|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Denge - (li) Denge - (siz) konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
07.09.2013, 11:37 | #1 (permalink) |
Tecrübeli Üye | Denge - (li) Denge - (siz) Denge - (li) Denge - (siz) Bu hayatta dengeli yaşamak, dengeyi kurmak çok zordur. Bunu başarabilen az sayıda insan vardır. Mesele dengedir! Her şeyin fazlası zarardır, çok doğru bir sözdür ... Misal; fazla şekerli, tuzlu, yağlı gıdalar vücudun dengesini bozar, organlarımızın düzgün çalışmasını engeller. Fikirler de öyledir. Her ne fikir olursa olsun aşırıya kaçtığı vakit sıkıntı doğurur. Milliyetçiliğin aşırılığı "kafatasçılığa, saldırıganlığa, diğer bütün milletlere düşman gözü ile bakmaya, yok saymaya..." Ümmetçiliğin aşırılığı " Gayri-müslümanları öldürdüğün vakit cennetlik olduğunu zannetme, her şeyi "dini" açıdan yorumlama, canlı bomba kılığına girerek masum insanları katletmeyi 'Allah adına yaptığını' zannetme..." Sosyalizmin aşırılığı " Sınıfsız toplum, bütün insanlığın eşit olacağı ütopyası, toplumda 'dinin, inançların, aile yapısının' olmayacağı düşüncesi, devletin yok olduğu bir yaşam " Toplumdaki egemen düşünceler aşırıya kaçtığı vakit kan kaybeder, ince noktalar ile aynı görüşten farklı kollar çıkar. Bazı düşünceler aşırıya kaçmasa da değişebilir, değiştirilebilir veya farklı amaçlar nedeniyle üzerinde oynamalar yapılabilir. Her fikir, her düşünce ortaya çıktığı toplumun ihtiyacı doğrultusunda düzenlenmiştir. Çıktığı toplumun ihtiyacını karşılamak üzere düşünülmüştür. Örneğin; çok güzel bir kazak arkadaşımın üstünde hoş durmuştur, yakışmıştır ve beden ölçüsü olarak da tam olmuştur. Ama aynı kazak bir başka arkadaşımın üzerinde hoş durmayabilir, bedenine göre de uygun gelmeyebilir. Bir toplumda başarı sağlamış, o toplumu kalkındırmış maddi ve manevi açıdan huzura erdirmiş bir düşünce akımı; başka bir toplumu daha kötüye götürebilir veya kabul görmeyebilir. İnsanları diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği düşünmektir. Var olduğumuz toplum hakkında düşüncelerimizi ifade etmemiz fazlaca önem arz etmektedir. Toplumu iyi tanıyan bireyler, hangi düşüncenin faydalı- faydasız olacağı hakkında hüküm verme yetkisine sahiptir. O yüzden fikirler, milletlerin bağrından çıkar. Bireyler için fikirler, inançlar ruh ihtiyacı veya manevi gıdadır diyebiliriz. Günümüzde hem inançlar hem fikirler geleneksel bir hal almıştır. Araştırma ve incelemeden yoksun bir şekilde inanç ve ideoloji sahibi olunmaktadır. Bu yüzden toplumda aksaklıkların yaşandığını, huzursuzlukların meydana geldiğini açık bir şekilde görürüz. Gençlik; okuma,anlama,düşünme ve analiz etmeden yoksun bir şekilde "ne duyduysa, ne gördüyse, az da olsa ne öğrendiyse" bunları körü körüne kabul ederek, değişmez-katı dogmalar olduğunu zannederek, fanatik savunuculuğunu yapmaktadır. Zararlı-zararsız, faydalı-faydasız olduğuna aldırış etmeden benimsenmektedir. Bilgiden yoksun, moda veya taklit etme çabası bu kötü durumu hızlandırmıştır. Fanatizm ise korkunç bir haldedir. Gözünün hiç bir şeyi görmediği sadece kendi benimsediğini "doğru-haklı-üstün" olarak gördüğü bir durum ile karşı karşıya kalmaktayız. Buna aşırılığın da eklenmesi, durumun içinden iyice çıkılmaz bir hal almasına sebebiyet vermiştir. Fikri sağlamlaştıran, muhakemedir. Kimse tarafından tartışılmadan derhal kabul edilen fikir, çarçabuk çürümeye mahkumdur. Yaşadığımız çevreyi daha mükemmel hale getirmek için fikirler üretmek, önemli bir çabadır. Şayet bunu her açıdan değerlendirip, "gerçekçi" bir açıyla belirttiğimiz vakit sadece kağıtta yazılı kalmaz.
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |