Ünlü mazar asıllı Amerikalı ilizyonist Harry Houdini’nin hayat hikayesini anlatan bir History Channel dizisi olan Houdini geçtiğimiz haftalarda yayınlandı ve bitti. Mini dizi olarak yayınlanan dizi ortalama 80′er dakikadan oluşan 2 bölüm halinde yayınlandı.
Normalde mini dizilere ön yargılı olur ve uzun oldukları için izleme taraftarı olmazdım. Ama her zaman ilgimi çeken bir hikayeye sahip olan Harry Houdini’nin hayat hikayesi olunca işler tabii ki değişti.

Öncelikle Harry Houdini’yi tanıyalım. Asıl adı Erik Weisz olan Houdini Macaristan’dan ABD’ye göç etmiş bir hahamın oğluydu. 1900′larda çocukluğundan bu yana ilgili olduğu ilizyon işlerinde iyice ustalaşan Harry, Houdini ismiyle sahnelere çıkmaya başladı. Sahnede başarılı oldukça daha öteye gitmekten zevk alan Houdini, yıllar geçtikçe kaçış numaralarına başladı. Bir süre sonra bölgesel çapta kaçış numaralarına devam ettikten sonra ünü ulusal çapta yayılmaya başladı ve hemen hemen her Amerikan eyaletinde kaçış gösterileri yapmaya başladı. Böylece ülke çapında büyük bir üne kavuştu. Houdini adını altın harflerle tarihe yazdırması bundan sonra başladı. Tiyatro gösterilerinden sonra “Seyirciyi tiyatroya getirmektense, ben seyirciye giderim” mottosunu benimsedi ve halk içinde gösteriler yapmaya başladı. Uçaktan zincilerle atlamalar, ipte deli gömleği ile baş aşağıya sarkmalar, fil yok etmeler, köprüden denize zincilerle atlamalar ve daha niceleri. Bir süre sonra Houdini Amerikan başkanından daha popüler birisi halinde dönüşür.

Önce dizi tanıtımını ardından ise gerçek Houdini görüntülerini izleyebilirsiniz;

Diziye gelirsek;

Zaman çizgisi olarak çocukluğundan dev bir isim haline gelmesine kadar çok başarılı bir şekilde işleniyor dizi. Zaman kargaşası hiç bir dakika yaşanmıyor ve gerçek hayat hikayesi diziye bire bir yansıtılıyor.

Hayatının ilk bölümünde kaçış numaraları ile ün yakalayan Houdini diğer bölümünde ise Medyum ve doğa üstü güçleri olduğunu iddia edenlere karşı mücadele başlattı. Özellikle annesinin vefatından sonra insanların sevdiğine özlemini kullanıp para kazanan medyumlara karşı adeta bir savaş başlatmıştır ve onları gazeteler aracılığı ile düelloya davet etmiştir. Bunun yanında Houdinin yaptığı gösterilerin ünü sayesinde dünyada da çeşitli yerlerde sahne almıştır ancak bu sahne alışların ana sebebi gösteriler değil, ajanlıktır. O dönemde savaşın etkileri çok fazla hissedilirken kritik bilgiler çalma görevi Houdini’ye devlet tarafından mecbur kılınmıştı.

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Dizinin en etkileyici yapısı ise kişisel olarak her insana mesajlar vermesi. En baştan itibaren anne sevgisi üzerine ağır bir şekilde yoğunlaşılmıştır. Kişinin hayattan yediği yumruklar hakkında da bol bol görselli deneyimler yaşatıyor bizlere.
Ayrıca dizide Houdini yaptığı işi sürekli profesyonel görmeye çalışır. “Gözün gördüğüne, akıl inanırmış” mottosunu ise sürekli taşıyor dizi boyunca. Akıl en etkili ilaçtır ise yine en sevdiği mottolardan bir tanesi.

Oyunculuklara ise denilecek en küçük bir söz bile bulamıyorum. Houdini’yi Oscar’lı ünlü aktör Adrien Brody canlandırıyor ve üst düzey bir oyunculuk izliyoruz kendisinden. Kişisel olarak bir Houdini hayranı olan Brody rolü görür görmez atlamış diyebiliriz. Houdini’nin eşini ise yine ünlü oyuncu Kristen Connolly canlandırıyor.

Oyunculuk, hikaye, senaryo ve müzikleriyle üst düzey bir yapım olan Houdini’yi mutlaka izlemelisiniz diyorum.