|
Tasavvuf kategorisinde açılmış olan Sevgi, Amelin Eksikliğini Telafi Eder konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
24.08.2014, 16:20 | #1 (permalink) |
| Sevgi, Amelin Eksikliğini Telafi Eder [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Sevgi amelden ayrılmaz. Sevenin sevgisinin delil ve belirtisi, onun amel, hareket ve çabasıdır. Fakat sevgi amelin eksikliğini telafi eder ve amel sahibinin ameli eksik olduğunda, ona şefaatte bulunur (yardımcı olur). Zira sevgi, Allah katında şefaati kabul olunan bir şefaatçıdir. En güzel dualardan biri, Ebu Hamza-i Sümalî'nin Hz. İmam Zeyn-ül Abidin'den (a.s) naklettiği Seher duasıdır . İmam Zeyn-ül Abidin (a.s) o duada Allah'la şöyle münacat ediyor: "Ey Mevlam! Sana olan marifetim, Sana ulaştıran rehberimdir.; sana olan sevgim, senin yanında şefaatçimdir. Fakat ben, kendi delilimden (kılavuzluğumdan) daha çok, senin kılavuzluğuna ve şefaatçimden daha, çok senin şefaatine güvenim vardır." (Bihar-ül Envar, c.98, s.82) Marifet ve sevgi ne de güzel delil (kılavuz) ve şefaatçidir. Kulun Allah'a yönelmek için kılavuzu «marifet» olursa yolundan sapmaz; ve Allah nezdinde şefaatçisi "sevgi" olursa amacına varmaktan geri kalmaz. Yine Hz. İmam zeyn-ül Abidin (a.s) şöyle dua ediyor: "İlahî sen biliyorsun ki, sana olan itaatim kesintisiz ve sürekli olmamışsa da, sana sevgim ve itaatine olan azmim sabit ve sürekli olmuştur." Bazen insanın ameli kusurlu olur ve insan Allah'a olan itaatlerine güvenmeyebilir. Fakat Allah aşkı kalplerinde yerleşenlerin, Allah'a kesin inanç ve yakinlerinde ve Allah'a olan sevgi ve itaatlerindeki azimlerinde, hiç bir tereddüt meydana gelmez ve kalbinde Allah sevgisini hisseden bir kul, artık bunda şüpheye düşmez. Hatta bazen böyle bir kul, bir itaat konusunda kusurlu davranır ve Allah'ın sevmediği bir ameli de yapabilir, ama itaat konusunda kusurlu olup günaha düşen bu kulun Allah'a itaat etmekten hoşlanmayıp isyan etmeği sevmesi mümkün değildir. Zira bazen insanın organları günahlara meyleder ve netice de şeytan, heva ve heves, onları günaha da sürükleyebilir. Bazen de insanın organları Allah'a itaat etmekte kusurlu davranabilir. Ama Allah'ın salih kulları itaatte kusur etse ve günaha düşseler de onların itaati sevmeyip günahı sevmeleri mümkün değildir. Bir duada şu tabirler yer almıştır: "İlahi! İtaatinde kusur yapmış olsam da yine itaatini seviyorum, günaha duçar olsam da onu sevmiyorum. O halde kendi fazlın ile cennetini bana nasip eyle." (Bihar-ül Envar c.94, s.101) Kalp ile organlar arasındaki fark işte burada ortaya çıkıyor. Zira organlar bazen kalbin ulaştığı aşamaya ulaşmaktan aciz kalırlar; ama kalp, tek başına tam manasıyla ilahî aşkın emrinde kalmaya çalışır. Fakat şu da bilinmelidir ki, kalp, halis olup temizlenince organlar, ona itaat edip boyun eğmek ve kalbin onlardan istediği şeyleri kabul etmek zorunda kalırlar. Böylece de kalbin halis olması sonucu kalp ile organlar arasındaki bu ayrılık yok olup gider.
__________________ Kadının gücünü Hafife Alma. Her Yol Sana Çıkar Galatasaray ! |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |