Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09.10.2013, 13:04   #1 (permalink)
YeşiL6

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Karakterde Öfke : "Ben Böyleyim"

Karakterde Öfke : "Ben Böyleyim"


Aşağılanma engellenme umursanmama ve keyfi bir hareketle karşılaşma gibi olaylar öfke sebepleri arasında yer alıyor. Fakat bazı insanlar diğerlerine göre çok daha çabuk öfkelenip pişman olacakları şeyler yapabiliyor. Psikiyatrist Dr. Zafer Atasoy “Ben böyleyim ne yapayım?” diyen kişilerin öfkeyi bir mizaç haline getirdiğini belirtiyor.

Öfke içinde bulunduğumuz çağın önde gelen problemlerinden biri. Koşarcasına geçirilen günler büyük şehirlerin yoğun ve yorucu şartları eşler arasındaki iletişimsizlik maddi ve manevi tatminsizlik sosyal ve özel hayata zaman ayıramama gibi sebepler öfkelenmek için yeterli. Engellenme önemsenmeme aşağılanma keyfi bir tutumla karşılaşma duygusal veya fiziksel saldırıya uğramada daha da hırçınlaşıyoröfkeleniyoruz. Kimi zaman öfkeyi içimize atarken kimi zaman da kontrolsüz bir şekilde dışa vuruyoruz.
Genellikle ailemize en yakınlarımıza öfkemizi boşaltıyor kontrolden çıkıp yıkıcı hale dönüşüyoruz. Anadolu Sağlık Merkezi’nden psikiyatri uzmanı Dr. Zafer Atasoy ‘Ben böyleyim ne yapayım?’ ‘sinirli birisiyimbeni böyle kabullenin’ düşüncesine sahip kişilerin öfkeyi bir mizaç haline getirdiğini belirtiyor. Atasoy öfkeye karşı kişinin kendisini kontrol etmesi gerektiğini söylüyor.

Öfke özellikle de aile içi ilişkilerde sonuçları düşünülmeden sergilenebiliyor. Öfke içeren davranışlara şahit olarak yetişen çocuklar bu davranışları modelleyerek bebeklik dönemlerinde oyuncaklarına çocuklukta arkadaşlarına evlendiklerinde ise eşlerine ve çocuklarına uyguluyor. Böylece engellenemeyen bir kısır döngü ortaya çıkıyor. Bu döngüye son vermek için öfkeyi oluşturan nedenler hakkında bilgi sahibi olmak bu duygunun kontrol aşamalarını ve sonuçlarını anlamak gerekiyor. Atasoy bencil ve obsesif kişilerin daha çabuk öfkelendiğini dile getiriyor.

Atasoy “Böyle kişiler her şeyin kendileri için mükemmel olmasını ister. Düzenlerinin dışarıdan gelen bir sebeple bozulmasına tahammül edemezler. Ayrıca merkezi sinir sisteminin yavaşlaması da öfkeyi artırıyor. Aşırı alkol tüketimi bazı ilaç türleri kişinin duygu kontrolünü yok ediyor. Anti-sosyal kişilikler de öfkelerini kontrol etmekte zorlanıyor.” diyor.

Öfkenin fizyolojik ve biyolojik değişmelerle kendini hissettirdiğini ifade eden Atasoy şöyle konuşuyor: “Öfkeli kişide bir anda gerginlik başlar enerjiyi artıran adrenalin salgısı artar nefes alıp verme sıklaşırkalp atışları hızlanır kan basıncı artar vücut ve zihin ‘savaş ya da kaç’ tepkisi için hazırdır. Bu belirtiler dış görüntüye de yansır.”


Öfkenin genellikle aile veya yakın çevreye sergilendiğini belirten Atasoy bazı davranışların öfke patlamasının devamlılığına sebep olduğunu ifade ediyor. Atasoy’a göre öfke kontrolü sorunu yaşayan kişilerzaman içinde bu yönlerini bir mizaç haline dönüştürüyor. ‘Ben böyleyim ne yapayım?’ şeklinde cümleler kurarak öfkeli olmayı kabul ediyorlar.

Bu durum ise öfkeyi daha çok artırıyor. Bağırıp çağırmak kırıp dökmek şiddet uygulamak ise çözüm yolu değil. Öfke tamamen ortadan kaldırılamıyor; ancak paylaşılarak azalabiliyor. Niçin öfkelenildiği neler yaşanıldığı hislerin ne olduğu karşı tarafın nasıl algılanıldığı öfke kontrolünde çok önemli.

Sinirlenince ne yapmak gerekiyor?

Sinirlendiğinizi anladığınız anda derin nefes almak için birkaç dakikanızı ayırın. Diyaframdan yavaş ve ritmik bir şekilde derin nefes alın nefes alıpverdiğiniz de göğüs değil mide şişmeli. Doğru nefes alıp alınmadığını kontrol etmek için sağ elin avuç içini mideye sol eli ise göğse koyun. Nefes alındığında sağ el hareket ediyorsa doğru nefes alınıyor demektir. Derin nefes almaya başlanıldığı andan itibaren kaslar gevşemeye başlayacak ve gerginlik azalacaktır.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla