Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Psikoloji (https://www.forumaski.com/psikoloji/)
-   -   İlişkisel alt yapı bu tam olarak nedir? (https://www.forumaski.com/psikoloji/99651-iliskisel-alt-yapi-bu-tam-olarak-nedir.html)

Jineps 26.03.2014 14:25

İlişkisel alt yapı bu tam olarak nedir?
 
İlişkisel alt yapı bu tam olarak nedir?

Klinik Psikolog Amber Dalmaz Urfalı

Maymunlar üzerinde 90'lı yılların başında yapılan "ayna nöron" çalışmalarından kısaca söz etmek yararlı olabilir. Buna göre, birinin bir davranışı gerçekleştirirkenki beyin faaliyetiyle, onu izleyen diğerinin beyninin faaliyeti birbiriyle aynı. Yani, birisinin bir şeyi yaşamasını izlemek de, kendimiz yaşıyormuşuzcasına bizi etkiliyor. Beyinlerimiz arasında görünmeyen bir ayna var diyebiliriz.


Karşılıklı durduğumuzda, iki beyin birbirine dokunuyor. Onda ne varsa ona da geçiyor.
Bende üzüntü varsa, karşıya da onu veriyorum. O beyin benden alıp, tekrar şekillenip, yeniden bağlanıyor. Zincirleme ve sürekli. An be an. Normal şartlarda, beynimizin "bağlanma sorunu" yok aslında. Ne görüyorsa karşısında o an; ona eş zamanlı bağlanıyor. Küçükten büyüğe her beyin için geçerli bu etkileşim. Ama konumuz çocuklarsa, onların beynini bir düşünmeli. Bunu düşünürken de, çocuğun ruhsal durumunu, anne ve babanın, kendi içinde bulunduğu ruhsal durumdan çok da bağımsız düşünmemeli.
Bakım verenin beyninin işlevi nasılsa, aradaki görünmeyen aynayla bu çocuğun beyniyle bağlanır. Yani çocuğun ihtiyacı ve duygusu nasılsa, anne-babanın ve diğer bakım veren kişilerin de bu ihtiyaç ve duyguya ne kadar eşlik edebildikleri oldukça önemli. Çünkü, ebeveynin desteği ve eşliği sadece çocuğa iyi gelmiyor, çocuğun "iyileşen" beyin aktivitesi ve ruhsal hali, ebeveyni de etkiliyor.
Bizim her duygu ve düşüncemiz, beynin farklı pek çok hücresinin, alanının, yollarının bir arada çalışmasıyla ortaya çıkan yaşantılar.Bu açıdan bakarsak, örneğin bir çocuğun üzülmesi durumunda bu üzüntünün yaşanmasına temel sağlayan işlevler ve alanlar belirlidir. Çocuğun üzüntüsünü "gören", "duyan" ebeveynlerin beyninde de, benzer beyin alanlarının etkilenmesi beklenir. Bu sayede, üzüntünün içeriğini anlayıp, çocuğun duygusunu yaşamasına izin verip, uygun bir destek verebilmeleri mümkün olur. Yani, çocuktan daha "az" ya da daha "fazla" bir duygu yaşamaksızın, onun yanında bulunabilme. Bir anlamda dans gibi. Ayağına basmadan, uzakta da durmadan. Beatrice Beebe adlı araştırmacı, 4 ila 12 aylık bebekler ve anneleriyle yaptığı bir çalışmada sözü edilen beyin ve kendilik gelişiminin öneminden bahseder. Yaptığı deneylerden birisinde, sızlanmakta olan bir bebeğin, bu huzursuzluğu üzerinde durmaksızın ona sadece gülümseyip bebeğin ayağıyla oynayan bir anneye karşı, bebeğin yüz ifadesinin daha da olumsuz hale geldiğinden söz eder. Buradaki gülümsemenin, eşliksiz ve “anlamsız” olmasından dolayı, bebek tarafından karşılanmaması ve dolayısıyla anneye de olumsuz yansımanın geri dönmesine vurgu yapar.


Saat: 07:11

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.