Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22.02.2014, 21:48   #1 (permalink)
Jade

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
kalp Malatya Yöresi Düğün Gelenekleri

Malatya Yöresi Düğün Gelenekleri



EVLENME ÂDET VE GELENEKLERİ

Evlenme hayatın üç önemli safhalarından biridir. Bu dönemlerde doğum evlenme ve ölüm etrafında birçok gelenek görenek âdet töre ve tören oluşturulmuştur. Malatya'da evlenmeler; görücü usûlünün yanı sıra karşılıklı anlaşmaya dayalı olarak gerçekleşmektedir. Bunların dışında "Kaçmak" yoluyla evlenmeler az da olsa olmaktadır.
Görücü usûlünde isteklerin aileye duyurulması ilk basamağı oluşturur. Gençler evlenme isteklerini direkt olarak babaya açamazlar. İstekler ya anne vasıtasıyla ya da başka vasıtalarla duyurulur.
Evlenme yaşı erkeklerde "18 yaş civarında başlar. Bu yaş genellikle ailenin ekonomik durumu bazı erken evlendirmeyi gerektiren şartlarda ön plana çıkar. Ortalama evlenme yaşı ise askerlik sonrası başlar. Kızlarda ise önceleri 15-16 yaşlarında evlenme yaygınkenbu yaş sınırı 18-19 yaşa çıkmıştır.
Gençler evlenme isteklerini duyururken gelenek gereği bazı davranışlarda bulunurlar. Eve geç gelme bıyık bırakma huysuz davranışlar gösterme hastalık bahanesiyle işe-güce gitmeme pişirilen yemeği beğenmeme gibi davranışların yanı sıra ev eşyası almak giyimine özen göstermek gibi hareketler sergiler. Genç kızlarda ise bu gibi davranışlara pek rastlanmaz. Davranışları aşikar değil imalıdır. Hiç olmadık zamanlarda yakınmalarserzenişler görülür. Evlenme geleneği içerisinde aile tarafından gencin evlendirilmesine kesin karar verilmişse "Görücü Gezme" ya da bir diğer söylenişle "Kız Bakma" başlar. Evlendirilecek gencin ailesi çocukları için temiz süt emmiş kendilerine lâyık bir kız bulmak için düğün nişan komşu gezmeleri akraba ve tanıdıklarının tavsiyeleri vb. vesilelerle kız beğenirler.
"Kız bakmaya" gitmeden önce tanıdıklar vasıtasıyla el altından kız tarafına haber gönderilir. Kız evine gidildikten sonra genç kız el öper ve misafirlere kahve ikram eder. Bu ziyaret sırasında kız yakından incelenir. Kızın bir sakatlığı var mı hamarat mı öğrenilmeye çalışılır. Kızın niyeti yoksa görücülere asık suratlı davranır. Ayakkabılarını dağınık bırakır ve yanlarında pek durmaz. Bu görücü gezmelerinde kız beğenilmişse durum aile içerisinde tekrar görüşülür danışılır. Kızı istemeye karar verilir. Kız evine haber gönderilir. Aile kızı vermeye niyetli ise "Kız evi naz evi" deyiminden hareketle kendilerini naza çekerler. Hele bir danışalım-görüşelim hayırlı ise
olur derler Neticede kız evine gidiş-gelişler birkaç sefer tekrarlanır. Gün kararlaştırılır. Daha sonra kızı istemeye giderler. Her iki tarafın yakın akrabaları bu istemede hazır bulunurlar. Kız istenirken oğlan ve kız babasını temsilen birer kişiye vekâlet verilir. Oğlan tarafını temsil eden kişi kızı "Allah'ın emriyle Peygamberin kavliyle" üç kere ister. Üçüncü tekrarın sonunda kız babası "Allah yazdıysa bize diyecek söz yok biz de verdik" diyerek cevaplar. Orada bulunan hoca dua okuyarak "Allah hayırlı eylesin" der. Bu törenin Malatya köylerindeki adına kız isteme söz kesme veya el öpme adı verilir. Kız istenildikten sonraköylerde görülen bir âdet ise gencin kulağının çekilmesi ve bahşiş alınması geleneği vardır. Ayrıca "Süt hakkı" adıyla kızın annesine hediye verme adeti vardır. Söz kesildikten sonra ağız tatlılığı için şerbet ezilerek dağıtılır. Ardından "başlık" görüşülür. Başlığın yöredeki adı "Galin" dır. Bu gelenek bazı köylerde devam etmektedir. Birçok yerde ise kalkmıştır. Başlık istenen yörelerde babanın isteği orada bulunanların ricasıyla makul bir seviyeye indirilir. Başlık geleneğinin kalktığı yörelerde liste verme geleneği vardır. Bu listeye istenilen ev eşyaları altın vb. yazılır. Başlık geleneğinin sürdürüldüğü köylerde kaçırma yoluyla yapılan evliliklerde normal durumda alınan başlığın iki katı miktarda "Kan" adı verilen başlık alma geleneği de görülebilmektedir.
Söz kesmenin ardından belirlenen bir günde nişan takılır. Bu törene bazı köylerde göreye gitme şerbet içme gibi isimler verilir. Nişanda oğlan tarafı bir heybe hazırlar bir gözüne şirincelik denilen çerez konulur diğer gözüne ise kız ailesine gömlek ve kumaş gibi hediyeler konulur. Şirincelik misafirlere dağıtılır. Kız anasına götürülen hediyeye ise "Ana keteni" denir. Kız nişanda oğlan tarafının aldığı elbiseleri giyer. Büyük teştlerde şerbet ezilerek dağıtılır. Yüzükler kadınlar tarafından takılır. Nişanlılara para ve altn gibi hediyeler verilir. Bundan sonra erkek tarafı nişanlı kızdan söz ederken "bizimgelin" der. Nişanlılık döneminde gençlerin birbirlerini serbestçe görmeleri hoş karşılanmaz. Bu yasaklama şehirleşmenin başladığı yörelerde zayıflamıştır.
Nişanlılık döneminde kız tarafına dini bayramlarda koç gönderilir. Ayrıca altın saat elbiselik gibi hediyeler de götürülür. Bu hediye götürme âdeti erkeğin nişanlısını ziyaretinde de geçerlidir. Nişanlılık dönemi "evli evinde gerektir" düşüncesinden hareketle fazla uzatılmaz.
Nişandan sonra gelen tören düğündür. Düğünler köylerde hasat sonuna rastlar. Şehirlerde ise bahar ve yaz aylarında yapılır. Düğün günü kararlaştırıldıktan sonra kız tarafından da nişanlı kızla beraber 3-4 kişi alınarak şehre düğün pazarlığına gidilir. Geline eşya elbise altın vb. alınır. Bazı köylerde buna "yük" de denilmektedir. Düğünden önce oğlan tarafından aldığı yün ile kız tarafı yatak yapar. Düğün öncesi bir gelenek de "Yolların sağlanması" adı altında kızın amcasına dayısına ve erkek kardeşine hediye alınarak onların gönüllerini almaktır. Bunlara emmi yolu-dayı yolu denilir. Bu gönül alma işi bir elma götürülerek de para götürülerek de olur.
Düğüne davet; köylerde "okuntu' denilen çağırma şekliyle olur. Okuntu dağıtana bahşiş verilir. Bu adet yerini davetiyelere bırakmıştır. Düğünler önceleri çarşamba ve perşembe günleri yapıldığı gibi Cuma cumartesi pazar günleri de yapılmaktadır. Düğünün başladığını belli etmek için oğlan evinin damına Türk bayrağı asılır. Bayrağın asıldığı uzun sopanın ucuna bazı köylerde elma konur. Düğünlerde özellikle köylerde davul-zurna çalgısı bulunur. Düğün sırasında özellikle yörenin seyirlik oyunları oynanır. Şehirde ise davul-zurna yerine orkestra ağırlıktadır. Arapgir ilçesinde klarnetkeman cümbüş vb. çalgılar kullanılmaktadır.
Köylerde; bayraktar düğün vekili aşçı kahveci gibi hizmet grubu misafirlerle ilgilenir. Gelin getirmeye gitmeden önceki gün kız tarafına "kınacılar" ve "ekmekçiler" gönderilir. Kınada oyunlar oynanır ve gelin kıza kına yakılır. Kına yakımanda tepsi başlar üzerinde dolaşırken Malatya'nın kına havası olan "Yüksek eyvanlarda bülbüller öter" türküsü söylenir. Gelin kızın önce sağ eline kına yakılır içerisine bir madeni para konularak dolakla (yazma) sarılır. Sonra diğer eline yakılır. Kınadan bir bölümü oğlan tarafına gönderilir. Kına sırasında "gelin övme" ya da "gelin ağlatma" törenleri yapılır. Bu törenler sırasında çeşitli türküler ve maniler söylenir. Kına gecesinin sabahı oğlan evinde toplanan gelin alayı dağlık yörelerde at ile diğer yörelerde traktör ve otomobil ile gelin almaya giderler. Gelincik adı verilen gelin arabası dikkatle süslenir. Kızın köyüne yaklaşıldığında gelin alayı durdurularak "sapancalık" denilen bahşiş alınır. Ayrıca kız evinin kapısı kapatılarak bahşiş alınır sonra açılır.
Düğünden üç gün sonra kız tarafı oğlan tarafına tatlı gönderir. Bir hafta sonra gelinle kocası kız tarafını ziyaret ederler. Buna "Haftasına gitmek" adı verilir. Kız tarafı ise onbeş gün sonra karşı tarafı ziyaret eder. Önceleri çok yaygın olarak görülen evin büyüklerine karşı "gelinlik etme" âdeti bugün önemini kaybetmiştir. Gelinlik etmek; kaynana kayınbaba ve diğer aile büyüklerinin yanında sofraya oturmamak çok sessiz konuşma gibi davranışlardır.

Alıntı.

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla