Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06.12.2013, 16:01   #1 (permalink)
YeşiL6

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kara Paganizm Nedir?

Kara Paganizm Nedir?

Karanlıklarda huzur bulan insanlar vardır,
Gizemleri anlamaya çalışanlar,
Kış gecesinin sessizliğinde teselli bulanlar,
Yaşlı kadına şarkılar söyleyenler.
Bizler, Kara Paganlarız, Karanlık Anne'mizin çocukları.

Karanlık, sıklıkla kötülükle eş tutulmuştur. Doğa-merkezli bir dinde kötülük gibi bir kavrama yer olmayacağı gibi, biz Paganlar da bu tip klişe yargılara itibar etmeyiz.

Kötülük, insani bir terimdir. İnsanla başlar ve yine insanda son bulur. Bir fırtına, kötü olmadığı gibi, yok edici de değildir. Ateş de insanlığın yararına kullanılabileceği gibi onu yok etmek için de kullanılabilir. Bunun gibi doğanın kendisi de iyi olmadığı gibi kötü de değildir. Doğanın kendisinin herhangi bir içsel motivi olmadığı gibi bu tür ahlaksal kodları da yoktur. Yalnızca biz insanlar, kendi karmaşık duygularımız ve bilincimizle, bu tür kategorileri oluştururuz.

Ölüm, yıkım, kaos... Bunlar doğanın temel kuvvetleridir. Yaşam yaşamla beslenir, yıkım yaratımdan önce gelir. Yanlızca bunlar temel kanunlardır, ve yoruma açık değildirler.

Paganlar doğayı yalnızca iyi ve yaratıcı olarak insanileştirdiklerinde onun bütünündeki bu tür unsurları inkar etmiş olurlar. Doğanın karanlık kuvvetlerinden bilinmeyenin korkusuyla kaçıldığı zaman, bizler, kendi varlığımızın da bir yarısını inkar etmiş ve onların bize sunduklarından mahrum kalmış oluruz ki bu da bize tamamlanmamış bir resimden başkasını sunmaz.

Bilinmeyenden korkmak biz insanların doğasıdır. Ve idrak gücümüzün dışındaki güçleri temsil eden arketipsel formlardan korkmak da öyle. Ama bizler, Kara Paganlar, bunları kendi varlığımız olarak düşünürüz. Bu yanlış değildir, bilakis, İlahi Olan'ı anlayabilmek için bu gereklidir.

Bazı dinler, bu kaynağı mutlak iyi ve her şeye kadir olarak görürler. Fakat, varlığı her şeyiyle bütün-iyi görmek bunun karşıtında bir bütün-kötü varlığın da kabul edilmesi zorunluluğunu getirir.

Fakat, doğa-merkezli dinler bu tek / ilahi gücü daha politeistik bir bakış açısıyla ele alırlar. Yaratıcı / Yıkıcı kuvvetler arasındaki ayrım kesin şekilde belirlenmiş değildir. Varlıklar, insanların ideallerine göre şekil alırlar. Bizler, bir Kadir-i Mutlak yerine birden fazla varlık koyarız: Aşk, Savaş, Güzellik, Güneş, Ay, ve Deniz tanrıları gibi... Bu varlıklardan her biri kendi içerisinde hem yıkıcı, hem de yapıcı kuvvetleri bulundururlar.

Tanrı ve Tanrıça'nın bu pek çok tezahüründen hem kendimiz hem de Evren'imiz hakkında çok şey öğreniriz. Bunların karanlık tezahürlerinden değil, bu karanlık tezahürlerden duyulan korkunun kendi gelişimimizi engellemesinden korkarız. Kara Paganizm'in amacı bu varlıkların pozitif tezahürlerinin ardındaki negatif tezahürlerin farkına varmak ve bunlarla yüzleşmeyi öğrenmek, ve bu yolla gelişmektir.

Yaşamı olduğu haliyle onaylayan bir inanç olarak Paganizm, genellikle doğanın pozitif, yaratıcı, büyütücü kuvvetleriyle ilgilenir. İçsel olarak onlardan korktuktan sonra gözlerimizi doğanın karanlık tezahürlerine kapamak, veya onları yok saymak kolay bir adımdır. Doğum, Ölüm'e ve Ölüm, Doğum'a neden olur. Bir şeyin meydana çıkması için, bir diğerinin yok olması zorunludur. Kaos, yaratımın itici gücüdür.

Doğanın karanlık tezahürlerine bakmak istemeyen insanlar [ki onlara Beyaz Paganlar veya Yumuşak Paganlar da diyebiliriz] genelde doğanın ritmine ayak uydurulduğunda [ki bu ritim de yanlızca mutlulukla doludur onlara göre] yaşamlarının güzel bir rüya gibi geçeceğini zannederler. New-Age akımının katılımcıları da bu sığ anlayışa sahiptirler: onlar için doğa yanlızca mutluluğun, neşenin, güzelliğin ve düzenin olduğu bir şeydir.

Nitekim, doğanın kendisi bu kadar basit değildir. Bu sığ anlayışa sahip insanların doğanın ıssızlığıyla baş başa bıraksaydınız büyük ihtimalle bir hayvanın akşam yemeği olurlardı. Doğa serttir ve acımasızdır. Zayıf olan ölür, veya güçlü olan tarafından öldürülür. Ve böylece yaşam, yaşamla beslenir. En katı vejetaryan bile bitkilerin katilidir. İnsanlar, teknolojik atılımlarıyla, daha kaliteli bir yaşam geliştirmek adına kendilerini doğanın bu sertliğinden, katılığından uzaklaştırmış; ve böylece bizleri de doğanın katılığından uzaklaştırarak naifleştirmişlerdir.

Yukarıda da değindiğimiz üzere, doğa bu sert haline karşın "kötü" değildir. O, aynı zamanda güzellikleri de barındırır. Anlaşılması gereken nokta da budur; O, yıkıcı ve yapıcı olanın kaynaştığı noktadır. O'nun [Doğa'nın] karanlık yönüne gözlerimizi kapatmak O'ndaki bu yönü yok etmeyeceği gibi bizde tehlikeli ve sığ bir doğa yaklaşımının gelişmesine neden olur.

Kara Paganizm'in amacı bizlere her şeyin bir "karanlık tarafının" olduğunu hatırlatmak ve bu karanlık tarafın her zaman zararlı veya negatif olmak zorunda olmadığını göstermektir. Karanlık, onunla yüzleşmesini bilenler için kendi içerisinde büyük güzelliklere sahiptir.

Karanlık sadece zararlı olanla, ölümle, veya Kaos'la sınırlandırılamaz. Onun pek çok tezahürü vardır. Değişim, yansıma, Sonbahar, Kış, bilgelik, olgunluk, bir ormanda uzaklardan gelen bir karga sesi, gecenin karanlığında parıldayan bir mum alevi, kış rüzgarının yüzünüze çarpması da karanlığın doğadaki tezahürleridir. Bunların hepsi O'ndan bize gelen hediyelerdir. Aynı zamanda günbatımının güzelliği, güneşin doğuşu, ve Bahar'da bize Doğa'nın hediyeleridir ve biz bunlara baktığımızda Doğum-Ölüm-Yeniden Doğum'u ve her iki tezahürün de güzelliğini anımsarız.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla