Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet > Peygamberlerimiz

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti

Peygamberlerimiz kategorisinde açılmış olan Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 03.11.2014, 18:46   #1 (permalink)
Susmanın
kalelerine sığınıyorum..
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti

Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti






Peygamberimiz hep fakir ve kimsesizlerle birlikte bulunmayı tercih eder, gönüllerini alırdı. Bir yerde, toplumun farklı kesimlerinin toplanmış olduklarını görünce, önce fakirlerin yanına gider, onlarla birlikte otururdu.
Abdullah bin Amr bin As anlatıyor:
"Bir gün mescitte oturuyordum. Bazı fakir kimseler bir köşeye toplanmış sohbet ediyorlardı. Resulullah içeri girdi. Başka bir tarafa yönelmeden doğruca fakirlerin yanına gitti. Ve onlara, fakir muhacirlere zenginlerden önce Cenneti müjdeledi. Hepsinin de yüzü güldü. Ben de onlardan birisi olmadığım için üzüldüm."
Peygamberimiz, kendisini, toplumun zayıf ve kimsesizlerinden üstün görme duygusuna kapılanları da uyarır; her tabakanın devamlı birbirlerine muhtaç olduklarını söylerdi.
Sa'd bin Ebi Vakkas'ın kendisini fakirlerden üstün gördüğünü hissedince, onu şöyle ikaz etti:
"Sizin elde ettiğiniz başarı ve bereket fakirlerin emeklerinin eseridir. Siz, varlığınızı bu fakir insanlara borçlusunuz."
Yine Peygamberimiz, toplum içinde, belli bir yeri bulunmayan biçarelere zayıflıklarından dolayı önem verilmemesini asla hoş karşılamaz, onların da halini sorup öğrenmek arzu eder, sonra da ihtiyaçlarını karşılardı.
Peygamberimizin Mescidini temizleyen fakir, zenci bir kadın vardı. Bir gün Resulullah onu göremeyince nerede olduğunu sordu. Öldüğünü söylediler. Onun ölümüne kimse önem vermemişti.
Resulullah, "Bana haber vermeniz gerekmez miydi?" dedi ve mezarına gitti, iki rekât namaz kıldı. Sonra şöyle dua etti:
"Allah'ım, bu mezarın içini nurla doldur, benim kıldığım namaz sebebiyle nurlandır."
Peygamberimizin Mescidinin bir bölümünde evi barkı olmayan, fakir Sahabîler kalırdı. Bunlardan bazıları odun ve su satarak geçimlerini sağlarlar, çok zaman da muhtaç durumda bulunurlardı.
Bu insanlar Peygamberimizin özel talebesiydiler. Gece-gündüz İslâmı öğrenmek için yaptıkları ilmi çalışmalarla doluydu. Eğitim ve öğretimleriyle bizzat Peygamberimiz ilgilenir, okuma-yazma bilen Sahabîleri de onlara öğretmen olarak tayin ederdi.
Suffe Ashabı olarak tanınan bu Müslümanların eğitimleriyle birlikte geçimleri de Peygamberimizin üzerinde idi. Peygamberimiz, onları gözü gibi korur, ihtiyaçlarını görür, yardımda bulunur, yetişmeleri için her türlü gayreti gösterirdi. Suffelilerin ihtiyaçlarını görmeden kendisi de rahat edemezdi. Hatta onları kendi ailesinden ileri düşündüğü bile olurdu.
Hazret-i Fatıma en çok sevdiği kızıydı. Onu "kendisinden bir parça" olarak görüyordu. Fakat Hz. Fatıma zarurî ihtiyaçlarını bile zor karşılıyor, geçim sıkıntısı çekiyordu. Öyle ki, un öğütmekten elleri, su taşımaktan omuzları yaralanmıştı.
Bir gün babasının yanına gelerek bir şey söylemek istedi. Fakat utancından derdini açamadı. Hz. Ali de huzurda bulunuyordu. Yardımcı oldu:
"Ya Resulallah, bazı savaşlardan kadın esirler alınıyor. Bunlardan birisini bize verseniz de ev işlerinde Fatıma'ya yardım etse."
Peygamberimiz onlara şu cevabı verdi:
"Ya Ali, ben henüz Suffelilerin ihtiyaçlarını karşılamış değilim. Onların ihtiyacını görmeden böyle bir teklifi nasıl düşünebilirim?"
Peygamberimizin güneş gibi engin şefkati, yağmur gibi bol merhameti sayesinde bu fakir ve zayıf insanlardan öyleleri çıkmıştır ki, dünyaya ilim ve irfan çiçekleri saçmış, ülkelere adalet ve eşitlik armağan etmiş, cihat meydanlarında kanlarını sebil ederek muhtaç gönüllere hidayet nurunu serpmişlerdir.
Peygamberimizin ahlâk ve yaşayışını onlardan öğreniyoruz. Tefsiri ve İslâm hukukunu onlardan öğreniyoruz. Saadet Asrının yaşayışım onlardan öğreniyoruz. İslâmın nasıl yaşanması gerektiğini, o yüce dâva uğrunda nasıl fedakârlık yapılacağını onlarda görüyoruz.


Anarchia isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 11:05