|
Sizin Şiirleriniz kategorisinde açılmış olan Durmuş saat fısıltısı konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
07.07.2013, 03:05 | #1 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Durmuş saat fısıltısı Bir hevesten yola çıkıp, yorulduğu yerde hayallerini bırakanlardan değil benim eksik yanım. Evet doğrudur, bazen yollara ziyan olurum, çaresinden de korkabilir yaram. Ne haldir halime düşen hayretçe bir hasret, penceresi dalgınlığa açık bir kuytunun, nesini anlatıyor içimdeki bu kasvet. Kaderin gülümseyen çerçevelerinde, çocukluğumu barındırmak değil mutluluktan hacet. Beni, benimle mi unuttunuz demeyi düşündürürüm aklıma. Kusuru yokmuş gibi kimsenin, kendimi karşımda bulurum. Doğrudur, aynalarda misafir dururum. Durmuş saatin tıkırtısını anlatan bir kulağın , fısıltısını bekleyen bir zamanın, acelesinde olmak da var kimi zaman Kaçıp gitmek gibiyim sanki, sevdiğimi söylemediğim sevdiklerimden. Uçup gidecekken göçlerin yeni kalabalığına, bir bardak suda boğulmak gibiyim. Benim masallarımdaki sonranın baharı, yastığım uykularıma köstek olana kadar. Biri var olup, diğeri yok olan günlerin her birine selam olsun. Hayata kafiye satan acıların ilham pazarında , yüreğime vuran sancıların şarkılarına, göz yaşı akan tek kişiyim. Ne haldir halime dilimce adını bulayan hasret, aslında bilmek değil de anlamak gerek. Bir hevesten yola çıkıp, yorulduğu yerde hayallerini bırakanlardan değil benim eksik yanım. . .
__________________ hala saklı bir yerde o görmediklerin o bilmediklerin, içimdeki acılar... hala kaldı bir yerde o hissetmediklerin, hiç sezmediklerin, içimdeki aşk... |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |