Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Eğitim - Öğretim > Dersler > Türkçe - Edebiyat

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Fabl

Türkçe - Edebiyat kategorisinde açılmış olan Fabl konusu , ...


Like Tree2Beğeni
  • 1 Post By Jade
  • 1 Post By FeCr

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 23.11.2013, 14:11   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Fabl

Fabl

Sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum öykülerdir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır.

Fabl Özellikleri

İnsanlar arasında cereyan eden olayları hayvanlar bitkiler ya da cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi göstererek bu yolla insanlara ahlak ve ibret dersi vermek örnek göstermek ya da bir düşünceye güç kazandırmak isteyen bir çeşit masaldır.
Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.
Fabllar manzum (şiir) veya nesir (düzyazı) biçiminde yazılabilirler.
Fabllar hem nazım, hem nesir biçiminde olurlar.
Fablın sonunda her zaman bir ahlak dersi (kıssadan hisse) vardır. Bu ders kısa, açık ve doğru olmalıdır ve mutlaka öykünün doğal bir neticesi gibi görülmelidir.
Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir.
Okurlar çoğu zaman verilen dersin veya öğüdün ne olduğunu anlamakta zorluk çekmezler. Çünkü bu ders veya öğüt eserin bir yerinde, çoğu defa sonunda, bir atasözü ya da özdeyiş biçiminde açıkça belirtilir.
Fabllarda basit ahlak ilkelerine değinildiği gibi insanların birçok kusurlu yönüne de dikkat çekilir.
Fabllar aracılığıyla kanaatkârlık, özveri, yardımseverlik, iyi niyet gibi olumlu davranışlar çocuğa kazandırılabilir.
Özellikle 8-12 yaş grubu çocuklar fabl okumaktan ve dinlemekten büyük zevk alırlar.
Kanaatkârlık, tamahkârlık, kıskançlık, paylaşımcılık gibi çocuklar tarafından anlaşılması güç kavramların somut olaylarla anlatılması sebebiyle çok önemli bir eğitim aracı olarak kabul edilmelidir.
Fabllar insan belleğinde çok kolay saklanabilen ve ortaya çıkarılabilen özelliklere sahip olduğu için sözlü gelenek içinde de yaşatılabilmektedir.
Çoğu manzum olan fablların başlıca amacı, belli bir ana fikrin yalın veya birkaç olayın yardımıyla en kısa yoldan açıklamaktır.
Fabllar günümüzde eğitimde çok fazla kullanılmaktadır.
Fabllar olay anlattıkları için bir başka şiiri okumaktan ya da ezberlemekten daha çok çocukların ilgisini çeker. Bundan dolayı fabllar kısadır ve şu dört bölümden oluşur:
Olayın ve kahramanların tanıtıldığı giriş bölümü
Olayın entrikalarla düğümlendiği gelişme bölümü
Düğümün çözüldüğü sonuç bölümü
Olay ve olayların arkasında yatan ana fikrin açıklandığı ders bölümü (kıssadan hisse bölümü)
Dünya Edebiyatında Fabl

Fablı ilk olarak yazanlar Hititlerdir. Hititler fablları taş tabletlere yazıp resimlemişlerdir.

Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba’ya aittir. Beydeba’nın fablları “Kelile ve Dimne” adlı bir eserde toplanmıştır. Fabl türünün en önemli eserlerinden biri olan Kelile Dimne’yi Debşelem isimli bir Hint Hükümdarı döneminde yazmış ve hükümdara sunmuştur. Eserde hayatı sisler içerisinde kalan bir Hind Hükümdarı olan Debşelem Şah’ın bir vasiyet üzerine ünlü bilge Beydaba’nın yanına gitmesi; ondan hikmetli sözler, öğütler, devlet yönetiminde yardımcı olacak öğretici masallar dinlemesi anlatılmaktadır. Eserde bulunan hikayelerde siyaset, erdem ve eğitim gibi birçok farklı konu işlenmiştir. Kitap 14 bölümden oluşur. Kitap, adını ilk bölümündeki hikayelerin kahramanı olan iki çakaldan almıştır; “doğruluğu ve dürüstlüğü” simgeleyen “Kelile” ile “yanlışlığı ve yalanı” simgeleyen “Dimne”. Beydeba, hiç kuşkusuz, Hint edebiyatında eşsiz bir yere ve öneme sahiptir. Eserlerinden biri de “Bülbül ile Bağcı”‘dır.

Fransız Edebiyatı’ndan La Fontaine, fabl türünün en önemli sanatçısıdır. La Fontaine, masallarındaki konular, şark klasiklerinden alınmadır. Masalları çoğunlukla herkesin anlayabileceği sade bir şekilde yazılmıştır. La Fontaine’in canlı, hızlı, incelik ve nükte dolu bir üslubu vardır. Kişilerini hemen daima hayvanlar arasından seçerse de bazen insanları, bilhassa köylüleri de olaylara karıştırır. Sık sık bahsettiği hayvanlar aslan, kurt, tilki, eşek ve horozdur. La Fontaine, kötüyü göstererek iyinin ne olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ancak şiirlerini okuyan çocuklarda herhangi bir açıklama yapılmazsa tam ters etkinin hasıl olduğu da bir gerçektir.

Yunan Edebiyatı’nda ise Ezop’un fablları İ.Ö. 300 yılında derlenerek yazıya geçirilmiştir. Aristotales, Ezop’un yolsuzluktan yargılanan bir siyasetçiyi tilki ile kirpinin öyküsünü anlatarak nasıl savunduğunu şöyle anlatmıştır: Ezop mahkemede “bir tilkinin, başı pirelerle derde girmiş, bir kirpi de onu pirelerden kurtarsın mı diye sormuş, tilki, ‘hayır, bu pireler doydu, artık fazla kan emmiyorlar. Onları kovalarsan, yerlerine yeni, aç pireler gelir’ demiş”, dedikten sonra, jüriye dönerek, sözlerini şöyle bitirmiş: “Dolayısıyla saygıdeyer jüri üyeleri, müvekkilimi cezalandırırsanız onun yerine onun kadar zengin olmayan birileri gelir ve sizi daha da beter soyar.”

Türk Edebiyatında Fabl

Türkçedeki ilk örneği Şeyhi’nin 17.yy.’da yazdığı “Harname”dir. Batılı anlamda ilk örnekleri Şinasi vermiştir. Ahmet Mithat, Kıssadan Hisse adlı eserini ahlakî gaye güderek yazmıştır. Bu eserde yazar, Ezop’tan, La Fontaine’den yapmış olduğu çevirilere ve kendi yazmış olduğu fabllara yer vermiştir.

Recaizade Mahmut Ekrem, La Fontaine’den Horoz ile Tilki, Kurbağa ile Öküz, Karga ile Tilki, Meşe ile Saz, Ağustos Böceği ile Karınca gibi birçok çeviriler yaparak bu alanda Türk Edebiyatına katkıda bulunuştur. Ali Ulvi Elöve “Çocuklarımıza Neşideler” adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo, Lamartine’den yaptığı çevirilerin yanında, yine bunlardan esinlenerek yazdığı fabl türü şiirlere de yer vermiştir. Nabizade Nazım’ın “Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk” adlı eseri vardır Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, M. Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabahattin Eyüboğlu fabl türü ile ilgilenmiş çeviri yapmış, araştırmalarda bulunmuşlardır.

FeCr beğendi.
__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 23.11.2013, 14:16   #2 (permalink)
Cesareti ile yaşamayan esareti ile ölür

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fabl

Bu alanda iki isim beni çok etkilemiştir..

Feridüddin Attar-Kuş Dili ve
Oscar Wilde-Hayvan Çiftliği

Elinize geçerse,okumadan bırakmamanızı tavsiye ederim.

Jade beğendi.
__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''
FeCr isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 09.02.2015, 22:56   #3 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
tick Fabl

Fabl

Fabl ya da Öykünce sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Genellikle hayvanların ve bitkilerin konuşmasıdır. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır.

Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba'dır. Ezop'un fablları M.Ö. 300 yılında derlenerek yazıya geçirilmiştir. ABD'li James Thurber ve İngiliz George Orwell çağdaş fabl yazarlarıdır. Fablı ilk olarak yazanlar Friglerdir. Hititler fablları taş tabletlere yazıp resimliyorlardı. Fabllar günümüzde eğitimde çok fazla kullanılmaktadır.

"Fabl" sözcüğünün kökeni Latince "hikaye" manasına gelen "fabıla"'dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlak ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur.

DeRDeST isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.04.2015, 18:36   #4 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Fabl Nedir? Fabl Örnekleri Ve Özellikleri Hakkında Bilgi

Fabl Nedir? Fabl Örnekleri Ve Özellikleri Hakkında Bilgi


fabl ornekleri, la fontaine fabl, kisa fabl ornekleri, fabl ornek, fabil ornegi, lafontenden fabl, la fontaine fabl hikayeleri, fabl ornegi, la fontaine fabl ornekleri, ornek fabl, fabl ornegi siir kisa, la fontaineden fabllar, fabl ornegi kisa, manzum fabl nedir, kisa bir fabl ornegi, Lafontaineden fabl, la fontene fabl ornegi, lafontene ait fabillar, fabl kisa, fabl yaz, ogrenci agzindan fabl ornekleri, fabl örnekleri, la fonten kissadan hisse, tilki ve karga ile yazilan fabllar



Fabl Nedir
Fabl ya da Öykünce sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Genellikle hayvanların ve bitkilerin konuşmasıdır. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır.
Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba’dır. Ezop’un fablları M.Ö. 300 yılında derlenerek yazıya geçirilmiştir. ABD’li James Thurber ve İngiliz George Orwell çağdaş fabl yazarlarıdır. Fablı ilk olarak yazanlar Friglerdir. Hititler fablları taş tabletlere yazıp resimliyorlardı. Fabllar günümüzde eğitimde çok fazla kullanılmaktadır.
“Fabl” sözcüğünün kökeni Latince “hikaye” manasına gelen “fabıla”‘dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlak ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur.
Fabl Özellikleri
Başrollerinde hayvanların rol aldığı hayvanların konuştuğu hayvan hikayeleri.. (Örn: Ağustos böceği ve Karınca)
Bu isin en bilinen kişileri Beydeba, Ezop ve La Fontaine‘dir.
İnsanlar arasında cereyan eden olayları hayvanlar bitkiler ya da cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi göstererek bu yolla insanlara ahlak ve ibret dersi vermek örnek göstermek ya da bir düşünceye güç kazandırmak isteyen bir çeşit masaldır.
Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.
Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba’ya aittir. Beydeba ’nın fablları Kelile ve Dimne adlı bir eserde toplanmıştır.
Türkçe’deki ilk örneği Harname’dir.
fabl-nedir-fabl-ornekleri-ve-ozellikleri-hakkinda-bilgi
Fabl Örnekleri
Yolcu İle Ayı
iki ahbap adam vardı, Yolculuğa çıkmışlardı. Giderlerken önlerine, Ayı çıktı birdenbire. İki arkadaş çok korktu, Saklanacak bir yer yoktu. Biri ağaca tırmandı, Öbürü yere uzandı; Attı adamda bet beniz, Kaldı öyle hareketsiz. Derken ayı geldi durdu, Hafiften bir fiske vurdu. Sonra eğildi yokladı, Her tarafını kokladı. Muayene etti etti, Öldüğünü sandı gitti. İndi ağaçtan öteki; -Merak ettim yahu, dedi, Ayı, yavaş yavaş sana, Ne söyledi ? Anlatsana! -Demek merak ettin bunu, Dedi kulağıma şunu: Seni tehlikeli anda, Bırakanla yoldaş olma…
Hasan Lâtif SARIYÜCE
**********


Erdemli Eşek
Kahramanımız olan eşek…
Ne o, niye şaştınız?
Kahraman denilince ille
Aslanlardan kaplanlardan mı söz edilecek?
Her neyse, kahramanımız
Sıradan bir eşekti işte:
Uzun kulakları, güçlü bacakları
Çirkin anırması ve çalışkanlığıyla
Yoksul bir çiftçinin tek hayvanıydı:
Her işi gören oydu
Yarı aç yarı tok gezerdi
Sırtında sopa izleri.
Bir gece felâket gelip çattı;
Çiftçi, kulübesinde
Alevler içinde kaldı.
Eşeğimiz yangının tek tanığı
Bir an durup düşündü
Alıp başını gitse
Son yıllarını kırlarda yaşardı, özgürce
Yüreciği elvermedi buna
Güzelim kuyruğunu tutuşturmak pahasına
Sahibini sürükledi tehlikenin uzağına.
Bilmelisiniz ki eşeklerin eşekliği
İnsanların yakıştırmasıdır çoğu zaman.
Eşek eşektir, insan da insan
Ama her eşek eşekçe davranmaz ki.
Sulhi DÖLEK
*******
Neden Hep Karınca Haklı
Kış sonlarına doğru Dara düşer
Yuvasında, hüzünlü kokusu yoksulluğun
Ve bir şarkı dudağında
İyimser ve umutlu: “Engin ol gönül!
Sağ çıkacağız bu yıl da bahara!”
Karıncanın ise
Bir eli yağda Bir eli balda
Ama ne şiir, ne şarkı var hayatında. Mutsuzdur…
Bu yüzden uzun kış geceleri İçi sıkılır durur.
Çünkü yaşamda Arpa buğday kadar
Önemli bir yeri var
Şiirin ve şarkının da.
Uzun kış gecelerinin birinde
Karınca patlar can sıkıntısından
Sırtında bir torba arpayla
Varır dayanır
Ağustos böceğinin kapısına
Bir şarkı dinlemek için.
Ağustos Böceği karınca değil ki…
Gün görmüş, halden bilir, efendi.
Buyur eder komşusunu Güler yüzle içeri.
La Fontaine şımarığında
Bir kibir, bir tafra
Hal-hatır sormak nerde…
İndirir torbayı önüne
Buyurur üstten bir sesle:
“Hadi bana bir şarkı söyle!”
Garibim, Ağustos Böceğinin
Kararır sevinci.
Sezdirmez ama.
Alır sazı eline
Döker içini, türkü diliyle:
“Behey aç gözlü!
Bütün yaz
Yandım, yakıldım, çaldım, söyledim
Durup dinlemedin bir kere bile.
Şimdi gelmişsin kapıma
Kibirli ve küstah, emreder gibi
-Hadi bana bir şarkı söyle!
İnce belli, karabey
Önce şunu iyi belle
Şarkı söylenmez
Emir ve rüşvetle!…”
Metin DEMİRTAŞ
***********
Aslan ile Serçe
Ormanlar kralı aslan, Bir gün
Kükreyerek demiş ki hayvanlara:
– İçinizde en güçlü benim, Hepinizi yenerim!
Duymuş bunu
Gökte minik serçe,
Gülerek seslenmiş aslana:
-Demek yarışmak istiyorsun
Burnu büyük kralım ?
Bir zahmet uçuver de Göklerde yarışalım!
“Uçmak mı? Aman Allah korusun!
Bu kocaman cüsseyle nasıl uçarım ben?”
Böyle demiş içinden aslan;
Sonra kıvırmış kuyruğunu,
Hemen toz olmuş ortadan.
Aziz KARADENİZ

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 08:52