Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.06.2014, 04:42   #38 (permalink)
EbruLi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gönderilmemiş Aşk Mektupları

Hayatı Iskalama Lüksün Yok Senin



Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala
yalnızsan için rahat olsun.Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların
onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.Hani ağzınla kuş
tutsan “Bu kuşun kanadı neden beyaz değil¿” diye soruyla bile karşılaşabilirsin
İki ucu keskin bıçaktır bu işin.Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın
her zaman.Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.İyi halin cezanda indirim
sağlamaz.Sen “Ama senin için şunu yaptım” derken o ”Şunu yapmadın” diye cevap
verecektir ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır
Üzülme sen aşkı yaşanması gibi yaşadın.Özledin içtin ağladın güldün şarkılar

Söyledin düşündün şiirler yazdın.”Peki o ne yaptı¿” deme.Herkes kendinden sorumludur aşkta.Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.Bir insan eksik yaşıyorsa ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için
uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için¿ Senin hayatı ıskalama lüksün yok.
Onun varsa bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zaman ki yaşayacaksın sen. “Acılara tutunarak” yaşamayı öğreneli çok oldu.
Hem ne olmuş yani yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil.Sen mutluluğu hiçbir
Zaman bir tek kişiye bağlamadın ki…Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.
Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu¿ Kentin hiç girmediğin sokaklarında
gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında.Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası…
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun ki asolan yürektir.Yürek
sesi ne bilmeyenler ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın
sürece o yürek var olacak seninle birlikte.Sem yeter ki konu yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duysunu.Elbet bitecek güneşe hasret günler ve o zaman kutuplarda yetişe cılız ve minik bitkiler değil güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini…

__________________


Böyle Uzak Kalma Bana



Ayın karanlığına sakladım düşlerimi.Bir sevdanın yollarında berduşça geziyorum şimdi ve sen beni sevmeme ihtimalinle buz gibi duruyorsun karşımda.Gerçeği duymaktan ilk kez bu kadar çok korkuyorum.Söylediğin her söz diken gibi batıyor yüreğime.Tanrım içim acıyor içim acıyor…
“Güneşin donuk sarı gölgelerinin altından”bakıyorsun bana.Gözlerine baktıkça terk edilmiş bir ülkenin uçsuz bucaksız insansız topraklarını görüyorum.Bir çiçek
olmalı açmaya yüz tutmuş.Bir çiçek bin umuda yeter ama yok.Umutsuzluk ne sana
ne bana yakışıyor.Yakışmayanı taşıyoruz üzerimizde ne garip…
Ne kadar yakınsan o kadar uzaksın bana.”Kıyısız bir denizin uzaklığı”bu…
Dalgalarının kayalara vurup parça parça olmasını istemediğin için mi küstün sahillere¿ Hangi gemi barınacak o denizde söylesene¿ Hangi gemi batmadan kalacak su yüzünde¿Bütün fırtınaları göze almışken ben şimdi neden yelken basamıyorum sendeki o sonsuz maviliğe¿Senin görmediğin o sahilde demir atmış bekliyorum öylece…Ne zaman”İskele alabanda”diyeceksin¿
Böyle donuk baktıkça sen yapraklarını dökmüş asırlık bir çınarın kovuğuna yerleştirdiğim hüzünler bir bir çıkıyor ortaya.Derinden soluyorum acıları…Hep kal
istiyorum benimle kal…Hüzünler de o asırlık çınarın kovuğunda kalsın böyle yaşayıp gidelim birlikte…Sonra yine gözlerin dikiliyor karşıma donuyorum…
Zamanda kaybolmuş iki yüreği yeniden bir araya getirmenin çabası benimkisi.
Küllenmediğine inandığım bir alevi yüreğimle yeniden canlandırmaya çalışmak…
Yorgunsan en az senin yorgunum bende…Her şeye rağmen bir güne bakan doğuyor
içimde ayın karanlığına sakladığım düşlere inat.
Şimdi sen aşk çiçeğim bana en yakın haline bürün yüreğine koy ellerini ve sadece
Yüreğinin söylediği sözleri dinle.Bir kez yakından bak bana en yakından gözlerimde
Kendini gör.Değiştir çirkin anıları en güzelleriyle.Aşk savaş değildir bu yüzden yenilmedin hiç.Hoyrat eller yok karşında seni incitecek.Ben yaşatacağım seni ölmene izin veremem bundan böyle.Sende kapılma ölümün soğukluğuna…

__________________


Yağmurda Ben...



Bu şehre yağmur yağıyordu.Bütün şehir ağlıyordu.Ben en çok çocuk halimle
üşüyordum.Kimse sen değildi kimseyi istemiyordum.Şehirle birlikte ben de ağlıyordum.göz yaşlarımı kimse fark etmiyordu.
Yorgun adımlarla ıslak sokakları dolaşıyordum.Bir yerlerde seni bulmayı
umuyordum.Yürüdükçe daha şiddetleniyordu yağmur.Sokak sokak geçerken bu
şehri umudumu kaybediyordum.İşte en büyük tehlike buydu.Umutsuz yaşar mıydı insan¿Umutsuz direnilir miydi hayatın acımasızlığına¿
Yağmura ev sahipliği yapan gece hiç aşılamayacak bir engel gibi karşımda
duruyordu.Hazırlıksızdım sensizken saatlerin bu kadar geçmez olduğunu bilmiyordum.Koynuma hasretimi alıp uyumaktan nefret ediyordum.Bu yüzden gece
bitsin diye yürüyor yürüyor yürüyordum.
Ah şu köşe başını döndüğümde görebilsem seni ya da şu parkın sırılsıklam
olmuş banklarında otururken bulsam…Bilirim sen de seversin yağmuru aldırmazsın ıslanmaya.Bu yüzden şaşırmazdım seni gördüğümde.
Bir köşe başı daha dönüyordum yağmur bana eşlik ediyordu.Şehrin sokak-
larında değil senin yokluğunda kayboluyordum.”Nereye gitsem”diye düşümüyordum çünkü sen olmadıktan sonra hiçbir yer fark etmiyordu.Öylece amaçsızca
dolaşıyordum.
Oysa her sokağa sevdamızı yazacaktım ben.Taşlara adını kazıyacaktım.Aşkımız yıllara yağmura kara meydan okuyacaktı.Yıkılmayacaktık yıpransak da antik çağdan kalan bir kale gibi ayakta duracaktık.Bir maratonun iki güçlü koşucusu olacaktık.Sevda koşumuz ancak ölümle noktalanacaktı.
İçim üşüyordu titriyordum.Bir sabahçı kahvesi giriyordum.Demi sevdalardan süzülmüş bir bardak taze çay…Titremem duruyordu biraz.Kahveci çırağının
sesiyle irkiliyordum ”Abi çok ıslanmışsın sobanın başına geç…”
Bir yanardağın içine atsalar beni ısınır mıyım sanıyorsun¿Beni ancak teninin
sıcaklığı döndürebilir hayata.Ancak ellerini tuttuğumda yaşadığımı anlayabilirim
Çay boğazıma diziliyordu bitirmeden kalkıyordum.Biliyordum bir başka gecede bir başka yağmurda yine sensiz yine umarsız yine yalnız yürüyeceğim bu

yolları.Yeter gel artık.Gel dindir bu yağmuru bu gözyaşlarını…

__________________

Sönmeyen Ateş



Senin kadar yalnızdım.Sevdalara uzaktım.Aşka küskünlüğümü bilen var mıydı¿Hem bilseler bile kimin umurundaydı¿Mutluluk maskesini takıp sahte bir yüzle aldatmak o kadar kolaydı ki onları…Güldüm ve aldattım.
Oysa yüreğim ezberlediği hüzün şarkısını bilmem kaçıncı bin kez tekrar ediyordu sessiz ve derinde.Delice bir aşka tutulmayalı ne kadar olmuştu
kim bilir.Kaç zamandır terlemiyordu ellerim kaç zamandır heyecanla çarpmıyordu yüreğim hatırlamıyorum.Günleri böyle amaçsızca umutsuzca tüketip gideceğimi düşünüyordum.O geceye kadar…
Sıradan bir geceydi diğerlerinden hiç farklı değildi.Bir önceki gece gibi tüketilecek ve ertesi sabaha yine yalnız uyanılacaktı.Olmadı.Gece sönmeyen bir ateşe döndü birden.
Sana baktığımda gözlerinde başka hiç kimsede olmayan pırıltıyı gördüm.
Sanki yeniden hayata döndüm.Soluğum kesiliyordu sesim titriyordu.Aşk bedenimi esir alıyor beni acizleştiriyordu.Buydu işte beklediğim buydu.
Bir hayal gibi geçip gideceğini sanıyordum önce.Öyle ya bu kadar yabancıyken aşka bir gecede teslim oldu.Yüreğim.Ve sen hayal değildin en gerçekten daha gerçektin.

Şimdi bir başka yaşıyorum hayatı.Böylesine keyif doluysam bu senin sayendedir.Yediğim yemeğin içtiğim içkinin tadını daha iyi alabiliyorum
artık.Her güne seninle başlıyorum her geceyi seninle tamamlıyorum.
Pencereden güneşle birlikte evime giren sensin.Bir yıldız kaysa gökyüzünden dilek tutmak yerine senin adını söylüyorum.Adını söylerken
sanki en güzel aşk şiirini okuyormuşum gibi hissediyorum
Yalnızlığın üzerini kalın bir perdeyle örttüm.Gitmezsen o perde hiç açılmayacak.Gitmezsen o gece yanmaya başlayan ateş hiç sönmeyecek
Kalacaksın biliyorum.Çünkü sende aynı ateşle yanıyorsun.Çünkü sen de
hüznü bir kenara bıraktın artık.Bu aşk bizi coşturuyor.Bu aşk bizi
dünyaya meydan okutuyor.Öyleyse tut elimi ve yürüyelim bu sevdanın yolunda.Tutkuyla eriyelim birbirimizde.
Umutsun hayatsın cansın aşksın.Bir gün biter hayatımız elbette.
Ama öyle sevelim ki birbirimizi aşkımız bu dünyaya yadigar kalsın…

__________________


GİDİSİNDEN SONRA....
Zaman seni bana unuttururmus.
Hep oyle dediler.
Zamana birak muhakkak unutursun dediler.
O kadar uzun zaman gecti kigidisinden bu yana...
Eger zaman gercekten unutturuyorsa gideni
bu kadar uzun zaman gecmesine ragman
neden hala aklımdasın..?
Neden seninle ilgili her seyi hatirliyorum..?
Her ayritisina kadar...
Zaman zaman kendimi inandirmaya calisiyorum
seni unuttuguma...
Soruyorlar
yakinlarim...
Arkadaslarim...
Dostlarim...
"Unutabildin mi" diye.
"Evet unuttum"diyorum.
"onun hakkinda en ufak bir seyi bileartik hatirlamiyorum"diyorum.
"Biz sana soylemistik"diyorlar.
"Zaman herseyin ilacidirunutturuyor"diyorlar.
Icten ice guluyorum onlara.
Ve merak ediyorum
onlar unuttuklarini iddia ettikleri asklarinigercekten unutabildiler mi..?
Yoksa acilarini azda olsa hafifletebilmek icin "unuttum" numarasi mi yapiyorlar..?
Benim gibi...
Sen gittikten sonra
cektigim acilarimi
uykusuz gecelerimi kimseyle paylasmadim.
Belkide paylasamadim...
Kimsenin bilmesini istemedim.
En yakinimdakilerin bile...
Cunku ne kadar cok kisi bilirse
acim o kadar buyuyecekmis gibi hissediyorum.
Hep mutlu gorunmeye calistim.
Hic etkilenmemis gibi davrandim.
Hatirliyormusun bitanem..?
Sen bana her zamancok guclu bir yapiya sahip oldugumu soylerdin.
Kendimi her gucsuz hişssedisimde
senin bu sozlerini aklima getiriyorum.
Ve kendimi daha iyi hissediyorum.
Ama sen gittikte sonra anladim ki

ben senin sandigin kadar guclu bir yapiya sahip degilmisim.
Aslinda ben gucsuzmussadece guclu gorunuyormusum.
Halada oyleyim...
Gucsuzum ama guclu gorunuyorum.
Gorenler cok sasiriyorlar.
Bu olaydan nasil hic etkilenmemis oldugumu merak edipsoruyorlar.
Onlara"demek ki sandigim kadar cok sevmemisim.Gidisi beni etkilemedi"diyorum.
Ama bunlarin sadece buyuk bir yalan oldugunu
sendebenim kadar iyi biliyorsun.
Gidisini beni inanilmaz sekilde etkiledigini
acilarimin inanilamayacak kadar derin oldugunu sende biliyorsun.
Zaten su koca dunyada bunlari bir senbirde ben biliyorum.
Beni terkettiginbirakip gittigin icin sana kizabilmeyi isterdim.
Ama bunu bile basaramiyorum.
Her ne kadar bana yapmamis olsanda
gecerli bir aciklaman vardir diyorum.
Zaten ben seni hala sevmeye devam ederkensana nasıl kizabilirim ki..?
Eger bir gungittigine pisman olup
geri donmeyi dusunur dereddedilme korkusu duyarsan
sakin korkma hayatım..!
Cunku ben;
seni hala bekliyor olacagim.
Ne kadar zaman gecmis olursa olsun.
Cunku ben;
Senin geri donecegin gunun umudu ile yasiyorum.

__________________

Bu Sabah da Senden Vazgeçiyorum...

Bu sabahta senden vazgeçtimbütün sabahlar gibi...
güneşin ilk ışıklarına vererek umutlarımıoyuncak dünyamın kapılarından çıkıpgirdim insan kalabalığına...

bu sabahta senden vazgeçtim
kanlı bir gülücük dudağımda...

Bu sabahta senden vazgeçtim...insan kalabalıklarında kaybolursam belki kaybolur diye düşündüğüm içimdeki aşkıngözlerimde seni aratıyordu insan yüzlerinin tarifsiz derinliklerinde...

bu sabahta senden vazgeçtim

paslı bir lanet dilimin ucunda...

Bu sabahta senden vazgeçtim...Kadifeden Kesemi takıp dudaklarımabir gülücük kondurup gözbebeklerimegirdim dünyanın koynuna...

bu sabahta senden vazgeçtim
sakladığım hüznüm damarlarımda...

Hatırlıyor musun bu sabahta senden vazgeçmiştim...Bu akşam da senden vazgeçiyorum;

adresimi değiştirmedim:

SENİ BEKLİYORUM
SENDEN VAZGEÇTİĞİMİ GÖRMEN İÇİN!!!

__________________


Kendini mutlu et! ! !



Kimi istersen onu seç ama önce kendini seç.Kendin için yaşakendin
için sevkendin için aşık ol.Kendini beğen ve kendini dinle her zaman.
Ancak o zaman bulabilirsin mutluluğun formülünü.
Düşün ki; çok seviyorsun dans etmeyi.Ruhunu doyuruyorsun ve haya-
tın vazgeçilmezleri arasında.Öyleyse dans et.Durmakimsenin seni en-
gellemesine izin verme.Sırf başkaları mutlu olacak diye oturma sandal-
yeyekalk ve pistin ortasına ilerle.Sonra dönmeye başla yorulana kadar
bacakların ağrıyana kadar dans et.”Ne derler” diye düşünmebırak ko-
nuşsunlar.Sen mutlu olacaksın gerisinin önemi yok.
Kendini yollara mı vurmak istiyorsunbin ilk otobüse.Nereye gittiğine
bile bakmaçık yola.Bir haber ver yeternereye gittiğini soranlara “Ken-

dime gidiyorum” de.Kes dünyayla iletişimini ne olur¿ Bir mola yerinde
pilav üstü kuru yerken alacağın tadı düşün.Kayboluşlar insan kendini bul-
durur bazen.Hem keşfetmek diye de bir şey var bu dünyada.Serüvenci
bir ruhun varsa bundan kime ne¿ Bir kaşif olmanın hazzını yaşa.Geride
kalanları unutma elbette ama onlar da beklemeyi bilsinler.
Çok mu beğendin vitrindeki giysiyial o zaman.”Çok miniçok renkliçok
frapançok sakil” mi diyecekler¿ Bırak desinlersen kendine yakıştırıyor-
sun ya bu yeter.Giy ve bak aynaya.Nasıl iyi hissediyorsun değil mi¿Öy-
leyse hadi şu kırmızı olanı da al.Eskileri çıkar üzerinden ve onu giyerek
git evine.Şaşırsınlar. “Bu da nereden çıktı şimdi¿” diyene “Kendim için
aldımkendime aldım” de gitsin.Boşver gerisini…
Korkma iç bu gece.Sarhoş olmak istiyorsan ol.Bu şişelerin dibini.Kim
kötü düşünürse düşünsün aldırm****ötü düşünce kötü söz gibi sahibini
bağlar.İç ve başla şarkı söylemeye.Bağıra bağıra söyle hem de.Şarkının
sözlerini bilmiyorsan uydurne olacak ki¿ Merak etmekınamazlar seni.
Kınarlarsa da bu onların sorunusen eğleniyorsun ya…Kendi besteni kendin yapkendi sözünü kendin yaz ve söyle.”Bu şarkı da nereden çıktı¿
diye sorarlarsa “Kendime yazdım” de…
Ne yaparsan kendin için yapkendini eğlendir önce.Sen mutlu ol ki
senin mutluluğun başkalarını da mutlu etsin.Mutsuzkenkimseyi mutlu
edemezsin unutma.Ve sakın herkesi birden mutlu etmeye çalışma çünkü
olamazlar.Sen mutluysanbu herkese yeter…

__________________

__________________
Kadının gücünü
Hafife Alma.








Her Yol Sana Çıkar
Galatasaray !


EbruLi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla