Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet > Sahabeler - Evliyalar

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Ahmed Mürşidi Efendi

Sahabeler - Evliyalar kategorisinde açılmış olan Ahmed Mürşidi Efendi konusu , ...


Like Tree1Beğeni
  • 1 Post By Jaqen

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 04.09.2015, 09:56   #1 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ahmed Mürşidi Efendi


Ahmed Mürşidi Efendi


Anadolu velîlerinden. İsmi, Ahmed Mürşidî'dir. Diyarbakır'da doğdu. Doğum târihi belli değildir. Kaynaklarda hayatı hakkında fazla bilgiye rastlanmamıştır. Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Ahmed Mürşidî Efendi, Birecikli Ebû Bekr Efendiden tasavvuf yolunu öğrendi. Tahsilinin sonunda hilâfet aldı.

Ahmed Mürşidî Efendi, Diyarbakır'da çok talebe yetiştirdi ve insanlara doğru yolu göstermek için vâz ve nasihatlarda bulundu. Bir gün şöyle vâz etti:

"Ey insanoğlu! Bil ki o sakladığın mallar senin değil hepsi emânettir. Bir gün sen âhirete göçersin onlar burada kalır. Oraya bir kefenden başka bir şey götüremezsin. Bir gün biriktirdiğin malları mîrasçılarına bırakıp gidersin. Bütün mal ve mülkün elinden gidip, o benim malım mülküm dediğin şeyler, yeni sâhiplerinin eline geçer. Her topladığın malın hesâbını yarın kıyâmet gününde vereceksin. Bu hâlinle kıyâmet günü hâlin ne olacak? Sana söylenecek en tesirli söz şu olsa gerek: "Sen bu geçici dünyâyı bâkî mi sandın? Hâlbuki bunların hepsi fânî idi. Çok mal toplayanlar yarın kıyâmet gününde hepsinin hesâbını vereceklerdir. Birçok soru ve suâlden sonra malının helâl olduğu anlaşılan kimse kurtulur. Haram ise, elbette azâb ederler. Helâl malın zekâtı sorulur. Eğer hesâbı kolay verirsen kurtulursun.

Ey bu fânî mülkün rağbetlisi olan insan! Kalbini durmadan, uzun uzun, bitmez tükenmez emellerle dolduruyorsun. Aklın varsa ihtiyâcından fazlasına heveslenme. Bu fânî âlemde kimse bâkî kalmaz. Şimdi elinde tuttuğun için, sâhibi olduğunu sandığın şeylerin hiçbirisi aslında senin değildir. Bir gün bu yerden elbette ayrılacaksın. Topladıklarının hiçbiri bu dünyâdan seninle berâber gitmez. Mezara bir kefenle girersin. O gözünden bile kıskandığın malının sefâsını mîrasçıların sürer. Çoğu zaman seni rahmetle anmak akıllarına bile gelmez. Bu fânî dünyânın malına îtibâr etme. İyi kimselerin yolunda yürü. Malın varsa bile, sakın ona muhabbet eyleme. Sana emânet olan mallara benim deme, gaflet gösterme. Bilirsin ki bu fânî âlem bir misâfirhânedir. Bir an önce yolculuk hazırlığı yapmayan divânedir. Bu dünyânın değişmez âdeti şudur: "Gelen gider konan ise göçer. Çünkü yakında sen de bu dünyâdan gideceksin. Gönül vermen boşuna, çabuk unutursun. Birisi ile çok dostluk edip ona iyice alışırsan, ayrılması da çok güç olur. Kim, bu yer benim dedi ise, sonunda o yer onu yedi."

Ahmed Mürşidî Efendi, kendisini doğru yoldan ayırmaması, günahlarını affetmesi, ayıp ve kusurlarını gizlemesi için sık sık Allahü teâlâya duâ ederdi. Bu duâlarından biri şöyledir:

"Yâ Rabbî! Bizi kötü huylardan koru. Bize, işlerimizi ihlâs ve içtenlikle yapmayı nasîb eyle. Yâ Rabbî! Bize ihlâs ile amel etmeyi nasîb kıl! Yâ Rabbî! Sen ayıplarımızı gizleyicisin, kulların günahlarını bağışlayacak da sensin. Çeşitli suçları ile Ahmed kapına geldi. Bütün sevâbı, senin vahdâniyetini, birliğini bilmesinden ibârettir. O senin sevgili Habîbinin sallallahü aleyhi ve sellem ümmetindendir. Bütün gece ve gündüz isteği rahmetinle Cennet'indir. Ettiğim isyanlara pişman olarak sana sığınıp umut kapına geldim. Ey yüceler yücesi Rabbim! Sen bizi kapından ayırma.

Yâ Rabbî! Bize doğru yolu göster. Sen kerîmsin. Kötü hallerden bizi selim kıl. Nefsimize ruhsat verme. Akıl ile selâmete erelim. Dâimâ alçak gönüllü olmamızı nasîb eyle! Âmin."

Ahmed Mürşidî Efendi, 1760 (H.1174) senesinde Diyarbakır'da vefât etti. Şehre bir saat uzaklıktaki Ali Pınarı köyü ile şehir arasına defnedildi. Ahmed Mürşidî Efendinin yazdığı Ahmediyye isimli eser çok meşhûrdur. Bu eserin Ahmed Bîcan hazretlerine âid olduğu sanılmışsa da Ahmed Bîcan'la Ahmediyye'nin hiç bir ilgisi yoktur ve bu daha çok Türkçe manzum bir fıkıh kitâbıdır. Ahmed Mürşidî'nin ayrıca Yûsuf ve Züleyha ile Mevlid-i Nebî adlı manzum eserleri de vardır.

ALIR VERİR, VERİR ALIR

Bir gün talebeleri ile sohbet ederken, bir talebesinin nasîhat istemesi üzerine ona şöyle buyurdu:

"Aslâ dünyâ malına meyletme. Ancak kimseye el açmayacak kadar malın olsun yeter. Bilmez misin her işin hayırlısı ortasıdır. Dünyâ âhiretin tarlasıdır. Sen bu âleme para ve mal toplamak için gelmedin. İyi ameller yapmak için geldin. Kimseye el açmayacak ve yetecek kadar mal kazandıktan sonra, vaktini Hak teâlâya ibâdet ederek geçir. Ondan sonra yat ve istirâhat et. Unutma, nefsinin de sende hakkı vardır. Topladığın o mal ve mülk senin değil mîrasçılarınındır. Senin rızkın, ancak âlemlerin rızk vericisi olan Allahü teâlâ tarafından sana yemen içmen için verilenden ibârettir.

Malım mülküm yok deme. Olmadı diye gam çekme. Bu benim mülkümdür diyene, bir gün ecel gelir. Bu sûrette o malın sâhibi olduğuna dâir iddâsı yalan olur. Bu yalan dünyâ, dâimâ insanlara gaflet gömleği giydirir. Bu fânî mülkü elimizden alır. Kendini ona sâhip sanacak bir yalancı müşteri bulur. O da ölür, yerine başkası çıkar. Dünyânın âdeti böyledir. Verir alır, alır verir.

Sakın kapına gelen fakirleri boş çevirme. Bir şeyin varsa, gizleyip yok deme. Verdiğin sadakayı da öğünme vâsıtası yapma. Sağ elinin verdiği sadakayı sol elin bilmesin. Cömertlik tâcını giymek istiyorsan, Allahü teâlânın aç ve muhtaç kullarını kollamalısın. Allahü teâlânın huzûrunda makbûl olmak istersen, herkes için hayır dile, insanları şefkatle sev. Kimsenin işliyeceği hayra mâni olma. Ne kadar iyilik etsen, yaptıklarını sayma. En küçük hayır ve şer amel defterine yazılır. İhlâsla, içtenlikle ve riyâdan uzak işlediğin bir amelin olsa, Allahü teâlâ onu amel defterine dağlar kadar büyük olarak geçirtir. İyilik ettiğin kimseye yaptığını başa kakıcı olma. İyilik ettiğin kimseden sana minnet beslemesini istersen, yaptığın iyiliğin bir kıymeti kalmaz. Bana iyi desinler diye yapılan iyilikler riyâ eseridir."

Jaqen beğendi.
Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 09:51