Baha Beyoğlu:
•Onun ellerinden şefkat, dilinden muhabbet damlardı...
Kederliye, omuz; ah ...
Onun geçtiği sokaklardan demli çay kokuları gelirdi...

•Günde bir adet vicdan muhasebesi beş vakit eda ve iki bardak çay şart.

•Çay, şefkati temsil eder...
Kahve ise sevgiyi...
Çay, güvenlik arayışıdır; Kahve ise kışkırtılmış merak duygusudur...
Hayatımızdaki bazı diyaloglarda böyledir...
Çay sıcaktır, arkadaşlığa atıf yapar...
Kahve ılıktır, yalnızlık hissi uyandırır, kalabalıklar içinde olsanız bile...
Hikayesinin taşıdığı içtenliği anlatmak için ya da mütevazi bütçesini ve amatörce hayallerini vurgulamak için ''Sıcacık'' bir film deriz...
Farkında olmasak bile, bu tip filmlerde hep çayın tadını tarif ederiz biz...

•Bazı insanlar kelimelere sığmaz...
Onlara saygı duyulur, zaman geçer özlenir ve her defasında 'Çay içmek' istenir....

•Suyu ''3 yudum''da içmek sünnettendir...
Çayı ise, gıdım gıdım içmek aşktandır...
Özlemi içersiniz her seferinde, sevdayı yudumlarsınız...
Bir başına kalmamak için, hiç bitmesin istersiniz...

Tarık Tufan:
Göz göze gelsek kör olacaktık...
Konuşsak sözler bitecekti...
Söylenecek bir çift söz kalsın diye konuşmuyorduk.
Gözlerimizi birbirine değdirmeden öylece oturalım,
Ve bir bardak demli çayın insanın yüreğini ısıtan, Şefkatine sığınıp susalım.
Masada çay bardakları ve senin ellerin olsun...

Yılmaz Odabaşı:
Gözlerini sil ve bu sevda kadar koyu bir çay tutuştur ellerime.Yok gitme!

Kâhraman Araz:
•Ferhat Gibi Dağ Delemem Ama ; Sana Duâ Edebilir ve İstediğin Bir Vakit Çay Demleyebilirim !

•Bazıları Olmayacak Hayaller Kurar,
Bazıları da Şükrederek Duâ Eder ve Çay İçer...

Nevzat Çelik:
Soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm.

Nazan Bekiroğlu:
Çayın miktarına en uygun su miktarını kestirebildiğinde sen de çay da demlenmişsin demektir.

Mehmet Deveci:
Çay, romantik devrimcilerin milli içeçeğidir.

Serdar Tuncer:
•Çorba bitsin çaylar nerde diyoruz.
Devadır bu çaylar derde diyoruz.
Çok fazla içmek de istemiyoruz.
Birgün de kırk bardak filan diyorlar...

•Başbaşa çay içmek de neymiş sevgili!
Ne zaman nerede bir çay içsem;
bardağı tutan el senin olsun, çayı yudumlayan dudak senin...

Cemal Süreya:
•Umulmadık bir gün olabilir bugün.
Bir çay söyle yağmurların kokusunda.

•Benim şiirlerim çay kokar, düşlerimde sade sen.
Demlikte nefesin, bardakta gamzen...

•Onun yanında böyle saatlerce hiç konuşmaksızın göz göze bile gelmeksizin oturmaktan canım sıkılmazdı. Aynı masada ayrı şeyler düşünür bu arada sonsuz çay içerdik. Bizi bir arada tutan şeyin ne olduğunu bugün de çözümlemiş değilim...

Gönül Asaf:
Ya başkasına çay demlersem? inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.

Bekir Erdoğan:
Bir insan efkârlıysa ve bunun üstüne bir de çay içiyorsa sessizce terk edin orayı. Çay bulaşıcıdır efkâr da…

Ömer Aslan:
•Çok şey istemiyorum Rabbim,
Sadece seccademin yaninda onun seccadesi,
Çay bardağimin yaninda da onun çay bardaği olsun.

•Bizim bir çayımız var,
birde nasip olan muhabbetimiz...

Hasan Gül:
Bazen serum,bazende oksijen yerine geçer.

Nedim Hazar:
Elde çay şöyle diyoruz,
doymadım doyamadım sevmelere seni ben. . .

Oğuz Bal:
Sen güldün ya bana , şimdi karın tokluğuna çalışıp
ince belli bardakta çay ısmarlayasım var bütün aşıklara...

__________________