Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25.06.2014, 12:04   #1 (permalink)
Bia
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Dar Odada Ömürler | Şükrü Erbaş

Dar Odada Ömürler | Şükrü Erbaş


İnceltilmiş bir yüzle konuşuruz ölçerek her sözümüzü
Yanlış anlaşılmak kaygısıyla tedirgin ve sürekli tetikte
Adımızdan bir duvarın ardına saklayıp yalnızlığımızı
Saygılı bir sesle selamlarız her sabah birbirimizi
Ah biz memurlar, bürolara tıkılmış insan konserveleri
Özü gitmiş ömürler, ölü alışkanlıkların tutsakları.

Daracık bir cam düşer payımıza görüntüsü hiç değişmeyen
Gökyüzü bir sisli göldür mavisi bulutların koynunda
Nazlı bir gelin gibi süzülür gün boyu dışarda.
Kibrit kutusu odalarda bunalmış ve yılgın
İmrenerek seyrederiz o kıyısız ülkesini özgürlüğün
Birbirine benzeyen solgun düşlerle içedönük ve yorgun.

Dosyalardan sinmiştir ruhumuza bu ekşimiş küf kokusu
Gövdemiz masamızın şeklini almıştır, köşeli ve alçak
En çok dirsek yerleri eskir giysilerimizin.
Aldığımız emrin tonunda sesleriniz bir altımızdakine:
-Ümit Hanım, yaşam dosyasını getirin bana
Sevgi sözcüğü çizili bir yazı olacaktı içinde hani
Yeri yoktur diye memuriyetin dilinde
Arşive kaldırılmıştır bir Eylül gününde.

Saate bakarız durmadan kör bir hareketle bilinçsiz ve bıkkın
Sevilmeyen bir konuk gibi zaman oturur bileklerimizde
Gitmeyi bilmez bir türlü hantal gövdesiyle gün.
Konuşmaya başlarız sıkıntıdan, ilgisiz kopuk rastgele
Bir avuç ölü sözü uzun uzun çiğneyip dururuz ağzımızda;
Hayat pahalılığı, ev işleri, yeni alınan giysiler
Hükümetin gidişi , akşamki konuklar, yemek türleri
Yaramazlıkları çocukların, televizyondaki film…
-Evlendik evleneli şekerim, okuyamıyorum
Zaman kalmıyor ki işten, hem kitaplar da çok pahalı…
Bozuk bir plak gibi günlerin bu tekdüze tekrarında
Büyürken ömrümüzün güneşe çıkmamış boşlukları
Öldüğünü duyarız acıyla içimizde bir yerlerde
Yaşama sevinci veren o eski, o ince duyguların.

Ve akşam al atlı bir şehzade gibi gelir
Düştür kurtuluştur sokaktır sevinçtir…
Yollar yürüyüşümüzden tanır bizi, kekeme ve aceleci
Çarşılar camlara düşen ezik bakışlarımızdan.
Rüzgârdan ve gün ışığından kamaşır gözlerimiz
Giysilerimiz ele verir kimliğimizi, yıpranmış ve temiz.
Aklımızda borçlardan ve ihtiyaçlardan sıralı yüzlerce soru
Katılmadığımız bir şarkı gibi gün biterken eşiklerde
Evler sıkıntımızın sürdüğü bir başka memuriyettir.

Bia isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla