|
Sahabeler - Evliyalar kategorisinde açılmış olan Ebul-Yeser (r.a.) konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
06.04.2014, 23:30 | #1 (permalink) |
BaHaRamaZaN | Ebul-Yeser (r.a.) Ebul-Yeser (r.a.) Ebû’l-Yeser (r.a.), Ensar’dandı. İkinci Akabe Biatı’na katılmıştı. Peygamberi*mizle birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Bedir Savaşı’nda çok büyük kahra*manlıklar gösterdi. Müşriklere kan kusturduğu bir sırada, müşriklerin safında bulunan, Peygamberimizin amcası Abbas’la karşılaştı. Onu öldürmedi. Çünkü Re*sû*lul*lah, amcasının öldürülmesini yasaklamıştı. “Re*sû*lul*lah seni öldürmeyi bize yasakladı.” dedi. Hz. Abbas da, “Bu, onun akraba hakkını ilk gözetmesi de*ğildir.” mukabelesinde bulundu. Ebû’l-Ye*ser daha sonra Abbas’ı esir aldı, Pey*gamberimize getirdi. Aslında Ebû’l-Yeser zayıf ve kısa boylu idi. Hz. Abbas ise güçlü kuvvetliydi. Böyle biri tarafından esir edildiği için mahcubiyet duyuyordu. Peygamberimi*ze, “Yâ Re*sû*lal*lah, vallahi beni bu adam esir etmedi! Beni, insanların en güzel yüzlüsü, başının saçı iki tarafa ayrılmış, mor bir ata binmiş, bunların içerisinde göremediğim birisi esir etti.” de*di. Ebû’l-Yeser de onu tasdik etti, “Yâ Re*sû*lal*lah, onu esir ederken hiç görmediğim bir zat bana yardımda bulundu. Onun şekli şöyle şöyleydi.” dedi. Peygamberimiz (a.s.m.), “Sen onu esir alırken şerefli bir melek sana yardım etmiştir.” buyurdu. Ebû’l-Yeser’in Peygamberimizin yanında ayrı bir yeri vardı. Bir defasında onun için, “Ya Rab, ona uzun ömür ihsan eyle!” diye dua etmişti. Ebû’l-Yeser bu duanın bereketiyle uzun müddet yaşadı. Ebû’l-Yeser (r.a.), sıkıntı içerisinde olanlara yardım etmekten çok büyük haz duyardı. İmkânı varsa alacağından vazgeçer, bağışlardı; imkânı yoksa da, alaca*ğını tehir ederdi. Bu hususta Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet ederdi: “Hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde Arş’ın gölgesinde gölgelenmek kimi sevindirirse, borçluya mühlet versin veya alacağından vazgeçsin.” Hz. Ebû’l-Yeser, namazlarını son derece huşu içinde kılar, bütün şartlarına riayet ederdi. Başkalarına da böyle yapmaları tavsiyesinde bulunurdu. Bununla ilgili olarak da Re*sû*lul*lah’ın şöyle buyurduğunu rivayet ederdi: “Bazılarınız namazlarını tam olarak eda ediyorlar; fakat bir kısmınız namazını yarı, kiminiz üçte bir, kiminiz de dörtte bir eda ediyor.” Ebû’l-Yeser (r.a.) halim selim birisiydi. Yufka yürekliydi. Re*sû*lul*lah ile bir*likte geçen günlerini hatırladıkça ona duyduğu muhabbetten ağlardı. Sebebi so*rulduğunda da, “Sona kaldım!” derdi. Hicret’in 55. senesinde vefat etti. Allah on*dan razı olsun! Ebû’l-Yeser’in Peygamberimizden rivayet ettiği bir hadisin meali şöyledir: “Allah’ım! Yıkılmaktan, düşmekten, suda boğulmaktan, bunaklık derecesinde*ki ihtiyarlıktan Sana sığınırım! Ölürken şeytanın beni aldatmasından, Senin yo*luna sırt çevirmiş ve zehirli hayvanlar tarafından sokulmuş olarak ölmekten Sa*na sığınırım!”[1]
__________________ Aşk der ki sana: Yolumdaysan başım feda yoluna; ama bil ki senin de başını isterim yoluma. Kahır, kapris gelecekse senden amenna! Ama ayağına diken batarsa yolumda ah edip vahlanma!... Aşk bilek gücü değil “YÜREKTİR”! Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!… |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |