Ateşe Karşı [3.Bölüm]

[Jaqen]

ATEŞE KARŞI [3. BÖLÜM]

Sedar'ın bakışları pamuk tarlasını andıran manzaraya sabitlenmişti. Her şeyi unutmak ilk istediği şey de olsa, düşüncelerinin başrolünde Julide olunca işler sarpa sarıyordu. Bir an içi cız etti. Bavulunu almamıştı. Uçağa üzerinde sadece bir palto, bir atkı, bir kot ve bir de içinde bir kaç lira olan cüzdanı ile binmişti. Hemen hemen eli boş şekilde seyahate çıkıyordu. Belki de o da ölüme yaklaşmıştı ve bu eksiklikler onun için hiçbir şey ifade etmeyecekti.

Düşüncelerinin ekseninde gerçekleşen bir hareketlenme oldu. Uçağın kokpitinden yüksek sesler, bağrışmalar geliyordu. Bu durum yolculardan bir kaçının da dikkatini çekmişti. Ardından büyük bir gürültü ile hol kapısı açıldı ve First Class yolculardan biri yere savruldu. Karnında neredeyse 50 numaralık ayakkabılara sahip birinin ayağı duruyordu. Elinde de bir Baretta vardı. Bir bu eksikti. Muhtemelen uçak, hava korsanları tarafından kaçırılıyordu.

Olayın devamında durumun böyle olmadığı anlaşıldı. İri cüsseli adamın derdi uçak ile değildi. Yerde yatan adamı ayağa kaldırdı ve ona bağıra bağıra yabancı dilde bir şeyler söyledi. Adamın aksanı doğu ülkelerindeki insanların şivelerine benziyordu.

Hırpalanan adam kravatını düzelti ve savrulduğu kapıdan içeri girdi. Barettalı ejder gözlerini yolcular üzerinde şöyle bir gezdirdi ve silahını cebine soktu. Uçağın arka taraflarında bir cam kenarı boştu. Gidip oraya oturdu ve önündeki gazeteyi yüzünü kaplarcasına kaldırıp okumaya başladı, Ya da okuyor gibi yapıyordu.

Başta Serdar olmak üzere yolcuların hiçbiri bu duruma bir anlam verememişti. Zaten bir açıklama zahmetinde bulunan da olmamıştı. Olayın başrolleri ortadan kaybolmuştu. Bu durum, sezona yeni başlamış bir dizinin yayından kaldırılmasına benziyordu.

Havada yaklaşık bir saat geçmişti. Artık yolculuğun sonuna geliniyordu. Serdar camdan Kıbrıs'ın haritadaki kuş bakışı hâlini gözlemleyebiliyordu. Bir parmak gibi uzanan uzun burnu ile yavru vatan bir rüzgâr balonunu andırıyordu.

Uçağın inişe hazırlandığı uyarısı yapıldı ve yolcularda kıpırdanmalar oldu. Serdar'ın aklı arkadaki adamdaydı. Bu olayda bir terslik vardı ve bu birazdan cereyan edecek bir hâl ile düzelmeliydi. Düşündüğü gibi de oldu. Arkadaki adam hışımla yerinden kalkıp, belinden çıkardığı Barettası ile kokpite doğru hızlı bir şekilde ilerledi. Heyecan yine yükselmiş, adrenalin yine tavan yapmıştı. Adam kokpitten içeriye girdikten bir müddet sonra bir el silah sesi duyuldu. Bu ses ile beraber uçakta büyük bir sarsıntı meydana geldi. Uçak Türbülansa girmiş gibi sendeliyordu. Yolcular büyük bir korku ve endişe hâlinde savruluyor ve çığlıklar atıyordu.

Serdar camdan baktığında uçağın hızlı bir şekilde yere doğru inişe geçtiğini fark etti. Beş parmak dağları kucağını açmış, sanki uzun süredir beklenen sevgiliyi bekler gibi onları bekliyordu. Serdar yerinden fırladığı gibi üst paneldeki torpidoyu zorladı. Tam o esnada her koltuğun üstünde bulunan kapaklar açıldı ve aşağıya doğru oksijen maskeleri sarktı. Hepsi tavana asılı birer yarasa gibi sağa sola savruluyordu.
Ardından ortalık toz duman oldu ve büyük bir gürültü ile patlamalar vukû bulmaya başladı. Sanki tüp kamyonunun arkasındaki tüpler, birer havai fişek gibi sırayla patlıyordu. Ortalık karardı, sessizlik çöktü. Tabutun kapağı kapanmıştı.

11:55 / Gaziantep

Serdar büyük bir hışımla yatağından fırladı. Neredeyse öğlen olmuştu. Uzun bir süredir böyle bir uyku çekmemişti. Gördüğü rüyanın tesiri ile ellerine kollarına baktı. Hiçbir şeyi yoktu, sapa sağlamdı. Sonra saate baktı. Dün gece kaçta yattığını hatırlamıyordu ama 8 saatten fazla uyuduğuna gayet emindi. Peki bu gördükleri bir rüya ise, şuan gerçeğin neresindeydi? Ne zamandan beri rüya görüyordu? Rüya nerede başlamıştı?

Hemen kafasını toparlamaya gayret etti. Yatağından doğruldu ve ayağa kalktı. Holdeki boy aynasının karşısına geçti. Gözleri kan revan içindeydi. Göz çukurları şişmişti. Saatlerce boks yapmış bir sporcuyu andırıyordu.

Gerçeğin neresinde olduğunu öğrenmeden içi rahat etmeyecekti. En büyük dileği, Julide'nin ölümünün de bu rüya kapsamında olmasıydı. Bu düşünce ile hemen cep telefonuna sarıldı ve Julide'nin numarasını tuşladı. Telefon defalarca çalmasına rağmen karşı taraftan açan olmamıştı. Julide'nin ölümü gerçek ise, telefon da onunla birlikte buhar olduğundan telefonu açanın olmaması pek doğaldı. Peki ya gerçek değilse!?

Hemen üzerine bir şeyler giydi ve Julide'nin kaldığı apartın olduğu mahalleye doğru yola çıktı. Havada muazzam bir nem hâkimdi. Devâsa bir rüzgâr nefes almayı bile çekilmez kılıyordu. Kafasında o kadar düşünce vardı ki, beyninin içini izleyebilse, yoğun bir yıldız yağmuru ile karşılaşacağını tahmin ediyordu. Bu düşünceler eşliğinde apartın önüne geldi. Serdar'ın evi ile Julide'nin kaldığı apart arasında 50-100 metrelik bir mesafe vardı.

Apart tam karşıda suskun bir dev gibi duruyordu. Pencereler kapalı, perdelerin hemen hepsi örtüktü. Serdar'ın içinde isimsiz bir korku peydahlandı. Sanki bir rüya bitmiş, şimdi bir gerilim filminin çekimleri başlamıştı. İşin tek pozitif yanı günün ortası olmasıydı.

Aparttın kapısına doğru yaklaştı ve Julide'nin kaldığı katın ziline bastı. Kapıyı açan olmadı. Bir daha denedi. Yine ses yoktu. Bir daha, bir daha.... Her deneyişinde zile daha uzun basıyordu. Kapı zili de cep telefonu ile aynı şekilde cevapsızlar kervanına katılmıştı.

Artık Serdar'ın sabrı taşma noktasındaydı. Ya bir sonuca ulaşacak ya da bu belirsizlikler içinde yok olup gidecekti. Aparttın etrafında bir tur attı. İçinde, terk edilmiş bir viraneyi dolanıyormuş hissi oluştu.. Her şeyi göze alarak çam ağacından yapılmış kapıyı kırmaya karar verdi. Tüm enerjisini toplayarak geriye bir kaç adım attı ve hışımla kapıya doğru atıldı. Kapı menteşelerinden kurtularak tok bir sesle yere yığıldı. Serdar'da kapının üzerine düştü. Kapı ile Serdar'ın sağ omzu aynı kaderi paylaşıyorlardı; ikisi de kırılmıştı. En azından Serdar öyle düşünüyordu. Çünkü olayın sıcaklığına rağmen omzunda büyük bir acı hissediyordu ve eliyle dokunduğunda omuz kemiğinin içeriye doğru çöktüğünü fark edebiliyordu.

Ne yapmaya çalışıyordu? Ya da neler oluyordu? Hiçbir fikri yoktu. Onca arbedeye rağmen apart bütün sessizliğini koruyordu. Serdar'dan başka kimse yok gibiydi. Manzara terk edilmiş bir otel havasını andırıyordu. Yanlış aparta dalmış olamazdı. Zira bu civardaki tek apart burasıydı.

Ayağa kalktı ve üzerini silkti. Yaşadıklarına halen bir anlam yükleyemiyordu. Bir el, yaralı omzuna dokunduğunda Serdar bütün acılarını unutmuştu.

3. Bölümün Sonu.

@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[MiRaC]

eyvALLAH güzel insan..

[keroLayn]

Knight and Day filmi geldi bi an için aklıma. Bakalım daha neler olacak..

[Huzur-u Kalb]

Önceden yaptığım yoruma göre
toparlanmis konu iyi de olmuş
bu sefer daha çok begendim
devamıni merakla bekliyorum

[Lunapolis]

Ya ben birinci paragrafa kendimi o kadar kaptırmışım ki rüya olduğunu okuduğumda naca kendime geldim..

Gerçekten toparlanmışsınız.. Ben çok beğendim bu bölümü..
Eksikliklerinizi yavaş yavaş toparlayacağınıza eminim ve yazdıkça daha da güzelleştireceğinize meraklandıracağınıza eminim..

O el kim merak ettim..

[LiNa]

Offf bu nasıl sürükleyici bir bölüm böyle. Emeğine yüreğine sağlık.

[Wine]

Merak içinde elin sahibini bekliyorumm, çok sürükleyici gerçekten bir hışımla okunuyor

[Ekvator]

Sevgili arkadaşlar ve Okurlarım;

Ne yazık ki üzücü bir haber ile karşınızdayım. Real hayatımdaki yoğunluklar ve birbiri ardına eklenen iş projeleri nedeniyle Ateşe Karşı yazı çalışmamı askıya almış bulunuyorum. Kafamın daha rahat ve sâkin olduğu zaman dilimleri olursa, Bölümler kaldığı yerden devam edebilir. Şuan için net bir şey söyleyemem. Kesin bilinen şey, Yazı dizisi çalışmasının durdurulmuş olduğudur.

Kusura bakmayın, Saygılarımla...

@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[FeCr]

Ne zaman kendinizi toparlarsanız o zaman yazın..hiçbir eser,eser sahibinin iç yapısından daha önemli olamaz.
Yazar,kalbi kaleminde atan kişidir..siz ona iyi bakın
Biz bekleriz

[Zemherir]

İnsanın kafası rahat olmazsa kalemi de yazmaya zorlanır.
Daha bol vaktinizde yazarsınız artık,bizde olursak buralarda okuruz.
canınızı sıkmayın, kolay gelsin size