Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23.08.2013, 11:38   #1 (permalink)
Kuvvetmira
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Almanca Hikaye- Poor Ahmet

Almanca Hikaye- Poor Ahmet

POOR AHMET

Ahmet's Mutter und Vater waren arm. Sie lebten in einem kleinen Haus mit nur einem Raum. Seit seinem Vater Die Lungen waren krank, er zwangsweise Ruhestand. Ahmet fertig Grundschule in Schwierigkeiten durch den Verkauf von Brezel aus der Schule. Später durch die Hilfe seiner Nachbarn, begann er die Arbeit in einem Restaurant zu tun, die abwaschen. Ahmet hatte den ersten Schritt zur Realisierung seiner Träume. Er traf die wunderbare Speisen, die er früher verwendet, um zu sehen, hinter dem Restaurant Fenstern. Nun hatte er volle drei Kurse pro Tag. Er hatte Uncle Veli, der Küche und das Restaurant, zu beobachten. Er würde kochen lernen von ihm, und er wäre ein Koch selbst, sondern auch Ahmet funktionieren würde und nicht von jemand anderem Restaurant, aber in seiner eigenen ein.

Ahmet eröffnete ein Restaurant in der Innenstadt getan hatte, nachdem er seinen Militärdienst. Weil seine Mahlzeiten waren sehr lecker, das Restaurant war voll des Kunden. Er war gut zu verdienen. Manchmal verwendet, um armen Menschen kommen zu dem Restaurant essen und kostenlose Mahlzeit.

Der Kellner im Restaurant, und die Kunden konnten nicht finden, die Sinn für Ahmet's going verlassen und zwei Platten von Mahlzeiten in einen leeren Tisch während der Mittags-Zeiten. Wie würden sie wissen, dass sie sich Ahmet's bei seiner Mutter und Vater, denen die Armut beendet hatte Jahren? Sie würde auch nicht in der Lage sein zu hören, dass während der Umsetzung der Platten auf dem Tisch Ahmet war Murmeln "Sie sind nicht mehr hungrig bleiben von nun an Mama und Papa. Haben Sie Ihre Mahlzeiten und bekommen Sie sehr voll. "

Geschrieben von: Serdar YILDIRIM

FAKİR AHMET

Annesi, babası fakirdi Ahmet’in. Tek göz odalı bir gecekonduda oturuyorlardı. Babasının ciğerleri hasta olduğundan zorunlu emekliye ayrılmıştı. Ahmet okul olmadığı zamanlar simit satarak zorlukla ilkokulu bitirdi. Daha sonra komşusunun yardımıyla bir lokantaya bulaşıkçı olarak girdi. Ahmet hayalini gerçekleştirmek için ilk adımını atmıştı. Eskiden lokantaların camları arkasında gördüğü o güzelim yemeklere kavuşmuştu. Artık günde üç öğün karnı doyuyordu. Lokantada yemek pişiren Veli dayıyı göz hapsine almıştı. Ondan yemek yapmayı öğrenecek ve kendi de bir aşçı olacaktı ama Ahmet başkasının lokantasında değil kendi lokantasında görevini yerine getirecekti.

Ahmet askerden geldikten sonra şehrin mevki yerinde lokanta açtı. Yaptığı yemekler çok lezzetli olduğu için lokanta müşterilerle dolup taşıyordu. Kazancı yerindeydi. Ara sıra muhtaç insanlar lokantaya gelirdi ve bedava yemek yerlerdi.

Lokantada çalışan garsonlar ve müşteriler Ahmet’in öğle vakitleri boş bir masaya giderek masanın üstüne iki tabak yemek bırakmasına bir anlam veremezlerdi. Onlar ne bileceklerdi yıllar önce sefaletin bitirdiği anne ve babasına Ahmet’in armağanını. Hem onlar duyamazlardı ki, tabakları masanın üstüne bırakırken Ahmet’in “ Bundan sonra aç kalmayacaksınız anneciğim ve babacığım. Alın yemeklerinizi karnınızı bir güzel doyurun “ diye mırıldandığını.

__________________
https://t.me/pump_upp
Kuvvetmira isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla