|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
07.05.2014, 19:36 | #1 (permalink) |
Root Administrator | Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Can Dündar yazısı Milliyet'in 3. sayfasında bir haber "12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı.. " Sayfayı çevirin: Edirne'de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları...Ve günlerdir Mardin'den Sivas'a kadar Türkiye'nin dört bir yanından 12 -13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri... Madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var. Peki diğer yüzünde?... Alttan alta inanılmaz bir " ergen ihtilali "yaşadığımızın farkında mısınız? Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz gördüğünüz ağır makyajlıcesur dekolteli yüksek topuklu cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba? Levent'te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm. Dinlediklerime inanamadım: " 14 - 15 yaşında kızlar ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak fazla yağlarını aldırmak selülit tedavisi yaptırmak istiyor " muş. Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie ' nin fotoğrafıyla gelmiş ve " Bunun ki gibi dudak istiyorum " demiş. 18' lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış. " En büyük istekleri " neymiş biliyor musunuz? Zara'nın ya da Diesel' in 34 bedenine sığmak...Bunun için yarışıyorlarmış: " Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri bir kase yoğurt iki tas salata sigara kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında demir sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor müdahale için de bize geliyorlar. " Uzman bunun son 3 yılda gözlenen bir " patlama" olduğunu söylüyor: "Ben de anneyim 18'lik ' lipolu ' (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300 - 500 milyonla gelip; ' Dudağımızı şişir' diyenleri ' Bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin' diye geri yolluyorum. " Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı: "Genç nüfusta müthiş bir uyanma var " diyor. 17 - 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor : Batı'da ergenlik yaşı 16 - 17' den 11 - 12' ye geriledi. Amerika'da10 yaşa kadar düştü. Genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık... Bunun iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri " psiko - seksüel uyarımın artması "...Yani okulda çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... Baştan çıkarıcı klipler uyarıcı filmler cinsellik yüklü diziler çıplaklığa çağıran reklamlar beyinde ergenliği erken uyandırıyor cinselliğin keşfini hızlandırıyor. Özellikle varlıklı kesimden gençler lise çağında özentiyle büyük ve ***** görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece bir **** nesnesi olarak görüyor. Anneleri mi? Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında... Küçükler büyük büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta... Kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz: İyi bir kalça sahibi olmanın iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki? Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara " Göğsünü değil kütüphaneni büyüt " öğüdü verebiliriz ki? Yasak çare değil... Beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. Bu toplum nereye gidiyor sizce........ CAN DÜNDAR Kalemine yüreğine sağlık Can DÜNDAR... Konu Jaqen tarafından (08.05.2014 Saat 11:26 ) değiştirilmiştir. |
08.05.2014, 10:51 | #2 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Benim zamanımda hiç böyle yoktu ayıf olmak için yarışmak sadece göz kalemleriyle gözlerini boyarlardı bide saçlarını ZAYIFMIŞ kiloymuş umurlarında değildi Yasak oldugu içinde bunları yaparlardı bizim sınıf |
08.05.2014, 11:20 | #3 (permalink) |
Kötü iNSANLARI Tanıma Senesi | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor sabit konu olması gereken bi yazı bence.. iş çığrından çıkdı gerçekden
__________________ https://t.me/pump_upp |
08.05.2014, 11:42 | #4 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Bigün kardesimin veli toplantısına gittim kardesim özelde okuyo inanın ordaki kızları görünce çok tuhaf oldm makyajlar boyalar topuklular ve bu kızlar orta ikinci sınıf... O yüzden Çok doğru ve Çok güZel bir yazı olmuş gerçekten... |
08.05.2014, 16:58 | #5 (permalink) |
| Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor benim kız kardeşim bu sene liseye başladı sağlık-düz lise karışık okulu.okulun ilk günü gittim onunla..ve şoka uğradım ordaki kızlar makyajıyla falan benden dahi büyük görünüyorlardı..bu kadar çok cinsellik insanlara subliminal mesajlarla verilirse böyle olur sonra ülke cinsel açlığın afrikasına döner çoluğa çocuğa saldıran sübyancılar artar bir yandan bir yandanda kızlar kendini teşhir etmeyi iyi bir işmiş gibi adet edinirler cidden kötü.. bencede bu konu sabite alınmalı ..
__________________ Kadının gücünü Hafife Alma. Her Yol Sana Çıkar Galatasaray ! |
09.05.2014, 09:36 | #6 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor ''İyi bir kalça sahibi olmanın iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki?'' Güzel iyi bir gözlem, güzel bir soru.
__________________ |
05.08.2014, 15:59 | #7 (permalink) |
| Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Değer bilmekten yoksunuz..hislerimiz alınmış sanki. Uyuşturulmuş hayvanlar gibi yaşayan bir topluma döndük..ne milli,ne manevi,ne insani ne ahlaki..hiçbir değer artık,bu toplum da kabul görmüyor. Birleştirici köprülerimiz yıkılıyor bizler de sadece seyrediyoruz..hiçbir şey için bedel ödemek istemiyoruz.Sahip olduğumuz hiçbir şeyin sahibi değilken,her şeyin yegane varisi bizmişiz gibi yaşıyoruz..amaçsız ve değersiz.Bunun için değer de görmüyoruz.Birbirimize,fiyat etiketi üzerinde olan ürünler gözüyle bakıyoruz.. Allah sonumuzu hayır etmeyecek..bunu görüyorum..yazık olacak bize yazık..ama hak ettiğimiz olacak!! Teşekkürler yazım için
__________________ ''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek'' |
09.08.2014, 10:37 | #8 (permalink) |
-Waiting for a train | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Tamamını okuyamadım ama içler acısı... Allah akıl fikir versin ne deyim...
__________________ |
20.09.2014, 17:03 | #9 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor O kadar özenti bir millet oldu ki; -sahip olduklarımız değil sahip olamadıklarımızın derdindeyiz. Bir damla su da ben dökeyim, karınca kararınca.. |
20.09.2014, 17:07 | #10 (permalink) |
Root Administrator | Cevap: Mutlaka Okuyunuz Genclik Nereye Koşuyor Şu anda gençliğe Batı kültürünün "ye, iç, yaşa" felsefesi yansıtılıyor. Batı’da elbette behimi hayat yaşayan gençlik çok. Fakat memleketi için çalışan gençlik te var. 2013 yılının son aylarında İsrail, İngiliz ve Fransız gençlerinden oluşan kızlı erkekli bir gurup genci yarım günlüğüne misafir ettik. Bunlar bisikletleri ile Batıdan yola çıkmış ve Hindistan’a doğru yola koyulan bir gurup maceracı gençler idiler. Ülkemizden geçerken Türk örf, adet ve kültürünü göstermek için ve döndüklerinde de ülkemiz insanları hakkında iyi kanaat edinmelerini sağlamak için kendilerini töremize uygun ağırladık, ikram ve iltifatlarda bulunduk. Sıcak çorba ve çay ikram ettik. Bu gençler, yaklaşık kendi ifadelerine göre iki aydan beri yıkanmamış ve üst başları da hayli pis ve kirli idi. Bunları ağırladığımız salona çok bir ağır koku bastı. Çay bardaklarına varıncaya kadar, koku tüm etrafa sinmişti. Elleri kirden simsiyah kesilmiş, tırnakları bayağı uzanmış, içi kir ve pislik doluydu. Hakikaten görünümleri itici ve tiksindiriciydi. Gittikten sonra tüm odayı ve hatta çay bardaklarını da dezenfekte etmek zorunda kalmıştık. Kendileri ile yaptığımız mülakatta, gençlerin lise ve üniversite mezunu olduklarını, macera olsun diye Hindistan’a doğru yola çıktıklarını söylediler. Anne ve babalarından bağımsız olduklarını, ebeveynlerinin kendilerine müdahale etmediklerini, kendi hayat rotalarını kendilerinin çizdiklerini de eklediler. İşte yukarıda bizatihi yaşadığımız, “Batı gençliğinin içler acısı durumu bu”. Ne yazık ki bu behimi yaşam ve bu gençlik tipi, medeniyet adı altında yıllarca çocuklarımıza bilinçaltı olarak hedef ve örnek gösterilmiştir. Eğitim yoluyla ekilen bu tohumlar sonunda Batıya benzer psiko-sosyal sorunlarla boğuşan bir Türkiye’yi doğurmuştur. Bu hususta psikiyatrisleri dinlediğimizde şu noktalara dikkat çektiklerini görüyoruz: “Gerçekten gerek hastanelerde gerek muayehanelerde karşılaştığım vakalardan, ailelerin gelip yaptığı şikâyetlerden adeta toplumda bir patlama yaşandığı izlenimini ediniyorum. Özellikle de en çok bu patlama, genç kesimde oluyor. Bunun tabii birçok sebepleri var. Birincisi gençliğin özendirildiği hayatın toplumun, yüzyıllardır süren geleneklerine inancına aykırı olması. Televizyon, basın, okullardaki bazı öğretmenler ve eğitim sistemi ile empoze edilen fikir batı standartlı. Gencin ailesinden gördüğü ve toplumun getirdiği inançlar ise daha farklı. Genç bu iki etkinin arasında kalıyor. Bunalıma düşüyor. İşte o zaman gayri meşru ilişkiler, uyuşturucu kullanımı alkol salgınları, gençlik çeteleri ortaya çıkıyor. Bu, gençliğin inançsız ve hedefsiz hale getirilmesinin sonucudur. Şu anda gençliğe Batı kültürünün "ye, iç, yaşa" felsefesi yansıtılıyor. Batı’da elbette behimi hayat yaşayan, gençlik çok. Fakat memleketi için, bilim için, çalışan gençlik te var. Türkiye'de bunu fazla göremiyoruz. Gençliğe gününü gün et felsefesinin yanında hangi yoldan olursan ol zengin ol, köşeyi dön fikri de empoze ediliyor. Genç de her yolu meşru saymaya başlıyor. Gayri meşru veya meşru yol ayırımına gidilmiyor. Şu an bunalımlı bir gençlik kitlesi oluşturulmuş durumdadır. Tabii bu gelecek için iyi bir şey değil.” “Televizyon ve basının gençlik üzerinde çok büyük etkisi var. Artık gençler kendilerine enjekte edilen hayatı ve fikirleri savunuyorlar. Daha doğrusu fikirsizliği savunuyorlar. Hatırlarsınız bir Maykıl Ceksın gelmediği için kendini yakmak isteyen gençler oldu. Bu kadar yabancı kültürle hemhal olan gençler var. Yani kendi değerlerimiz yerine batının göz boyayıcı, aldatıcı değerlerini benimsiyorlar. Bunda da bu dediğimiz vasıtaların büyük payı var.” (Doç.Dr. Sefa Saygılı) “İletişim vasıtalarıyla dünya küçüldü. Avrupa ve ABD’deki en küçük olay buralara intikal ediyor. Gençliğin de aradığı bu. Kendinden kopmuş, tutunacak bir şeyler arıyor. Ve batı kültür emperyalizmi denilen hadiseyi gerçekleştirerek bizim gencimizin önüne kendi örneklerini sunuyor.” Islahat hareketi başlatan III. Selim Nizam-ı Cedid askerini kurdu. Aslında nizam-ı cedid askeri Akka’da Napolyon’u yenen askerdir. Fakat enteresandır Nizam-ı Cedid kurulduktan sonra askerin elbise tüketimi arttı. Eskiden 3-5 yılda bir elbise tüketirken o zaman senede 2 elbise eskitir oldu. Sebebi ise, Nizam-ı Cedid askerine batılı tipi dar elbiseler giydirilir. Asker ise, Müslüman’dır, namaz kılıyor ve elbise eskitiyor. Bu adam Viyanalı asker değil ki, kiliseye gidip sıralarda oturacak. Elbise bize uymadı. Milli Eğitim sisteminde de bize giydirilen elbise bize uymuyor. Orayı burayı tamir edelim demekle olmuyor. Yeni maarif sistemi, kültürümüze dayanan bir eğitim sistemi gerekli ve elzemdir.” (Prof.Dr. Fevzi Samuk) Uzmanların bu görüşlerini Ocak 2014 tarihinde bir Bursa’da yapılan şu anket ile kıyaslayalım: “ Anketi dolduran 23 bin 164 öğrenciden 4 bin 599 ‘unun tütün, 3 bin 709’unun alkol, 614‘ünün uyuşturucu madde kullandığı saptandı. Öğrencilerin kötü alışkanlıklara başlama yaşı 13 olması durumun ciddiyetini daha da artırdı.” “Öğrencilerden gelen yanıtlar, gençlerin nasıl batağa çekildiğini açıkça gözler önüne serdi. Anket sadece 10. Sınıflar arasında yapılırken (ki, biz yaptığımız fiili gizleyen bir milletiz) 9-12. Sınıflar da eklendiğinde söz konusu rakamların 5-6 kat artacağı iddia edildi.” (Bursa Hâkimiyet Gazetesi) EĞİTİME DİKKAT! Evet, gençlere nasıl bir eğitim verilmelidir? Nasıl bir müfredat gereklidir? Çünkü unutmayalım ki verdiğimiz eğitim gençlerimizi olumsuz şekillendiriyor. O halde: Ya kendi bin yıllık kökleri üzerine inşa edilmiş ulvi hisler ve yüksek ahlak sahibi bir “Nesl-i Cedid”, ya da tükenmiş, tefessüh etmiş, hayvani hisler ve batı ahlakını taşıyan bir Nesil! Karar sizin! aLinti |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |