Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet > Sahabeler - Evliyalar
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Abbas bin Ubâde (r.a.)

Sahabeler - Evliyalar kategorisinde açılmış olan Abbas bin Ubâde (r.a.) konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 06.04.2014, 23:12   #1 (permalink)
BaHaRamaZaN

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Abbas bin Ubâde (r.a.)

Abbas bin Ubâde (r.a.)
Hicret’ten önceydi… Peygamberimiz, İslamiyet’i yayması ve oradaki Müslüman*lara öğretmesi için sahabilerden Mus’ab bin Umeyr’i (r.a.) Medine’ye gönder*mişti. Hz. Mus’ab iyi konuşan, meselesini insanları kırmadan rahatça anlatabi*len bir kabiliyete sahipti. Zaten Re*sû*lul*lah onu bunun için böyle mühim bir va*zifeye göndermişti. Gerçekten de Hz. Mus’ab bu vazifeyi en güzel şekilde ifa et*ti. Peygamberliğin 13. yılında 73’ü erkek 2’si kadın 75 kişiyle Akabe’ye geldi. Peygamberimizle buluştu.
İşte Peygamberimize biat etmek üzere gelen bu 75 kişiden biri de Abbas bin Ubâde idi (r.a.). Hz. Abbas’ın çok tesirli hitabeti vardı. Burada çok güzel bir ko*nuşma yaptı:
“Siz Re*sû*lul*lah’a, Araplarla ve Arap olmayanlarla savaşmak üzere söz vere*ceksiniz. Birçok tehlikeye maruz kalacaksınız. Bu işte ölmek var, mal kaygısı ve dağılmak tehlikesi var. Bu tehlikeleri göze alıyorsanız biat ediniz. Eğer bir tehlikeyle karşılaştığınızda Re*sû*lul*lah’ı düşman eline bırakacaksanız şimdiden bu işten vazgeçiniz. Söz verip de bunu yerine getirmeyecek olursanız, vallahi, bu hem dünyada hem de ahirette yüz karasıdır! Eğer her türlü tehlikeye karşı onu koruyacaksanız, bu, dünyada da ahirette de hayırlıdır.”
Bu konuşma üzerine Akabe Biatı’na gelenler hep bir ağızdan:
“Onu korumak uğrunda her türlü tehlikeye razıyız!” diye bağırdılar. Sonra da teker teker Re*sû*lul*lah’a biat ettiler. Bu durum Re*sû*lul*lah’ı çok memnun etti.
Akabe’de biat işi devam ederken müşrikler bunu haber aldılar. Peygamberi*miz, Medineli Müslümanlara:
“Hemen konak yerlerinize dönünüz.” buyurdu. Hz. Abbas bin Ubâde bütün samimiyetiyle:
“Yâ Re*sû*lal*lah, Seni hak dinle gönderen Allah’a yemin ederim ki, eğer arzu ederseniz yarın sabah Mina’daki halka hücum eder, onları kılıçtan geçiririz!” diye bir teklifte bulundu. Fakat Peygam*berimiz (a.s.m.):
“Henüz bu şekilde hareket etmemiz emrolunmadı.” buyurarak buna müsaade etmedi.
Hz. Abbas, Akabe Biatı’ndan sonra Mekke’ye yerleşti. Peygamberimize yakın olmak istiyordu. Oysa o sırada müşrikler, Müslümanlara karşı giriştikleri işken*ce ve tazyi*ki artırmışlardı. Fakat Hz. Abbas’ın Re*sû*lul*lah ile beraber olmak uğ*runa göze alama*ya*cağı tehlike yoktu. Nitekim Mekke’de bulunduğu müddetçe birçok sıkıntıyla karşılaş*tı. Hicret emri çıkınca da Medine’ye hicret etti. Böy*lece hem Muhacir, hem de Ensar olma şerefini kazandı. Müslümanlar arasında “Ensar’ın muhaciri” diye isimlendirilirdi. Peygamberimiz onunla Muhacirîn ileri gelenlerinden Osman bin Ma’zun (r.a.) arasında kardeşlik tahsis etti.
Abbas (r.a.) mazereti dolayısıyla Bedir Savaşı’na katılamadı. Fakat bunun ıstırabını yaşadı. Peygamberimizin Uhud Savaşı için hazırladığı orduya ilk işti*rak edenlerdendi. Okçuların Re*sû*lul*lah’ın emrine muhalefet etmeleri sebebiyle bozguna uğrandığı bir sırada sebat edenlerden birisi de Hz. Abbas’tı. Abbas (r.a.) bir yandan düşmana kılıç sallıyor, bir yandan da:
“Ey Müslümanlar toplu*luğu! Sizin uğradığınız bu musibet, Peygamberinize isyanınızın neticesidir. O si*ze, sabır ve sebat ederseniz yardıma nail olacağınızı vaat etmişti. Eğer biz Re*sû*lul*lah’ı koruyanların arasında bulunmaz da ona bir zarar gelecek olursa, artık Rabb’imiz katında ileri sürebileceğimiz hiçbir mazeret yoktur.” diye bağırıyor*du.
Hz. Abbas, konuşmasını tamamladıktan sonra kılıncının kınını kırdı. Zırhı*nı ve miğferini çıkardı. Ve müşriklerin arasında kaldı. Birçok yara almasına rağmen müşrikler Re*sû*lul*lah’a bir zarar verirler endişesiyle ayakta durmaya, düşmana kılıç sallamaya çalışıyordu. Nihayet kuvveti tükendi. Son nefesine ka*dar Re*sû*lul*lah’ı korumanın saadeti içerisinde şehadet mertebesine erdi. Allah ondan razı olsun![1] [1]Üsdü’l-Gàbe, 3: 108-10; Sîre, 2: 90; Hz. Muhammed ve İslamiyet, 3: 154.

__________________
Aşk der ki sana: Yolumdaysan başım feda yoluna; ama bil ki senin de başını isterim yoluma. Kahır, kapris gelecekse senden amenna! Ama ayağına diken batarsa yolumda ah edip vahlanma!...
Aşk bilek gücü değil “YÜREKTİR”! Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!…
KaRaqiZz isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 13:21