Tanrı misafiri

Köy sakinlerinden Ali Mahmut,pek makbul biri değil,sevilmez.
Değişik fikirleri,uyumsuz hareketleri,inancıyla ilgili söylemleri,yaşantısı.Kimse ondan hazzetmez.
Gün gelir hak vaki olur.Ali Mahmut’un hanımı komşulara haber verir.İmamın kapısını çalar,durumu anlatır yardım ister.

- Cenazeyi defnedelim.

İmam yaklaşmaz.

- Zaten inanmıyordu.

Komşular bırakın defin yardımını sevinirler bile.

- Kurtulduk.Zaten Allah’a inanmıyordu.Biz bu heriften çok çektik onu gömmeyiz.

Eş çaresiz.
O da çok memnun değildi.Ancak sonucunda insan.Birlikte geçen bir hayat.Paylaşılan iyi günlerin sayısı çok az olsa da.
Neyse.
Ne olursa olsun.
Üzüntülü eş.
Defnedilmesi gereken bir cenaze.
Düşünür.Köyün dışındaki yüksek tepelerde sürüleri otlatan çobandan yardım istemek gelir aklına.Gider çobanın yanına yardım ister.
Çoban kabul eder.
Çoban bildiğince cenazeyi hazırlar,ormana defneder,aklı erdiğince dualar eder.
Ertesi sabah erkenden imam efendi önde,köylüler arkada Ali Mahmut’un eşinin kapısını çalarlar.

- Cenaze nerede?
- Defnettik.
- Kiminle?
- Çoban İğdeli İsmail ile.
- Nereye?
- Yüksek tepeye.Neden soruyorsunuz dün yardım etmediniz.

Meğer o gece imam rüya görmüş.Ali Mahmut cennette,köşkler içinde keyif çatıyor.
Sade imam değil,tüm köylü aynı rüyayı görmüş.Herkes birbirine anlatınca hatalarını anlayıp cenaze evinde toplanmışlar.
Adamı tanıyorlar,cennete nasıl gittiğine şaşırıyorlar,sorunun cevabını İğdeli İsmail’de arıyorlar.Gidiyorlar çobanın yanına durumu anlatıyorlar.Sonra soruyorlar.

- Sen ne yaptın?
- Defnettim,dua ettim.
- Nasıl bir dua ettin ki Allah onu direk cennetine koydu?
- Allah’ım.Bu dağ başına gönderdiğin her misafirini hakkınca ağırladım.İlk defa ben de sana bir misafir gönderiyorum.Sen de benim güvenimi boşa çıkarma?

__________________