Geçmişten Günümüze Ulaşım Araçları Nelerdir? Geçmişten Günümüze Ulaşım Araçları Nelerdir? ARABA [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Araba , insan ve yük taşımaya yarayan tekerlekli motorlu veya motorsuz her şekilde kara taşıtı . Motorsuz olanlar hayvanlarla veya vatandaşlar açısından yürütülmektedir . Çek çek’ler , el arabaları insan gücüyle yürürken , kağnı , koçu öküz ve mandayla , fayton , briska , kupa ve benzeyen arabalar atla yürütülmektedir . Hollanda ve Belçika’da keçilerin koşulduğu hafif arabalar da vardır . Arabaların M . Ö . 3000 senelerinde tekerlek ve kızağın bulunmasından hemen sonra meydana çıktığı düşünülmektedir . İlk dönem kavimlerinin ( Sümer , Mısır , Yunan , Asur ) arkası açık 2 tekerlekli savaş arabaları kullandıkları bu dönemle ilgilenen adak heykelciklerinde görülmektedir . İki tekerlekli ve parmaklıklı ilk arabaları İÖ 2000’li yıllarda savaş amacıyla Hititliler yapmıştır . Frigler , Yunanlılar ve Romalılar dağlık ve sarp bölgelerde arabaların devrilmemesi amacıyla teker açıklığı civarında uzaklıkta birbirine paralel giden oyuk yol yaptığı bilinmektedir . 9 . yüzyıldan bu yana arabaların üstü kapanmaya başlamış . 1400’lü yıllardan hemen sonra arabalarda yay makas faydalanılarak sarsıntıların azaltılmasında mühim başarılar sağlanmıştır tekrardan benzer dönemde Uzakdoğu’da çekçek , Anadolu’da kağnı , Almanya’da koçu arabaları yapılmıştır . Fayton ve kupa yapımına 1500’lü yıllarda İngiltere’de , 17 . yüzyılda Berline’ler Fransa’da başlanmıştır . Demiryolu ulaşımının başlaması ve 20 . yüzyılda araçların geliştirilmesi ile atlı arabaların önemi epeyce azalmıştır . Osmanlılarda Tanzimat’a civarında sadece padişahlar , şeyhülislamlar ve kazaskerler otomobile binebilmekte idi . Tanzimat’tan hemen sonra bu araba ayrıcalığı kaldırılmış , 2. Meşrutiyetten hemen sonra ise kadınlarla erkekler benzer otomobile binmeye başlamışlardır . İstanbul’da ilk kullanılan otomobiller öküzle çekilen koçu arabaları idi . Ek Olarak hemen sonra talikalar kullanılmış , binek olarakta fayton , landon ve berline tipi arabalara binilmiştir . Türkiye’de 1950’li yıllara civarında İstanbul’da faytona binilirken , 1964 yılına civarında Ankara sokaklarında fayton dolaşmıştır . Günümüzde ise İstanbul Adalarda , İzmir de ve sahil kentlerimizde turistik amaçlarla fayton taşımacılığı yapılmaktadır . BİSİKLET [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] İlk güzel bir bisiklet birçok ilkel şekilde 12 . yüzyılda Çin’de görülmüştür . Fransız Sirvac yaptığı sağ ve sol ayakların itmesiyle yürüyen güzel bir bisiklet yapmıştır . ” Celerifere ” ismini taşıyan bu alet 1791 tarihlidir . Baron Karl Von Drais , Drais de Senerbol’un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon eklemiştir . Bu güzel bir bisiklet 1816 yılında yapılmıştır . Bu güzel bir bisiklet tahtadan imal edilmiştir . 181sekiz’de bisiklette metal kullanılmaya başlanmıştır . FAYTON [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Fayton , körüklü , 4 tekerlekli , atlı binek arabası . Osmanlılar vaktiyle arabalara genellikl kupa adı verilirdi . Son vakitlerde talika , kinto , kâtip odası , lando denilen türlü tipte arabalar yapıldı . Tüm bunlarla yanlızca insan taşınırdı . Otomobilden hemen sonra fayton ağır ağır bırakıldı , büyük şehirlerde tamamiyle ortadan kalktı , Anadolu kasabalarında ise sayısı azaldı . son vakitlerde yeniden canlanan fayton kültürü bir birçok şehirde çoğaldı bu yüzdende manisa akhisarda fayton fabrikası kuruldu bu fabrika dünyanın tüm ülkelerine fayton gönderiyor . MİNİBÜS Minibüs , üç . 5 – 4 metrelik kapalı Otomobilin iç kısmına koltuklar yerleştirilerek yolcu taşımacılığında kullanılan hafif ticari araçtır . Yanlızca altı yer ile on 4 yer sınırı içindeki taşıtlara Minibüs ismi verilir . Araç otomobilden fazladan pek yolcu taşımak amacıyla kullanılır . Öncelikle toplu transfer Minibüsleri kısa mesafelerde her şehirde personel araçlardır . Bir öteki tip ise özel Minibüsler veya VİP Minibüslerdir . Bunlarda otomobil sahibi aracılığıyla kendisinin isteği doğrultusunda yönettiği kullandığı araçlardır . OTOMOBİL * 1680 – Çalışabilen ancak kullanışlı olmayan ilk içten yanmalı motor 1680 yılında Hollandalı Christiaan Huygens’in yaptığı barutun yanmasıyla personel pistonlu makine oldu . Kapalı bir silindir içerisinde patlayan barut kayabilen bir pistona tesir ederek piston’un hareket etmesini sağlamaktaydı . * 1698 – İngiliz Thomas Savery ilk buharlı makineyi yaptı * 1769 – İngiliz James Watt uzun süreli personel buharlı makineyı yaptı * 1769 – Kendisinin kendine hareket hareket eden ilk otomobil Fardier Fransız mühendis ve topçu yüzbaşı 1769 Fardier 1769 Fardier Nicolas Joseph Cugnot ( 1725 – 1804 ) aracılığıyla yapıldı . * 1787 – Oliver Evans Amerikada yolcu taşıyan otomobil yapmıştır . * 1801 – İngiltere’de Richard Trevithick buharlı otomobil yaptı . * 1824 – İçten yanmalı motorların , öncelikle dizel motorlarının temel ilkeleri , genç bir Fransız mühendisi Sadi Carnot aracılığıyla ortaya atıldı * 1830 – 15 – 20 km hızla giden buharla personel 14 yolcu taşıyabilen yolcu otobüsleri imal edildi . * 1860 – İngiliz Parlementosu tüm arabaların 2 sürücüsü ve önünde gündüz kırmızı bayrak gece kırmızı fener bulunmasını kural koşan yasa çıkardı . Bu yasa motor tekâmül hızını belli bir müddet durdurdu . 1896 yılında bu yasa kaldırıldı . * 1860 – Gökyüzü gazıyla personel ticari yönden elverişli ilk motor Belçikalı mühendis Jean Joseph Etienne Lenoir ( 1822 – 1901 ) aracılığıyla yapılmıştır . * 1862 – Fransız mühendisi Alphonse Eugene Beau de Rochas ( 1818 – 1893 ) 4 zamanlı çevrimin esaslarını sözlerine ekledi . * 1867 – Alman mühendis Nicholaus August Otto ve Eugen Langen ( 1833 – 1895 ) , Rochas’ın bulduğu prensipleri pratiğe çevirerek 4 zamanlı çevrime sahip motoru yaptılar . * 1876 – Nikolaus August Otto ( 1832 – 1891 ) , ilk 4 zamanlı gaz motorunu üretti . * 1877 – Otto yaptığı motorun patentini Amerikadan aldı . * 1878 – İngiliz mühendisi Dugal Clerk 2 zaman esasına karşı personel ilk motoru yaptı . * 1880 – Abd’da George Brayton yakıt yakıtlı motor yaptı . * 1885 – Benzinle personel içten yanmalı motora sahip ilk otomobil Alman mühendis Carl Friedrich Benz aracılığıyla yapıldı * 1889 – Viyanalı Siegfried Marcus ( 1831 – 1898 ) geliştirdiği motorla viyana sokaklarında 12 km hızla gezerken halkın panik yaşamasına neden olmuş birden çok büyük kaza yapmıştır . 17 suçtan mahkemeye verilen Marcus keşif yapmayı bıraktı . * 1890 – Herbert Akroyd Stuart Bir büyük kaza sonucunda kızgın bir yere değen gaz yağının gökyüzü ile karışarak yandığını gördü . Bu olaydan etkilenerek yaptığı deneylerle motorunu geliştirdi ve patentini aldı . Motorunda yakıt emilen ve hafifçe sıkıştırılan gökyüzü içerisine bir memeden gönderilerek patlayıcı ve yanıcı bir karışım oluşturulmaktaydı . Bu karışımın yanabilmesi amacıyla cidarları çok yüksek derecede ısıtılan ve buharlaştırıcı ismi verilen bir ön yanma odası vardır . Ana yanma odasına bir kanalla birleştirilen bu oda ilk hareket amacıyla dışarıdan alevle ısıtılmaktadır . Bu motorda havanın ısısının sıkıştırma oranıyla arttığı düşünülmediğinden randıman düşük olmuştur . * 1890 – Bir Alman mühendis kalan Capıtaine , Akroyd’un motoruna benzeyen bir motorun patentini aldı . Bu motorlar yarım dizel ( kızgın kafalı ) motorların esasını oluşturdu . * 1890 – İlk araçların çoğu , dişlileri olmadığı amacıyla yokuş çıkamıyor , bir önce durup bir an önce sonra geriye dosdoğru inmeye başlıyordu . 189üç’da uygulanan Benz Victoria marka arabada bir deri kayışı ufak bir kasnağa bindiren bir kol kullanılmıştı . Bu düzenek tekerleklerin fazladan yavaş dönmesini ve çok yüksek manivela gücünün aracı yokuş yukarı tırmandırmasını sağlıyordu . Zincir çekişli Velo tipi araçtada böylece üç ileri bir geride kasnağı vardı . Çekişin kolaylıkla arka tekerleklere iletilmesi amacıyla motor her an arkaya veya sürücünün altına konuyordu . * 1892 – 1897 – Münih çok yüksek teknik okulu mühendislerinden Rudolf Diesel dizel motoru yaptı ve geliştirdi . * 1893 – Amerikanın ilk çok başarılı otomobili ” duryea ” , J . Franck ve Charles Edgar Duryea aracılığıyla yapılmıştır . * 1894 – İlk resmi otomobil yarışı düzenlenmiştir * 1898 – Fransa Otomobil Kulübü ( AFC ) Paris’teki Les Tuiliers’in güneşli bahçelerinde ilk otomobil fuarını örgütlü etmiştir . * 1902 – İstenildiğinde benzinli istenildiğinde elektrik tüketimi motoruyla ilerleyebilen ilk aracı 27 yaşındayken Ferdinand Porsche yapmıştır . 1902 yılında ” Mixte – Wagen ” adını verdiği aracı tanıtmıştır . Viyanalı bir fayton üreticisi kalan Ludwig Lohner ile beraber personel Porsche 4 silindirli bir Daimler motoruna aküler , bir jeneratör ve elektrik tüketimi motorları ekledi . Bu haliyle Mixte benzinli motor stop edildiğinde bile akülerin çalıştırdığı elektrikli motorla ilerlemeye devamı edilebiliyordu . DENİZ YOLU ULAŞIMI Denizyolu ulaşımı , gemi , vapur , ve benzeyen deniz araçlarıyla yapılmakta kalan bir ulaşım şeklidir . Fazladan pek uluslararası ticaret’te önem taşımaktadır . Üç tarafı denizlerle çevrili kalan Ülkemiz’de deniz ulaşımını gerçekleştiren doğal limanlar olduğu buna benzeyen , dalgakıranlarla korunmuş yapay limanlar da vardır . HAVAYOLU ULAŞIMI [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Havayolları bir . dünya savaşından anında sonra ulaşım amaçlı kullanılmaya başlanmıştır . Ülkemizde ilk ulaşımda kullanılan havayolu araçları ufak iki kişilik planörlerdi . Şuanda ise birkaç havayolu firması ülkemizde günün24 saatinde hizmet vermektedir . TREN Tren , yeryüzünde ilk kez 1800’lü yılların en başında , İngiltere’de kullanılmaya başlanmıştır . Tren , Richard Trevithick isminde bir mühendis ile İngiltere’nin Pennydarran kısmında bir yeraltı maden sahibinin iddialaşmaları sebebinden doğmuştur . Mühendis Trevithick , on ton ağırlığındaki demir yükü , kendisinin yapmış olduğu buharlı makineyle Pennydarran’dan Cardiff’e dolaylarında raylı bir yol vasıtası ile hiç zorlanmadan taşıyabileceğini argüman ediyordu . Böyle 6 Şubat 1804 tarihinde Tram – Waggon isimli bir lokomotif on tonluk demir yükü ve ayrıyeten 70 yolculu bir arabayla Cardiff’ten davranış etti . 16 km uzunluğundaki Pennydarran – Cardiff yolu , beklemeler ve tamirler de hesaba katılırsa , tam 5 saatte aşılabildi . Elde ettiği bu epeyce başarılı sonuca karşı Trevithick’in şansı yaver gitmemiş bu yepyeni makineyi fazladan geliştirememiş ve böyle makinenin o günlerdeki yaygın ulaşım aracı hayvanlardan daha kudretli ve etkin olduğunu ispatlayamamıştır . İşte bu nedenledir ki , trenin bulunuşu , bir başka İngiliz’e , George Stephenson’a mal edilir . George Stephenson , daha sonraki yıllarda , peron , lokomotif ve vagon tasarımları çizmiş ve bunları gerçekleştirmiştir . Böyle o günün buharlı lokomotifi… gelişimin bir simgesi halini almıştır . Stephenson , 27 Eylül 1825 tarihinde sadece yolcu ve yük taşıyarak Dünya’nın ilk demiryolu taşımacılığını gerçekleştiren treni , İskoçya’da Darlington ile Stockton aralarında kullanmıştır . Yeniden Stephenson , bu tarihten 5 yıl anında sonra saatte 24 km süratle gidebilen ve Rocket ismini taşıyan yepyeni bir lokomotif modeliyle büyük ticari önemi kalan Liverpool – Manchester hattındaki yarışmayı kazanmıştır . 50 km uzunluğundaki Liverpool – Manchester hattından anında sonra , İngiltere’de on yıl bünyesinde imalatı bitmiş ya da tamamlanmış vaziyette kalan demiryollarının uzunluğunun toplamı iki . 000 km’ye ulaşmıştır . 183bir’de Abd Birleşik Devletleri’nde , 183iki’de Fransa’da 1835’te Belçika ve Almanya’da 1837’de Rusya’da ve 184sekiz’de İspanya’da demiryolu kullanılmaya başlanmıştır . TRAMVAY: Tramvay Şehirlerde yol üstünde döşenmiş özel raylarda davranış eden yolcu taşıtı . İsim Fransızca kökenli olup Tramway olarak bilinmektedir . Kaynak TDK ( Türk Lisan Kurumu ) Tramvay taşımacılığının il içi trafiği tarafından yol süresince yerleştirilmiş ray ve elektrik kullanımı hattı gereksinmesi bunun için benzer bir takım sakıncaların olmasına cevap , birde da duman çıkartmamak ve altını çizen fiyatı belli bir müddet daha yükselen yakıt ürünleri adına elektrikle çalışmak bunun için benzer kudretli yanları vardır . Öbür makineli taşıtlar bunun için benzer tramvay da 1800’lü yıllarda dünyanın görünüşünü değiştirmeye başlayan endüstri devriminin bir ürünüdür . Kent içi yolcu taşımacılığında ilk raylı transfer hattı 1832 yılında New York’un Harlem mahallesinde faaliyete açıldı . Taşıtın ” motoru ” yanlızca bir çift attan oluşuyordu . Son durakta atlar Otomobilin önünden alınarak arkasına takılıyor ve böyle taşıt zıt yönde sefere çıkabiliyordu . Avrupa’da ise yeniden atla çekilen ilk tramvay hattı 185üç’te Paris’te açıldı . Raylar yardımıyla ” otuz dolaylarında yolcuyu saatte on km süratle taşıyabilmek amaçlı ” bir çift at yetiyordu . Ancak uygarlığın gelişimi , ilkel çekim hayvanı at ile endüstrinin bir ürünü kalan demir rayların bağdaşmasına engeldi . Makine döneminin çabuk gelişimine cazip başka çözüm yolları aramak gerekiyordu . Örneğin kablolu çekim , sıkıştırılmış havalı motor ve kömürsüz buharlı motor bunun için benzer yöntemler denendi . Kabloyla çekiş Abd Birleşik Devletleri’nde epeyce büyük ilgi gördü . Sert bir halat , bütün hat süresince rayların aralarında bulunan kanalda kayıyordu . Halat elbette tramvaya bağlıydı . Son durakta bulunan sabit bir buharlı makine vasıtası ile bir çarkın üstüne sarılan sert halat , tramvayın bir duraktan bir başka durağa çekilmesini sağlıyordu . Sert halatla çekiş sistemi çok yüksek yol amaçlı çok cazip olup bu erken teleferiklerde kullanılmaktadır . Buharlı motorlarla çekiş sisteminde en büyük sorun , çıkan duman ve kazanı ısıtmak amaçlı kullanılan kömürün kapladığı büyük yerdi . Bu sıkıntıları çözmek amaçlı ısısı çok yüksek suyla personel lokomotifler yapıldı . Bu lokomotiflerde su , trenlerde olduğu bunun için benzer taşıtın üstünde bulunan kazanlarda ısıtılmıyordu . Yerdeki bir kazanda kaynatılıyor , kaynar olarak kazana aktarılıyor , bu yoldan buhar elde ediliyordu . Böyle her sefer amaçlı yepyeni kaynar su gerekmiyordu . 1879 yılındaki Berlin sergisinde saatte 12 km sürat yaparak üç ufak vagonu çekebilen bir elektrik kullanımı motoru sergilendi . Ne var ki bu motorun da çok fazla bir sakıncası vardı . Enerjiyi motora iletmek amaçlı enerji yoğun üçüncü bir raya ihtiyaç vardı . Bu ray yepyeni bir masraf kapısı açmaktan başka , yolda yürüyen vatandaşlar amaçlı büyük tehlike oluşturmaktaydı . Üçüncü ray önerisi metrolarda uygulama alanı buldu . tramvaylar amaçlı bir başka çözüm üretildi . İki ana ray başka otomobillerin trafiğini engellememek amaçlı parke taşları arasına yerleştirildi . Elektrik Kullanımı akımı ise kablolardan sağlandı . Hat süresince yerden 5 m yükseklikte kablolar gerildi . Böyle ” trolley ” ismi verilen metal çubuklar vasıtası ile enerji kablodan tramvayın motoruna aktarılabiliyordu . Osmanlı Devleti ve Ülkemiz’deki gelişimi 30 Ağustos 1869 tarihli ” Dersatane’de Tramvay ve Tesis İnşaası ” na dair bir sözleşmeyle İstanbul caddelerinde yolcu , mal taşımacılığı amaçlı demiryolu yapılarak hayvanların çektiği otomobil işletmeciliği , 40 yıl süreyle Konstantin Krepano Efendi’nin kurduğu ” Dersaadet Tramvay Şirketi ” isimli firmaya verildi . İlk atlı tramvay 1871 yılında Azapkapı – Galata , Aksaray – Yedikule , Aksaray – Topkapı ve Eminönü – Aksaray olmak üzere 4 üstelik çalışmaya başladı . İlk işletme yılında 430 at faydalanılarak 4 , 5 milyon yolcu karşılığında 53000 TL gelir elde edildi . Daha sonraları Voyvoda’dan Kabristan sokağı – Tepebaşı – Taksim Semti – Pangaltı – Şişli , Beyazıt – Şehzadebaşı , Fatih – Edirnekapı – Galatasaray – Tünel , Eminönü – Bahçekapı bunun için benzer hatlar açıldı . Osmanlı İmparatorluğu sınırları bünyesinde çalışmaya başlayan atlı tramvaylar daha anında sonra imparatorluğun büyük şehirlerinde de kurularak bir önce Selanik daha anında sonra da Şam , Bağdat , İzmir ve Konya’da işletmeye açıldı . Müdafaa Bakanlığı , tramvay atlarını 1912 yılında başlayan Balkan Savaşı sırasında , 30000 altın karşılığı aldı ve bu sebeple İstanbul bir seneden çok süreyle tramvaysız kaldı . İstanbul’da 1869 yılında çalışmaya başlayan atlı tramvay , yerini 1914 yılında elektrikli tramvaya terk etti . |
Cevap: Geçmişten Günümüze Ulaşım Araçları Nelerdir? Şimdiki araçlar ne kadar güzel ya :) |
Saat: 02:43 |
Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.