|
Tarih - İnkılap Tarihi kategorisinde açılmış olan Ulufe konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
28.12.2013, 19:46 | #1 (permalink) |
Özel Üye | Ulufe Ulûfe Osmanlı Devletinde Kapıkulu Askerlerine Acemi Ocağı mensuplarına kimi saray ve devlet görevlilerine üç ayda bir verilen maaş. “Mevâcib” adı da verilen ulûfe Dîvân-ı Hümâyunda Veziriâzamın huzûrunda verilirdi. Muntazam olarak verildiği zamanlarda ilk iki maaş Muharrem ve Cemâzilevvelde son iki maaş ise Şâban ayı içinde veya bu ayın sonlarında dağıtılırdı. Bu sûretle üç ayda bir dört defâda verilmesi icap eden ulûfe üç defâda veriliyordu. Ulûfe dağıtımı mutlak sûrette Salı günü olurdu. Yeniçerilerin maaş defterlerine çok dikkât edilirdi. Her ulûfe dağıtımında üçer nüsha hazırlanırdı. Asıl mükerrer hazine ismi verilen bu defterler yeniçeri kâtib dâiresinde yazılır suistimâle meydan vermemek için ilk zamanlarda pâdişâh tarafından kontrol edilirdi. Bu işe Sultan Birinci Süleyman Han (1520-1566) ile Dördüncü Murâd Han (1648-1687) çok fazla hassâsiyet göstermişlerdir. Maaş kurulan dîvânda dâvâlar dinlendikten sonra dağıtılırdı. Hazine önünde tevzi edilen maaş bölük ve ortanın mevcutlarına göre ayrı keselere konurdu. Gülbangı çekildikten sonra ağa bölüklerinden başlamak üzere masa üzerinde ayrılan keseler bölüğün efrâdı tarafından alınırdı. Merâsim bitince bunlar omuzlarına bu keseleri koyarak alayla kışlalarına giderlerdi. Kışlalarda ertesi gün her bir orta toplanarak maaşlarını alırlardı. Hazineden alınan para ortalara gelince mutlaka sayılırdı. Fazlası hazineye iâde edilir noksan ise mâliyeden tamamlanırdı. Yeniçeriler arasında hazineden haksız yere bir akçe dahi almak büyük suç sayıldığından böyle bir işe hiçbir zaman tenezzül etmezlerdi. Ulûfe dağıtıldığı dîvânın ertesi günü Sadrıâzam Paşa Kapısında Kapıkulu süvârileriyle cebeci topçu ve top arabacı ocaklarının maaşlarını bizzat kendisi başında bulunarak verdirirdi. Böylece bütün ocakların ulûfe dağıtım işi tamam olurdu. Sefer sırasında ordunun maaş dağıtımı ise divandakinin aynı olurdu. Sadrıâzamın veyaSerdâr-ı ekremin dîvân çadırında toplanarak maaş verilirdi. Bu sırada bulunmayanların ocakla ilgileri kesilirdi. Ulûfe dağıtımından önce yeniçerilere saray mutfağında hazırlanan çorba pilav ve zerde verilirdi. Yeniçeriler bir şeye küskün oldukları zaman çorba içmezlerdi. Ramazanda ulûfe dağıtılırken askerin hepsi oruçlu olduğundan çorba pilav zerde verilmezdi. Yalnız Ramazanın on beşinde Pâdişâhların Hırka-i şerîf ziyâretinde Yeniçerilerle diğer Kapıkulu Ocaklarına Hırka-i şerîf ziyâretini müteakip saray matbahından tepsilerle baklava verilirdi. Her ortanın gümüş meşin önlüklü aşcı ustaları tepsileri peştemala bağlar renkli sırıklara takar her birini ikişer kişi alıp alayla kışlalarına ***ürürlerdi ki buna Baklava Alayı denirdi. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |