Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11.04.2016, 14:19   #2 (permalink)
YeşiL6

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Aöf İktisat Anayasa Hukuku Ders Notu

Ünite 2 (Türkiye’de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış)

16_ Ferman nedir? Padişah buyruğudur.
17_ Mutlakiyet nedir? Bir hükümdarın kayıtsız şartsız idaresi altında bulunan hükümet şeklidir
18_ Meclis Hükümeti nedir? Yasama ve yürütme kuvvetlerinin, yasama organında birleşmesi ile oluşan hükümet biçimidir.
19_ Kuvvetler Ayrılığı nedir? Devletin yasama, yürütme ve yargı iktidarlarının farklı devlet organlarına verilmiş olmasını ifade
eder
20_ Başkanlık Hükümeti nedir? Yasama ve yürütme kuvvetlerinin, birbirinden kesin olarak ayrıldığı hükümet biçimidir.
21_ Parlamenter Rejim nedir? Yasama ve yürütme kuvvetlerinin, yumuşak ve dengeli biçimde ayrıldığı rejim modelidir
22_ Yasama ve yürütme kuvvetlerinin yürütme organında birleşmesi, mutlak monarşilerde ve diktatörlüklerde söz konusu
olur
23_ Kuvvetler ayrılığı rejimleri de ikiye ayrılır.
 Yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirinden kesin olarak ayrıldığı sistemlere başkanlık hükümeti,
 bu kuvvetlerin yumuşak ve dengeli biçimde ayrıldığı sistemlere de parlamenter rejim adı verilmektedir
24_ Görülüyor ki Millî Mücadele döneminin hükümet sistemi, yasama ve yürütme güçlerinin TBMM’de toplanmış olması,
bakanların teker teker Meclis tarafından seçilmeleri, meclisin bakanları her zaman değiştirebilmesi ve onlara yön verebilmesi,
buna karşılık Bakanlar Kurulu’nun meclise karşı kullanabileceği hiçbir hukuki silahın (örneğin, fesih yetkisinin) mevcut
olmaması ve bir devlet başkanlığı müessesesinin yaratılmamış bulunması bakımlarından, tam bir meclis hükümeti örneğidir.
25_ I.TBMM Dönemi hangi tarihler arasında (19201923)
26_ Padişahlık resmen ne zaman bitti? Nitekim TBMM, 30 Ekim ve 12 Kasım 1922 tarihli, 307 ve 308 sayılı iki tarihî kararıyla,
Osmanlı İmparatorluğu’nun sona erdiğini ve padişahlığın 16 Mart 1920 tarihinden geçerli olmak üzere tarihe karışmış
olduğunu ilan etmiştir.
27_ Cumhuriyeti ilan eden ve 1924 Anayasası’nı hazırlayan hangi meclistir? II. TBMM olmuştur
28_ Yeni Anayasa ne zaman kabul edildi? 20 Nisan 1924’te TBMM tarafından kabul edilerek, 23 Nisan 1924’te yayınlandı.
29_1924 Anayasası’nın bazı temel ilkeleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Hükümet Sistemi, Anayasanın Sertliği, Laiklik, Kamu Hürriyetleri, 1924 Anayasası’nın Uygulanması
30_ 1924 Anayasası’nın meclis hükümetini andıran yönleri şunlardır:
 Anayasaya göre, “Türk Milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve Millet adına egemenlik hakkını
yalnız o kullanır” (m.4). “Yasama yetkisi ve yürütme erki Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve onda toplanır” (m.5).
 Meclis, hükümeti her zaman denetleyebileceği ve düşürebileceği (m.7) hâlde, hükümetin meclisi feshetme yetkisi
yoktur. Öte yandan,
31_ 1924 Anayasası, bazı yönleriyle de parlamenter sistemi andırmaktadır:
 Meclis, yasama yetkisini kendi kullandığı (m.6) hâlde, yürütme yetkisini ancak Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu
eliyle kullanabilir (m.7). Öyleyse, yürütme yetkisi teorik olarak mecliste bulunmakla beraber, meclisin yürütme
işlemlerini bizzat yapması söz konusu değildir. Bu sistemi, anayasacılarımız, kuvvetler birliği ve görevler ayrılığı
sistemi olarak adlandırmıştır.
 Hükümetin kurulması konusunda parlamenter sisteme uygun bir model kabul edilmiştir. Anayasanın 44. maddesine
göre “Başbakan, Cumhurbaşkanınca Meclis üyeleri arasından tayin olunur. Öteki bakanlar, Başbakanca seçilip tamamı
Cumhurbaşkanı tarafından onandıktan sonra meclise sunulur. Meclis toplanık değilse sunma işi meclisin
toplanmasına bırakılır. Hükümet, tutacağı yolu ve siyasi görüşünü en geç bir hafta içinde meclise bildirir ve ondan
güven ister”.
 1924 Anayasası, parlamenter sistemin temel ilkelerinden biri olan hükümetin kollektif sorumluluğu ilkesini açıkça
kabul etmiştir. Anayasanın 46. maddesine göre “Bakanlar Kurulu, hükümetin genel politikasından birlikte
sorumludur”
32_ Laiklik hangi tarihte kabul edildi? 1937 değişikliği ile de laiklik ilkesi resmen kabul olunmuştur.
33_ 1924 Anayasası kaç partilidir? İki kısa çok partili hayat denemesi (1925’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930’da
Serbest Fırka) bir yana bırakılırsa, 1946 yılına kadar tek partili;
34_ Çoğulcu Demokrasi nedir? Siyasal çoğunluğun etkin şekilde sınırlandığı ve çeşitli siyasal ve sosyal güçlerce paylaşıldığı demokrasi anlayışı.
35_ Çoğunlukçu Demokrasi Anlayışı nedir? Çoğunluk iradesinin daima kamu iyiliğine yöneldiği ve hiçbir zaman yanılmadığı
varsayımına dayanır
36_ 27 Mayıs 1960 müdahalesi ile iktidara geçen Millî Birlik Komitesi (MBK) neler yapmıştır? Kabul ettiği 1 Sayılı Kanunla,
1924 Anayasası’nın birçok hükmünü değiştiren geçici bir anayasa düzeni kurmuştur. Bu Anayasaya göre, MBK, TBMM’nin
yetkilerine sahiptir. Komite, yasama yetkisini bizzat, yürütme yetkisini de kendi seçtiği bakanlar eliyle kullanacaktır. Bakanları,
Devlet Başkanı tayin etmektedir. MBK, bakanları denetleme ve istediği takdirde azletme yetkisine sahiptir. Geçici anayasanın
meydana getirdiği Devlet Başkanlığı makamı; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Baş komutan ve MBK Başkanlığı yetkilerini
kendisinde birleştirmiştir.
37_ 1924 Anayasası nasıl bir sistem kurmuştur? Meclis hükümeti ile parlamenter rejim arasında karma bir sistem kurmuştur.
_ Hak ve hürriyetin özü nedir? Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli kararlarına göre, eğer bir sınırlama, bir hak ve hürriyetin
kullanılmasını imkânsız kılıyor veya aşırı derecede güçleştiriyorsa, o hak veya hürriyetin özüne dokunmuş olacaktır.
Hürriyetlerin özünün ne olduğunu, bütün hürriyetler için genel olarak tanımlamaya çalışmaktansa, bunu her hürriyetin kendi
özelliklerine göre saptamak daha doğru olur. Gene de bu konuda bazı genel ölçüler koymak mümkündür. Mesela bir
hürriyetin kullanılmasının idari makamların iznine bağlanması, o hürriyetin özünü zedeleyici bir sınırlama olarak kabul
edilebilir.
38_ Sosyal Devlet nedir? Devletin sosyal barışı ve adaleti sağlamak amacıyla toplumsal ve ekonomik yaşama müdahalesini
gerekli kılan devlet anlayışıdır.
39_ 1961 Anayasası’nda vesayetçi anlayışın izleri birkaç noktada kendini göstermektedir:
 Cumhuriyet Senatosu, tümüyle seçilmiş üyelerden oluşmamıştır. Askeri müdahaleyi gerçekleştiren MBK’nin 13 Aralık
1960 tarihindeki başkan ve üyeleri (23 kişi) “yaş kaydı gözetilmeksizin” (yani ömür boyu) Cumhuriyet Senatosu’nun
tabii üyesidir. Ayrıca, Cumhurbaşkanı’na on beş üye seçme hakkı tanınmıştır (m.70). Anayasanın Cumhurbaşkanlığı’nı
da esas itibarıyla bir vesayet makamı olarak tasarladığı düşünülürse, Senato’nun bu karma yapısı, anayasanın
vesayetçi karakterini güçlendirmektedir. Gerçekten, 38 seçimsiz üye, 150 seçimli üye karşısında ciddi bir karşı ağırlık
oluşturmaktadır.
 1961 Anayasası’nın Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin hükümlerinde doğrudan doğruya vesayetçi anlayışı çağrıştıran bir
nitelik olmamakla beraber, anayasanın Cumhurbaşkanlığı’nı mümkün olduğunca siyaset üstü, tarafsız bir denge
makamı olarak düşündüğü, çeşitli hükümlerinden anlaşılmaktadır. 1961 Anayasası dönemindeki üç
cumhurbaşkanının (Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk) siyaset dışı ve asker kökenli oluşu, tamamen bir
tesadüf eseri sayılamaz.
 Gene muhtemelen anayasanın bir askeri müdahale ürünü oluşu nedeniyle 1961 Anayasası, askeri otoritenin sivil
otorite karşısındaki konumunu güçlendirecek hükümler kabul etmiştir. Bunların en önemlisi, 1924 Anayasası
döneminde olmayan Millî Güvenlik Kurulu’nun (MGK) bir anayasal organ olarak kurulmasıdır. “Kanunun gösterdiği
Bakanlar ile Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet temsilcilerinden” kurulan bu Kurul, “millî güvenlik ile ilgili kararların
alınmasında ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcılık etmek üzere, gerekli temel görüşleri Bakanlar Kurulu’na
bildirmekle” görevlidir (m. 111). Kurul, görünüşte istişari nitelik taşımakla birlikte, gerek dönemin siyasi Konjonktürü,
gerek uygulamada millî güvenlik kavramının çok geniş yorumlanması, gerçekte Kurul’a anayasa metninin
çağrıştırdığından çok daha büyük güç kazandırmıştır. 1961 Anayasası’nın askeri otoritelerin sivil otoriteler karşısındaki
konumunu güçlendiren başka bir yeniliği de 1924 Anayasası döneminde Millî Savunma Bakanı’na karşı sorumlu olan
Genelkurmay Başkanı’nın, Başbakan’a karşı sorumlu kılınmış olmasıdır (m.110)
40_ 1961 anayasasındaki Bu olumsuz oyların şu sebeplerden kaynaklandığı düşünülebilir:
 DP taraftarları, partilerinin iktidarına karşı haksız bir müdahale olarak gördükleri 27 Mayıs Hareketi’ni ve dolayısıyla o
hareketin ürünü olan 1961 Anayasası’nı benimsememişlerdir
 Anayasa yapımı sürecinde diğer iki partinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)
rol almış ve Temsilciler Meclisi’nin büyük ölçüde CHP ağırlığı taşımış olmasına karşılık, geniş DP kitlesinin anayasa
yapımından dışlanmış olması, bu kitlenin 1961 Anayasası’nı benimsemesini, kendisini onunla özdeşleştirmesini
psikolojik açıdan güçleştirmiştir

DP, 1950’lerin hâkim partisidir; 1950, 1954 ve 1957 milletvekili seçimlerinin ilk ikisini bu parti çok açık farkla olmak
üzere kazanmıştır. 1960’lı yıllar da DP’nin siyasal mirasçısı olan Adalet Partisi’nin (AP) üstün gücünü devam ettirdiği
yıllardır. Parlamentoda normal olarak çoğunluk sağlayabilecek güçte olan bir siyasal eğilimin, 1961 Anayasası ile
parlamentonun üstünlüğüne getirilen sınırlamalardan ve siyasal iktidarın, genel oydan kaynaklanmayan organlarla
paylaşılmasından rahatsızlık duyması, başka bir deyişle 1960 öncesinin sınırsız çoğunluk hâkimiyetinin özlemini
çekmesi, bir ölçüde doğal karşılanabilir.
41_ 1488 Sayılı Kanun’la yapılan 22 Eylül 1971 tarihli değişiklik (bununla 1961 Anayasası’nın 35 maddesi değiştirilmiş ve
dokuz geçici hüküm eklenmiştir), ikincisi de 1699 Sayılı Kanun’la yapılan 20 Mart 1973 tarihli değişikliktir. Bu değişikliklerin
ana yönleri şöyle özetlenebilir:
 Yürütmenin güçlendirilmesi: Bu özellik, Bakanlar Kurulu’na kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisinin
tanınmasında (m.64); vergi, resim ve harçların muafiyet ve istisnaları ile nisbet ve hadlerine ilişkin hükümlerde
değişiklik yapmaya Bakanlar Kurulu’nun yetkili kılınmasında (m.61); üniversite özerkliğinin zayıflatılmasında (m.120)
ve Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) özerkliğinin kaldırılmasında (m.121) kendisini göstermektedir.
 b. Temel haklarda meydana getirilen sınırlamalar: Bu alanda, özellikle 11. maddede yapılan değişiklikle, bütün temel
haklar için geçerli genel bir sınırlama hükmü getirilmesi; çeşitli hak ve hürriyetlerle ilgili anayasal sınırların ve yasal
sınırlama sebeplerinin arttırılması; devlet memurlarının sendika kurma hakkının ortadan kaldırılması (m.119); “tabii
yargı yolu” yerine “kanuni yargı yolu” ilkesinin getirilmesi (m.32) sayılabilir.
 Yargı denetimine getirilen sınırlamalar: Bu konuda da özellikle, Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açabilecekler
arasında “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsilcisi bulunan siyasi partiler” deyiminin “Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partiler” olarak değiştirilerek küçük partilerin iptal davası açma hakkından yoksun
bırakılması (m.149); Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliklerini ancak şekil yönünden denetleyebileceğinin
belirtilmesi (m.147); Askeri Yüksek idare Mahkemesi’nin (AYiM) kurulması suretiyle, asker kişilerle ilgili idari eylem ve
işlemlerin denetiminin Danıştay’ın görev alanından çıkarılması (m.140); üyelerinin atanmasında Bakanlar Kurulu’nun
aday göstermesi gibi, hâkimlerin atanmalarındaki genel yöntemden sapan Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM)
kurulması (m.136) sayılabilir. 1971 ve 1973 Anayasa değişiklikleri, bir bakıma 1982 Anayasası’nın habercisidir. Çünkü
1982 Anayasası, 1961 Anayasası’ndan gene aynı yönlerde, fakat bu sefer daha da radikal biçimde ayrılmıştır.
42_ 1961 Anayasası’nın temel niteliklerini ve uygulanmasını açıklayabilmek. Çoğunlukçu demokrasi anlayışından çoğulcu
demokrasi anlayışına geçilen 1961 Anayasası’nda bu yönde bazı ilkeler saptanmıştır;
 Anayasanın üstünlüğü ilkesi,
 Kuvvetler ayrılığı ilkesi ve devlet iktidarının paylaşılması,
 Çoğulcu toplum yapısının geliştirilmesi,
 Temel hakların genişletilmesi ve güçlendirilmesi,
 1961 Anayasası ile devletin toplumsal barışı ve adaleti sağlamak amacıyla ekonomik ve toplumsal yaşama
müdahalesini ifade eden sosyal devlet ilkesi getirilmiştir.
43_ Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleşen Anayasacılık hareketlerini özetleyebilmek. İmparatorluk dönemindeki
anayasal gelişmeler merkezi hükümetle âyan temsilcileri arasında 1808 yılında imzalanan Senedi ittifak belgesi ile başlamıştır.
Bu gelişmeyi 1839 yılında ilan olunan Tanzimat Fermanı, 1856 yılında Islahat Fermanı ve 1876 yılında yürürlüğe giren ve ilk
anayasamız olan Kânüni Esâsi izlemiştir
44_ 1921 Anayasası en önemli ve devrimci ilkesi nedir? “Meclis Hükümeti” sistemini öngörmüştür. Anayasanın en önemli ve
devrimci ilkesi, millî egemenlik ilkesidir.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla