Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Hayat ve Eğlence > Serbest Kürsü
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Sazın sözün,üç telli cura’nın ustası.

Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Sazın sözün,üç telli cura’nın ustası. konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 06.12.2016, 02:18   #1 (permalink)
Ne mutlu eğri zamanda,
Doğru yerde durabilene.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Sazın sözün,üç telli cura’nın ustası.

Sazın sözün,üç telli cura’nın ustası

Halk ozanıdır koca yürek.
Anadolu’nun bağrından kopar,yolu Paris’e düşer.Elleri cebinde dolaşırken,bakar ki,sokak çalgıcıları var,müzik yapıyorlar,para topluyorlar.Çöker bir köşeye,cura’sını tıngırdatmaya,yanık yanık söylemeye başlar:
Şu diyar-ı gurbet elde,
Şen değil gönlüm şen değil,
Kimse bilmez ahvalimden,
Şen değil gönlüm şen değil.

Tesadüfen ordan geçerken, durup, dinleyenler arasında Abidin Dino da vardır.
Çağdaş Türk resminin öncülerinden,ressam,karikatürist,yazar,yönetmen.
Entelektüel çevrede büyüyen,Robert Kolej mezunu,bizzat Mustafa Kemal tarafından resim ve sinema eğitimi için Rusya’ya gönderilen.
ABD’de Fransa’da sergiler açan,Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onursal Başkanı olan,Fransa Kültür Bakanlığı’ndan Altın Şövalye Nişanı alan,New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı yapan.
Siyasi görüşleri nedeniyle ordan oraya sürgüne gönderilen Abidin Dino.

Tanışırlar.
Kasketli,pala bıyıklı,buram buram Anadolu kokan ozan’ın kalacak yeri olmadığını öğrenir,koluna girer, evine davet eder.
Dilbilimci, yazar,Paris Ulusal Bilim Merkezi’nde görev yapan,öğretim üyesi doçent eşi Güzin Dino, sofrayı kurar.
Otururlar,sohbete koyulurlar.Laf lafı açar,ozan der ki,beni yarın çarşıya götürür müsünüz?Hayrola derler,ne lazımsa biz sana alalım.
“Bale ayakkabısı alacağım” der.
Dino’lar şoke olur.
Kara yağız ozan,o şahane şivesiyle devam eder: “Benim oğlan balet de ona göndereceğim.”

Nesimi Çimen’dir o.


Türkü derleyen,ilk plak çalışmasını 1964’te yapan,Almanya’da Fransa’da İsveç’te albümler çıkaran, dünyanın en önemli müzikhollerinde sahne alan,Türkiye’de ha bire gözaltına alınan,işkence gören, sürüm sürüm süründürülen,yılmayan, ömrünün sonuna kadar hiç sosyal güvencesi olmayan, yurtdışından gelen teliflerle mütevazı yaşamını sürdürmeye gayret eden.Sazın sözün,üç telli cura’nın ustası.

Aslen Tunceli Hozatlı.Kayseri’de ırgatlık yaparken,aşiret ağasının kızı Dilber’e aşık olur,Dilber de ona, kaçarlar Adana’ya.
Evlatları olur.Almanya’ya işçi yazılır,nefes darlığı olduğu için kabul edilmez.
Kalaycılık filan yaparken,Yaşar Kemal’le tanışır.Onun yardımıyla İstanbul’a göçer,gecekondu kiralar, mozaik fabrikasında işe girer.Fabrika greve gider,Nesimi’yi kovarlar,ayazda kalır.

Dokuz yaşından beri çalıp söylediği cura’sına bakar,ekmeği senden çıkaracağız der,ozan’lığa başlar.
Tek kelimeyle,müthiştir.Anında tanınır.

Efsane haline gelmeye başlayan bu gariban’ın tek göz oda gecekondusuna gelip gidenler arasında, Yaşar Kemal’in yanısıra,gazeteci İlhan Selçuk,sosyolog Behice Boran,caz-pop divası Tülay German, Yılmaz Güney,heykeltıraş Kuzgun Acar,yönetmen Atıf Yılmaz,Aşık Mahsuni Şerif vardır ve Can Yücel.

Yurtdışında eğitim için devlet bursunu bileğinin hakkıyla kazandığı halde “torpil yaptı dedirtmem,seni gönderemem” diyen Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğlu.Biriktirdiği harçlıkları,kendi yerine gönderilen ve beyin cerrahisinde çığır açan,canciğer arkadaşı Ordinaryüs Profesör Gazi Yaşargil’e veren.
Alnı açık yürüyen,Cambridge Üniversitesi’ne gitmeyi başaran,zırt pırt içeri tıkılan,oralı bile olmayan, tınmayan,Türkiyemin şairi Can Yücel.

Birgün,Nesimi’nin henüz bebekken eline cura verdiği oğluna bakar şöyle der Can Yücel.“Bu çocuğu Konservatuara göndersene birader.” Nesimi de “peki” der.

Girer sınava oğlan,doğuştan kabiliyet,İstanbul Devlet Konservatuarı’nı birincilikle kazanır.Keman bölümüne yazarlar.Yazarlar ama,keman alacak parası yok.Okul hediye eder.Hediye kemanla dört sene okur.Öbür masrafları Can Yücel tarafından karşılanır.

Ancak ciddi bir sorun vardır.Akşamları evde ders çalışması mümkün değildir.Tam eline kemanı aldığında,sofra kurulur,eş dost,türkü başlar,oğlan da mecburen cura’sına sarılır,babasına eşlik eder.
E böyle olmayacak,sonunda karar verir, ev ödevi olmayan bir bölüme geçmelidir.14 yaşında giyer taytını,Bale bölümüne geçer.
Önceleri gizler babasından.Sonra öğrenir baba.Koca yürek gülümser,evladına şöyle der: “Nerde mutluysan,orda yaşa.”

Geceleri pavyonlarda bağlama çalarak cep harçlığını çıkarır,babasıyla köy köy dolaşır,derleme çalışmalarına katılır,Orhan Gencebay’ın arkasında çalar,neticede Konservatuar’dan mezun olup,İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne girer.

Mazlum Çimen’dir o.


Nesimi’nin,zulüm görmüş,haksızlığa uğramış manasında “Mazlum” adını koyduğu oğlu.Adının hakkını verircesine,henüz sekiz yaşındayken babasıyla birlikte gözaltına alınan,babasının işkence görmesine şahit olan Mazlum.

20 sene klasik eserlerde,Yedi Kocalı Hürmüz’den Hisseli Harikalar Kumpanyası’na sayısız müzikalde dans etti.
Edip Akbayram’a,Fatih Kısaparmak’a besteler verdi.
Film müzikleri yaptı,Altın Portakal ve Altın Koza’nın yanısıra,Almanya’dan Fransa’dan İsviçre’den ödüller kazandı.
Dizi film müzikleri yaptı,Orhan Kemal’in ölümsüz eseri Hanımın Çiftliği gibi.Kendisinin çalıp söylediği, albümler çıkardı.Oğluyla birlikte Çimen Müzik’i kurdu.

Oğul da, Saki Çimen.
Nesimi’nin torunu.
Piyanist.


Dedesinin türküleriyle büyüdü,13 yaşındayken ilk bestesine imza attı.Kendisine ait 11 besteyle Rastgele albümünü çıkardı.
Saki piyano çaldı,Cem Yılmaz bateriyle,Kürşat Başar saksafonla,Cahit Berkay yaylı tamburla,Nebil Özgentürk bağlamayla,Erdem Akakçe gitarla eşlik etti.

Bale ayakkabısına dönersek...
Paris’ten geldi Nesimi,bale ayakkabılarını oğluna verdi,orda biriyle tanıştım dedi,gitar çalıyor,çok önemsiyorlar adamı.
Kim acaba? Bilmiyorum dedi,yağmurlu bi havaydı,curamı ceketimin içinden çıkardım,adam çok şaşırdı bunu mu çalıyorum diye,ben çaldım,o adam sanki küçüldü küçüldü curanın içine girdi,öyle dinledi.

Senelerce bunu anlattı.
Gel zaman git zaman Paris bavulunun içinde bir fotoğraf buldu Mazlum.Babası cura çalıyor, “o adam” adeta büyülenmiş gibi,nefesini tutmuş dinliyor.
Vayyy dedi,koştu babasına,fotoğrafı gösterdi.O adam,bu adam mıydı?
Evet dedi Nesimi.

Peter Gabriel’di.

Progressive rock denince ilk akla gelen,Genesis’in kurucusu.Grup ve solo albümleri 250 milyon satan, altı Grammy’si ve Oscar adaylığı bulunan,İngiliz kült müzisyen.

Ve...
Yaktılar o Nesimi’yi.
Sivas Madımak’ta yakılanlardan biridir o.

__________________
semragül isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 23:36