevkedeceğini pek iyi anlamışlardır. Türkiye esir olarak mahvolmaktansa son nefesine kadar mücadele ve mücahedede (uğraşmaya) bulunmaya azmetmiştir.

Ümit ederim ki bizimle sulh yapmak istediklerini beyan edenler nokta-i nazarlarında ısrar etmeyerek bu meselede Türk milletinin azim ve iradesi aleyhine yürümek kaabil olamayacağını anladıklarını yakından göstermeye cesaret edeceklerdir.

Bir fesat ve hiyanet ocağı bulunan memlekette tohm-ı nifak (ayrılık) ve şikak (uyuşmazlık) saçan Hristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de mucib-i şeamet (uğursuzluğa sebep olan) ve felâket olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilâtı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler irâde olunabilir (gösterilebilir?)

Türkiye’nin Rum Patrikhanesi içini arazisi üzerinde bir melce (sığınılacak yer) göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakikî yeri Yunanistan’da değil midir?

Âlem-i medeniyetin unutmaması lâzım gelen bir mühim nokta daha vardır: Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye Babıâlinin taht-ı idaresindeki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye şeref ve haysiyet kudret ve kuvvetini müdrik ve hukukunu muhafaza için mevcudiyetini tehlikeye ilka etmeye (atmaya) de hazır ve âmâdedir.”

PAUL HERRIOT

Kaynak: Hâkimiyet-i Milliye’den Gazetesi 2 Ocak 1923

__________________

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun,Ne duyabiliyorsun.

"Hayret et! Çünkü hayrettir göğe açılan pencere.
Hayret ettim ve gördüm, bin ayet güldü yüzüme."
Asrevya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 20:58