Sor

Sen hiç tatmadın,tanımadın sevdamı
Tutkuyu yaşadım oysa ben kapalı kapılar ardında
Tenim şahit, ruhum şahit
Yudum,yudum içtim seni
Aynen bir şarap gibi
Ve sen
Bazen tatlı bir meltem esintisi
Bazen de daha bir hoyrat
Delice esen fırtına gibi

Sor istersen sor gecelere
Seni nasıl bir yıldız gibi aldığımı avuçlarıma
Sonra her gün her gece
Bir kuş gibi çırpınan yüreğime…
Yüreğimin tam orta yerine
Adını nasıl kazıdığımı hiç silinmemecesine

Sor istersen aylara,senelere
Sor gündüzlere,gecelere
Volkan misali parçalanmış yüreğimin küllerinden
Seninle nasıl yeniden doğduğumu

Sor gözlerime
Nasıl da silmiştim göz yaşlarımı sevginle
Sor maziye
Geçmişi nasıl gömdüğümü
Alışmışken yalnızlığa
Aniden gelip girivermiştin ya yaslı dünyama
Tozlu bulutlarımı yıkayıvermiştim
Hiç konuşmadığımız sözcüklerle
Sor sol yanıma
Yürekler aşina,gözler yabancıyken
Baharı ekmiştim ya kış bahçesine hani
Sor, sor geçen mevsimlere

Kalbim ağrıyor
Nedeni bilinir de bilinmez
Gökyüzünden mor salkım yıldızlar saç istersen
Yıldırımlar düşürme ama kavuşamadığım hayallerime
Susturma şarkılarımı, kanatma tekrar kabuk bağlamış yaralarımı
Kim bilir bel ki gün gelir biter bu işkence
Özlemlerim çiçek açar
Gök yarılsın ama yağdırma sisli yağmurları sakın
Yağanlar ümit olsun, sevgi olsun rengi mavi,beyaz
Ve o gök yarıldığında yağmazsa ümit,yağmazsa sevgi
Ve kayar ayaklarımın altından yeşil
Ve kararır toprak
Düşlerim toz duman
Ve ben işte o zaman anlarım
Tüm sevdiklerimin terk ettiğini

Emine Tokgöz