Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15.03.2014, 23:24   #1 (permalink)
Jineps

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Cool Pamuk Prenses ve 11 Cüceler (Forumaski'na Özel) !

Pamuk Prenses ve 11 Cüceler (Forumaski'na Özel) !



KAHRAMANLARIMIZ

Kral: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Kraliçe: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Pamuk Prenses: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Kraliçe(2): @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Kraliçe(2)’nin annesi: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Çekingen Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Doktor Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Çapkın Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Huysuz Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Mutlu Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Uykulu Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Meraklı Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Tembel Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Şaşkın Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Şakacı Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Bilgin Cüce: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Prens: @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Develer tela iken, pireler berber iken ben @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 'nin beşiğini tıngır mıngır sallar iken.. Forumaski ülkesinde mutlu mesut yaşayan kral ve kraliçe varmış.



Kral’ın son günlerde ki keyfine diyecek yokmuş. Baba olacağını öğrendiğinden beri pek bir neşeliymiş. Ülkenin her yerine bu güzel haber yayılmış. Kral’ın baba olacağını duymayan kalmamış. Kraliçe soğuk bir kış gecesi pencereden bakmış ve kendi kendine;

- “Çocuğum kız olursa; teni kar kadar beyaz, dudakları kan gibi kırmızı, saçlarıda kömür kadar siyah olsun.” Demiş.

Zamanı gelmiş ve Kraliçe tıpkı tarif ettiği gibi bir kız çocuğu getirmiş dünyaya. Ona “Pamuk Prenses” ismini vermişler. Ve doğumdan kısa bir süre sonra Kraliçe ölmüş.

Kral 1 yıl sonra yeniden evlenmiş. Yeni Kraliçe çok güzel bir kadınmış. Bir de yeni Kraliçe’nin annesi varmış. Oda kızıyla birlikte şatoya taşınmış.



Yeni Kraliçe güzel olmasına güzelmiş ama çok kibirli ve çok kendini beğenmiş biriymiş. Kendisinden başka kimseyi düşünmezmiş. Odasında bir de sihirli aynası varmış. Her gün aynaya bakıp:

-“Ayna, ayna söyle bana en güzel kim bu dünyada,” Diye sorarmış.
Ayna da hiç durmadan ;
-“Sizsiniz Kraliçem,” dermiş.
Kraliçenin annesi:
-“ Benim güzel kızım güzelliğini aynalara sormana gerek yok. Bu herkesin dilinde.” Dermiş.
Kraliçe:
-“Biliyorum ama bunu duymak hoşuma gidiyor” deyip basarmış kahkahayı.

Gel zaman git zaman aradan 4 yıl geçmiş. Kraliçe yine bir gün;
-“Ayna, ayna söyle bana en güzel kim bu dünyada” demiş.Bunun üzerine ayna:
-“Kraliçem güzelsiniz güzel olmasına ama Pamuk Prenses sizden daha güzel” demiş.

Bunun üzerine Kraliçe çok sinirlenmiş. Ne yapmalı da bu Pamuk Prenses’ten kurtulmalı diye düşünürken aklına onu öldürtmek gelmiş. Şatonun avcısını yanına çağırmış:

-“Pamuk Prenses’i ormana götür ve orada öldür. Öldürdüğüne kanıt olarak da kalbiyle ciğerini sök, bana getir.” demiş.



Avcı Pamuk Prenses’i ormana götürmüş ama öldürmeye kıyamamış.

-“Pamuk Prenses soru sorma ve uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş. Kötü kalpli Kraliçe seni öldürmemi istedi ama ben bunu yapamam. Şatodan olabildiğince uzağa git.” Demiş



Şatoya gittiğinde ise Kraliçeye öldürdüğü tavşanın ciğerini ve kalbini vermiş. Kraliçe pek sevinmiş.


Pamuk prenses ise az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş. Akşam olup hava kararınca dağların ardında küçük bir eve gelmiş. Kapısını çalmış, açan olmamış. Cesaretini toplayıp içeri girmiş.

İçeride üzeri yenmeye hazır yiyeceklerle dolu 11 küçük tabağın bulunduğu 11küçük sandalyeli uzun bir masa varmış, duvar dibinde de 11 yatak diziliymiş. Beklemiş, beklemiş, ama kimsecikler gelmemiş. Çok aç ve çok yorgun olduğu için daha fazla bekleyememiş ve her tabaktan bir kaşık yemek almış, 11 yataktan onbirincisine yatıp uykuya dalmış.

Biraz sonra evin sahipleri eve dönmüşler. Dağların derinliklerinde bulunan bir gümüş madeninde çalışan on bir cücelermiş bunlar.

Pamuk Prenses’i görünce, “Ne kadar güzel bir kız!” demişler.

Sabah olup uyandığında Pamuk Prenses cüceleri görünce önce çok korkmuş, ama kısa bir süre sonra onlardan bir kötülük gelmeyeceğini, onların çok iyi insanlar olduklarını anlamış. On bir cüceler Pamuk Prenses’ten evlerini çekip çevirmesini istemişler, o da hemen kabul etmiş. Başka çaresi de yokmuş. Ama cüceleri de çok sevmiş.

“Hoşça kal,” demişler on bir cüceler işe giderlerken.

“Kapıyı kimseye açma. Eğer üvey annen burada olduğunu öğrenirse seni tekrar öldürmeye kalkar sonra.”

Bir gün Kraliçe tekrar aynasının karşısına geçmiş. Aynadan şu cevabı alınca suratının aldığı şekli varın siz düşünün artık:

“Güzelsin Kraliçem, buraların en güzeli sizsiniz. Ama ne var ki, yüksek dağların ardında, Cücelerin küçük, şirin evindeki, Pamuk Prenses dünyalar güzeli.”

Kraliçe, Pamuk Prenses’in hâlâ yaşadığını öğrenmiş. Öfkesi burnunda, büyülü bir iksir hazırlayıp bir elmanın yarısına sürmüş. Sonra da yaşlı bir dilenci kılığına girip yola koyulmuş.



“Güzel kızıma tatlı bir elma benden, armağan,” demiş Kraliçe, pencereden bakan Pamuk Prenses’e. “Pencereden de verebilirim, kapıyı açmana gerek yok.”

“Kötü diye mi almıyorsun yoksa,” demiş Kraliçe, Pamuk Prenses’in kararsız olduğunu görünce. Sonra da zehirsiz tarafından ısırmış ve, “Al bak harika!” diyerek uzatmış, yanakları gibi al al elmayı Pamuk Prenses’e.



Pamuk Prenses elmayı zehirli tarafından ısırır ısırmaz cansız yere uzanmış.

Kraliçe pencereden içeri, Pamuk Prenses’e bakmış. “sonunda senden kurtuldum, artık dünyanın en güzeli benim,” demiş. Oradan doğruca saraya gitmiş. Erkesi gün aynaya kimin en güzel olduğunu sorduğunda ayna, “Sizsiniz Kraliçem,” deyince dünyalar onun olmuş.

Bu sefer cücelerden hiçbiri Pamuk Prenses’i uyandıramamış ölüm uykusundan. Aradan üç gün geçmiş, bütün umutlarını kaybetmişler. Fakat nedense Pamuk Prenses hiç de ölü gibi durmuyormuş. O yüzden yedi cüceler onu gömmemişler ve camdan bir tabut içine koymuşlar, tabutu da yüksek bir tepenin en tepesine yerleştirmişler.

Günlerden bir gün cüceleri ziyarete gelen bir Prens oradan geçerken camdan tabutun içinde Pamuk Prenses’i görmüş ve hemen ona âşık olmuş.

“Onu sarayıma götürmeme izin verin,” diye yalvarmış Prens.

Yedi cüceler ona acımışlar ve izin vermişler. Prens’in uşakları tabutu kaldırırken Pamuk Prenses’in boğazına takılmış olan zehirli elma parçası pat düşmüş ağzından. Pamuk Prenses doğrulmuş nerede olduğunu anlamadan, gözünü açmış, yakışıklı Prensi karşısında görmüş. Görür görmez ona âşık olmuş. Birkaç hafta sonra nişanlanmışlar.



Derken düğün günü gelip çatmış. Düğüne çağrılanlar arasında Pamuk Prenses’in üvey annesi de varmış. Üvey annesi sarayın salonuna girer girmez Pamuk Prenses’i tanımış, ama bu sefer bir şey yapmaya fırsat bulamamış. Çünkü Prens’in adamları Kraliçe’yi hemen yakalamış, Prens de onu artık kötülük yapamayacağı uzak bir ülkeye sürgün etmiş. O günden sonra Pamuk Prenses, güzelliğinin yanı sıra mutluluğuyla da ün salmış.



SON

Not: Bunu @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ile birlikte hazırladık. Kahraman sayımız kısıtlı olduğu için herkesi masala dahil edemedik. Özür diliyoruz ve başka çalışmalarız da dahil edeceğimizi bildiriyoruz. Masaldaki karakterler ise rastgele seçilmiştir ve sadece masaldan ibarettir. Kahramanlarımıza teşekkürü borç biliyoruz.

__________________
Taklitler aslını yaşatır.
KIPSS.









Ben soğuk değilim,
siz cıvıksınız.

.

Konu Jineps tarafından (16.03.2014 Saat 00:18 ) değiştirilmiştir.
Jineps isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla