|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Hüzün üzüntü sıkıntı konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
12.01.2014, 23:53 | #1 (permalink) |
| Hüzün üzüntü sıkıntı Hüzün üzüntü sıkıntı Hüzün denince akla “gam” gelir, hüzün değildir Gam ağırdır, koyudur Hüzün ince ve narin yanını temsil edemez Üzüntü gelir, geçicidir, ucuzdur; hüznün asîl ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz… Sıkıntı denir, hüznün rengarenk atlasında pek soluk kalır bu Evet, hüzün hem gam, keder, üzüntü, sıkıntı, endişe, vehim, korku ve nihayet suskunluktur, hem de hıçkırıktır, haykırıştır, sorgudur, yargıdır, umuttur incecikten ve nihayet fısıltıdır, gözyaşıdır Hüzün biraz isyandır, biraz rıza; biraz gözlerini kaçırmaktır, biraz yüreğini sunmak Hüznü ellerinde oyuncak ederse insan, başına taç etmek varken; yazık olmuş demektir hüzne ve insana Keder denilse, keder laubalîdir, yapışkandır, yüzsüzdür.. ama hüzün, dedim ya, asildir, peygamber soyludur, mübârek bir taçtır ki, ancak sahibinin başına tam olur Beyaz papatyadan değil, ay ışığından örülmüştür Bu yüzden sarartır insanın benzini, gözlerinin altı kararır bu yüzden Yıpratır bazen, bolca gözyaşı döktürür, saçlarına ak düşürür; ay ışığındandır o… Kadere iman eden, kederden emin olur..
__________________ Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. . |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |