Her kafadan bir ses çıkmak: bir konu üzerinde herkes rastgele konuşmak.
Her biri: Ayrı ayrı hepsi.
Her boyaya girip çıkmak: çeşitli işlerde kısa süre de olsa çalışmış olmak.
Hercai: Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç. Aşkta değişken, vefasız.
Her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır: "hayat boyunca yükselme, düşme
vb. durumlar birbirinin ardından gelebilir" anlamında kullanılan bir söz.
Her taş baş yarmaz: "korkulan her şey tehlikeli değildir" anlamında kullanılan bir söz.
Her daim: Her zaman, daima.
Her hâlükârda: Kesinlikle, her koşulda.
Her ağacın meyvesi olmaz: "dışarıdan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz" anlamında kullanılan bir söz.
Her tarakta bezi olmak: birçok işi veya ilişkisi olmak.
Her gün baklava börek yense bıkılır: "hep aynı şeyle uğraşmak insana bıkkınlık verir" anlamında kullanılan bir söz.
Her zaman: Ara vermeden, sürekli, daima, sık sık.
Her şeyin yenisi, dostun eskisi: "dostluk eskidikçe güç ve değer kazanır" anlamında kullanılan bir söz.
Her gün: Süreklice, sürekli olarak.
Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar: "herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır" anlamında kullanılan bir söz.
Her dağın derdi kendine göre: "herkesin kendi durumuna bağlı olarak sorunları vardır" anlamında kullanılan bir söz.
Her aşın kaşığı olmak: her şeye karışmak, her şeye burnunu sokmak.
Her gördüğü sakallıyı babası sanmak: görünüşe aldanmak.
Her ziyan bir öğüttür: "kişi, uğradığı her zarardan bir ders alır" anlamında kullanılan bir söz.
Her ihtimale karşı: her türlü olasılığı düşünerek.
Her bir: Sayılabilen şeylerin ayrı ayrı hepsi, beher (I).
Herhâlde: Büyük bir ihtimalle. Belki.
Her horoz kendi çöplüğünde öter: "herkes ancak kendi çevresinde bir değer taşır ve sözünü orada geçirebilir" anlamında kullanılan bir söz.
Her işte bir hayır vardır: "kişi, kötümserliğe kapılmamak için olup biten her işi hayra yormalıdır" anlamında kullanılan bir söz
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez: "olaylar herkesin istediği biçimde meydana gelmez" anlamında kullanılan bir söz.
Her ağaçtan kaşık olmaz: "özelliği olan bir iş için sıradan birisi kullanılamaz" anlamında kullanılan bir söz.
Her hâlde: Kesinlikle.
Her kuşun eti yenmez: "herkes zorbalığa boyun eğmez, buna karşı gelecekler de çıkar" anlamında kullanılan bir söz.
Her lafın altından kalkmak: genellikle yerme veya hakaret sözlerinin altında kalmayıp cevap verebilmek.
Herkes: İnsanların bütünü, cümle âlem.
Her ne pahasına olursa olsun: ne pahasına olursa olsun.
Her dem: Her zaman.
Her düşüş bir öğreniş: "kişi her yanlış davranışının acı sonucundan bir ders almalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Her derde deva olmak: birçok şeye çare olmak.
Her kaşığın kısmeti bir olmaz: "herkesin talihi, kazancı bir değildir" anlamında kullanılan bir söz.
Her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?: yapılması gereken bir şey varken, önemsiz, zorunlu olmayan şeylerle ilgilenildiğinde söylenen bir söz.
Her telden çalmak: her çeşit işi yapabilir durumda olmak. birçok konuda bilgisi olmak.
Her koyun kendi bacağından asılır: "herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes hatasının cezasını kendisi çeker" anlamında kullanılan bir söz.
Her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur: "herkes biraz fedakârlık etse bir yoksul perişanlıktan kurtulur" anlamında kullanılan bir söz.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır: "herkesin kendine özgü bir çalışma yöntemi, bir iş yapma biçimi vardır" anlamında kullanılan bir söz.
Her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz: "istenilen şeyi kolayca elde etme imkânı ortaya çıkınca fırsat kaçırılmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter: "her şey zamanında yapılmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Her yerdelik: Tanrı'nın her yerde ve her zaman bulunduğuna inanan din ve fizikötesi görüş.
Her çok azdan olur: "çoğu elde etmek için azları biriktirmek gerekir" anlamında kullanılan bir söz.
Her işin (veya şeyin) başı sağlık: "insanın yapacağı her şey vücut sağlığına bağlıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Her şeyin yokluğu yokluktur: "insana gerekli olan şey küçük ve değersiz de olsa yokluğunda kendini belli eder" anlamında kullanılan bir söz.
Her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan: "sonunu düşünmeden sana zararı dokunma olasılığı bulunan davranışlarda bulunma" anlamında kullanılan bir söz.
Her çiçek koklanmaz: "her güzelle ilişki kurmak doğru değildir" anlamında kullanılan bir söz.
Herhangi: Belli olmayan, özellikleri iyice bilinmeyen, rastgele.
Her firavunun bir Musa'sı çıkar: ....