Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10.09.2014, 22:34   #1 (permalink)
Papatya

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Aöf İlahiyat Önlisans Kelama Giriş Dersi Notları

Aöf İlahiyat Önlisans Kelama Giriş Dersi Notları

Aof İlahiyat Kelama Giriş Dersi 5.Ünite Ehl-i Sünnet Kelamı

Ehl-i Sünnet Kelâmı (Ehlü’s-Sünnet ve’l- Cemâat)


(Hazırlayan : papatya
Özetlerimi ders kitabına çalıştıktan sonra tekrar amaçlı kullanmanızı öneririm.)

5.ÜNİTE.

Ehl-i Sünnet: Ehl-i nispet, sünnet ehli,sünnete mensup olan..
Sünnetullâh- Allah (cc) hükümleri, emir ve yasakları..
Sünnetü’n- Nebi – Hz.Peygamber’in takip ettiği yol anlatılır.
Ehl-i Sünnet; Peygamber’in yolunu ve dini anlama-uygulama biçimini takip edenlere denir.
Ehl-i Sünn ve’l- Cemâa : Bir araya getirilmiş şey, Istılahta; Müslümanların çoğunluğu, ümmetin siyasi birliği ve bütünlüğü anlatılır.


Bağdadî, el- Fark beyne’l-fırak eserinde Ehl-i Sünnetin 8 gup olduğunu söyler.
1) Allah’ın (teşbih) yaratılmışlara benzememe ve (ta’lil) ılahi sıfatları yok sayma anlayışından uzak duran Rafiziler, Hariciler, Cehmiyye, Neccâriyye ve diğer bid’at fırka dışındaki klemacılar
2) Ehl-i rey ve Ehl-i hadise mensup Selef ehli. ımam Malik, ımam şafi, Evzâi, Ebu Hanife,Ahmed b. Hnabel vs..
3) Ehl-i bid’atın inançlarına meyletmeyen muhaddisler
4) Ehl-i bid’ata meyletmeyen sarf, nahiv, lügat âlimleri
5) Kur’an’ı Ehl-i Sünnet anlayışına uygun anlayan kırâat âlimleri
6) Prensipleri şeriata ters olmayan Suffiye
7) Ehl-i Sünnet itikadı üzere olan Cihad ehli
8) Ehl-i Sünnetin yayıldığı Memleket ahalisi

ıbn Hazm; 5 gruba yer verir.
1) Sahabe
2) Tabiun
3) Ashâbü’l- hadis
4) Onlara tabi fakihler
5) Müslümanlar

ısferâyani ; 2 gruba yer verir.
1) Ehl-i Hadis 2) Ehl-i Rey

Ehl-i Sünnetin bir arada olmasını sağlayan 2 temel ilkesi vardır:
1) Büyük günah işleyenlerin tekfir edilmemesi
2) Ehl-i kıblenin tekfir edilmemesi.
Ehl-i Sünnet kendisini fırka-ı nâciye olarak görmüştür.Nass ve lafza aşırı bağlıdır.
Abbasiler Döneminde Halku’l- Kur’an meselesi mihneye dönüştümesi, Ashâbü’l- Hadis’in önemli ismi Ahmed b.hanbel’in işkencelere rağmen iktidara teslim olmaması , Ehl-i sünnetin fırka olarak algılanmasına neden oldu.

Ahmed b. Hanbel; ılahi sıfatı ispat ve haberi olanın tevile tabi tutulmaması, Kur’an’ın ezeli olması, ruyetullâh, inanç esaslarının nassla belirlenmesi konularına önem vermiştir.

Kelâm’ın Öncüleri = ıbn Küllâb, Kalânisi,Muhâsibi’dır.Eş’ari- Mâturudi Sünni ekolün oluşmasına zemin hazırlamıştır.



Ehl-i Sünnet Ekolünün Temel Görüşleri :
Ehl-i Sünnet; Râfizileri reddetmek konusunda ıMAMET, kaderi reddetmekle KADER ve ıNSAN FıLLERı konusunda , Hâricileri reddetmekle BÜYÜK GÜNAH MESELESıNDE bu gruplardan ayrılmıştır.

1- ıMAMET = Hz. Peygamber’den sonra ortaya çıkan devlet başkanlığı meselesidir.2 görüş hâkimdir.
1-ımametin nass ve ittifakla olması esasını benimseyenler=
Ehl-i Sünnet, Hâriciler, Mu’tezile bu görüşü paylaşan mezheplerdir.
Ehl-i Sünnet, imamın Kureyş’ten olmasını şart koşar.
Hâriciler ve Mu’tezile imametin nass ve tayinle olması gerektiğinde ittifak etmişlerdir.

2-ımametin nass ve tayinle olduğunu iddia edenler=
şia ve Revafız , Hz.Ali ve çocuklarının nassla tayin edildiğini söyler.
Hilâfetin Hz.Ali ve çocuklarının tahsis edilmesi,ilk 3 halifenin hilâfetinin tartışmalı hale getirilmesi konusunda Ehl-i Sünnet şia’dan ayrılır.

2-BÜYÜK GÜNAH = (el- Mürtekibü’l- Kebire) Cemel- Sıffin savaşı sırasında Müslümanların birbirini öldürmesiyle oluşan problemlerdir.
Hâriciler;Hem biribirini öldüren hem de hakem olayına karışanlar büyük günah işleyip kâfir olmuştur.
Mu’tezile; el-Menziletü Beyne’l- Menzileteyn görüşünü savunur.
Ehl-i Sünnet; Günah işleyenkâfir değil,günahkârdır. Kâfir muamelesi yapılamaz, durumu Allah cc. bağlıdır.
Büyük günah meselesinde Hâricileri reddetmişlerdir.

3-KADER VE ıNSANIN ÖZGÜRLÜğÜ = Kader konusu Hz.Ömer ve Hz.Ali’nin hilâfeti döneminde gündeme gelmiş, Müslümanları fırkalara ayırması Emeviler döneminde olmuştur.Ebu Hanife, Ömer b. Abdülaziz, Hasan el- Basri kaderi kabul etmişler; ama kaderi anlama biçiminde ayrılığa düşmüşlerdir.
Hasan el- Basri; Kaderi inkar eden kâfir, günahı Allah’a yükleyen zalimdir.
Ömer b.Abdülaziz ; Allah’ın bir şeyi bilmesi o şeyin oluşumunu zorunlu kılar.
Ebu Hanife; Allah’ın ilmi tavsifidir, bir şeyi bilmesi oluşumunu zorunlu kılmaz.

Ehl-i Sünneti meydana getiren Ehl-i Hadis ve Ehl-i Rey’in inanç konusuna yaklaşımı nasıldır?
Ehl-i Hadis, nassları mümkün olduğunca yoruma tutmaz ve kıyasa başvurmaz, amel-inanç konusunda nakle başvurur.
Ehl-i Rey; Te’vile başvurur,konusunda akla, kıyasa, içtihada önem verir.

MÂTURıDıLıK : Ebu Mansur el- Mâturidi’idr.Semerkant’ta ortaya çıkmıştır.
ımanın tanımı ve büyük günah meselesinde mürcie mezhebiyle benzerlik gösterse de Mürcie uluhiyet, nübüvvet ve ahretle ilgili kapsamlı teori ortaya koyamaz.Mâturidiliğin görüşleri kapsamlıdır.
-Hanifliğin bu bölgede yayılması Ebu Yusuf zamanında olmuştur.

Mâturidiliğin gelişip ekolleşmesinde katkısı olanlar;
En başta öğrencileri ve taraftarlarının katkısı büyüktür.
· Hakim es- Semerkandî – es- Sevâdu’l- a’zam
· Ebu Nasr el- ıyâzi’nin oğulları Ebu Ahmed el- ıyâzi,Ebu Bekir el- ıyâzi
· Rüstüğfani – ırşâdu’l- Muhtedi
· Mâturudi’nin Kitâbü’t- Tevhid, Tevilâtü’l- Kur’an
· Ebü ‘l- Yüsr el- Pezdevi – Usulü’d- Din
· Ebü’l- Muin en- Nesefi – Tebsıratu’l- edille

Müteahhirin Dönemi: Ebu şekür Muhammed b. Abduseyyid el- Kişi, Ali b. Osman el, Uşi, Ebü’l- Berekât en- Nesefi vs.( sayfa 94’e bakınız)

şerhçilik ve Haşiyecilik Dönemi : Kemaleddin el- Beyâzi, Ali el- kari, Hayâli Ahmet Efendi,Davud el- Kasri, Beyâzizâde (bakınız sayfa 94)

Maturidi Ekolü ile Hanefilik ve Mürcie arasında ne tür ilişkiden söz edilebilir?
Hanefilik- Mâturidilik arasında yakın ilişki vardır.Mâturudi Hanefi medresesinde yetişmiştir ; ama müstakil mezheptir, Hanefi mezhebinden ayrıdır.

MÂTURUDıLığıN TEMEL GÖRÜşLERı =
1) Uluhiyet : Allah’ı aklen bilmek vaciptir.Peygamberler olmasaydı akılla Allah’ın varlığı bilinebilirdi.Allah’ın isimleri vardır ve tevkifidir.Allah’ın zati ve subuti sıfatları vardır.
Zati Sıfatlar; Vücut, Kıdem, Bekâ, vahdaniyet, Kıyam bi nefsihi
Subuti Sıfatlar; Hayat, ılim, Basar, Sem’, ırade, Kudret, Kelâm, Tekvin
Mâturidilere göre tekvin sıfatı diğer sıfatların ezelidir.Eş’ariler tekvin sıfatını kabul etmezler.
Ruyetullâh- Allah cennette görülecektir.
2)ınsanın Özgürlüğü : ınsan kendi eyleminin sahibidir,insan fiileri cüzi iradenin sonucudur,Fiili seçme (kesb) yönü insana,yaratma yönü Allah’a aittir.
3)Büyük Günah: Bir insan dinden çıkmaz, kâfir olmaz.Dünyada hakiki mü’mindir, işlediği güneh yüzünden Fâsık diye nitelendirilir.Tevbe etmeyle günahı affedilir.
4) Amel- ıman ılişkisi: ıman tasdikten ibarettir. ıman ve amel 2 ayrı olgudur.Namaz, oruç, zekat, hac iman değil, imanın dışındaki farzdır.
Namazın farz olduğuna inanmamak küfür, farz olduğu halde kılmamak küfür değildir.Böyle kişi günahkar mü’mindir.
Mü’min; ameli kaybederse imanı kaybetmez, tasdiki kaybederse imanı da kaybeder.
5) Nübüvvet: Peygamberlerin sonuncusu; Hz. Muhammed’dır ve en büyük mucizesi Kur’an’ı Kerim’dir.

Eş’ARıLıK : Kurucusu Ebu’l- Hasan el- Eş’ari’dir. Müşebbihe, mücbire,vs. anılır.Hayatını Mutezile de geçirmiş hocası Ebu Ali el- Cübai ile girdiği 3 kardeş meselesi ( Allah’a bir şeyin vacip olup olmaması) Mu’tezilenin izahının yeterli olmaması yüzünden ondan ayrılmıştır.

Kuruluş ve Mütekaddimin Dönemi : ılk zamanlar Ahmed b. Hanbel2in itikadına bağlı ortaya çıkmış, bunu da el- ıbâne an Usuli’ddiyâneadlı eserinde ortaya koymuştur.
-Hanbelilerin eleştirisine karşı Risâle fi istihsânu’l- havd fi ilmi’l- kelâm
-Eş’ari birçok grupla birlikte polemiğe girmiş ve el- lüma ile birlikte birçok eser yazmıştır.

Eş’ari’nin yetiştirdiği öğrenciler; Ebu’l- Hasan el- Bâhili, Bakıllâni, Ebu ıshak el- ısfereyâni, Abdülkâhir el- Bağdâdi vs.. Gazzali’nin yetişmesini sağlamıştır.
Bâkıllâni;kelâm ilmine ilişkin yazdığı et- Temhid eserde kelamın ekolleşmesini sağlamıştır.Cevher, araz, âdet gibi kavramlarla mezhebin kozmolojik görüşlerini temellendirmiştir. Tabiatçıları reddetmiştir.
Cüveyni: eş- şamil fi usuli’d-Dinkelama ilişkin sistemli eser vermiştir. Kitabü’l- ırşad Kelam konlarını derleyip Eş’ari düşüncesini yansıtan eseridir.

Müteahhirin Dönemi : Eş’ari’nin Gazzali’yle başlayan dönemidir.En önemli özelliği ; delilin geçersiz olması ile medlûlunde geçersiz olacağı ( inikâs-ı edille) terk edilmesi ve Aristo mantığının kelâm ilmine girmesi.
Gazzali’nin eserleri :
· el- ıktisad fi’l-i’tikâd , ılcâmu’l- avâm an ilmi’l- kelâm ve Kıstâsu sırati’l- mutsakîm
· Makâsıdu’l- Felâsife ve Tehâfütü’l- Felâsife adlı eserleri filozoflarla tartışmalarını anlatır ve tanınmasını sağlayan en önemli eserdir.
· Mihakku’n- nazar, Mi’yaru’l-ilim mantığa dair eserleridir.
· El-Munkizu mine’d-dalâl otobiyografik eseridir. Bu Eseriyle şüphecilik metoduyla başta DESCARTES olmak üzere tüm filozofları etkilemiştir.
· Gazali sayesinde MANTIK müfredata girmiştir.

Gazali sonrası dönemde şEHRıSTANı önemlidir.Onun Hâl teorisine yönelttiği eleştiri sayesinde yeniden Eş’ariliğin sayısı arttı.ıbn Sina’yı da eleştirmiştir.

Fahreddin er- Râzi; kelâm- felsefe evliliğini tamamlamış, el- ımam olarak tanınmaktadır.

Teftazani ; şerh ve haşiye dönemi önemli simâsıdır.şERHU’L- AKÂıD ve şERHU’L- MEKÂSIDeseri ile
Cürcâni : şERHU’L- MEVÂKIF

Eş’ariliğin tasavvufa meyleden yönü : er- Risâle ‘yi yazan KUşEYRı, Celâleddin Devvani, Muhyiddin Arabi’nin vahdet-i vücut anlayışı ve Eş’ari kelam düşüncesini uzlaştırmaya çalışmıştır.

Kelâm ilminin mütekaddimin ve müteahhirin 2 döneme ayrılmasının nedeni nedir?
Kelâm ilminin gazzali’ye kadar geçirdiği dönem mütekaddimin, Gazali ile başlayan dönem Müteahhirin’dır.Önemli özelliği ; inkıkâsı edillanin terk edilmesi, Aristo mantığının kullanılmasıdır.


Eş’ARıLığıN TEMEL GÖRÜşLERı :
1) Uluhiyet: Allah’ın varlığına ancak istidlal ( akıl yürütmeyle ) ulaşılır.Allah’ın varlığı konusunda araz ve cevherleri , hudüs delilini kullanmışlardır. Müteahhirin kelamcıları hudüs delili, imkân delili ve nizâm delilini kullanmıştır. Allah’ın haberi sıfatları te’vil etmeden Allah’a izafe etmiştir.
Ruyetullâh : Allah’ın ahrette görülemsi hem aklın hemde naklin etkin olduğu alan olarak görür. “ Var olan her şey görülebilir, Allah vardır, öyleyse Allah’da görülebilir.”
2) Kaza- Kader ve ınsanın Özgürlüğü : Yaratan, yoktan var eden Yüce Allah’tır.ınsanın ihtiyari fiillerini de Allah yaratmıştır. Yüce Allah insanda fiillerini kendisiyle kesbedeceği bir kudret yaratır insan bu kudretle fiilerini kesb eder.
3) Nübüvvet: Allah’ın insanlığa Peygamber göndermesi aklen mümkündür.Bir kişinin Peygamber olduğunun kanıtı MUCıZELER’dır. Peygamberin cinsiyeti konusunda ittifak yapamamışlar. Peygamberlerin erkek olma zorunluluğu olmadığı dile getirmişlerdir.

Eş’ari ve Mâturudiliğin insanın özgürlüğünü temellendirme biçimi arasında ne tür benzerlik- farklılık vardır?
ınsan fiilerini Allah yaratır, insan o filleri kesbeder.ıradeye dayanmayan ve iradeye dayanan 2 tür fiil vardır. ıradeye dayanan fiilerde insanın katkısı olduğu için sorumludur.Mâturidilere göre insan cüz’i iradesiyle tercih yapar, filleri insan kesb eder, Allah yaratmamıştır.

Eş’ARıLER VE MÂTURUDıLER ARASINDAKı FARKLAR:

1) Cüz’i ırade : Mâturudilere göre insanda cüz’i irade vardır, Allah yaratmamıştır.Eş’arilere göre cüz’i iradeyi yaratan da Allah’tır.
2) Tekvîn : Mâturudilere Allah’ın tekvin sıfatı vardır,subuti sıfatlardandır.Eş’arilere göre tekvîn diye bir sıfat yoktur, kudret sıfatı aynı işlevi görür.
3)Güç yetirilemeyenin teklif edilmesi ( Teklifu mâ lâ yutâk ) : Eş’arilere göre Allah insandan güç yetiremeyeceği birşey yapmasını isteyebilir.Mâturudilere göre böyle sorumluluk câiz değildir.
4) Nübüvvet : Mâturudilere göre Peygamber olmanın şartının biri erkek olmaktır; Eş’arilerde böyle zorunluluk yoktur.
5) Sebep ve Hikmet : Eş’arilere göre Allah’ın fiileri bir sebebe bağlı olmak zorunda değildir; Allah dilediğini yapandır.Mâturudiler Allah’ı fiilerinin hikmete bağlı olduğunu düşünürler.
6)İbadet mükellefiyeti : Eş’arilere göre kâfirler iman etmekle yükümlü olduğu gibi ibadetle de yükümlüdürler, ibadet etmezse ceza görecektir. Mâturudilere göre kâfirler iman etmekle yükümlüdür, ibadetle değil, ceza görmezler.
7) İrtidat : Eş’arilere göre irtidat eden kimse ıslam2a dönerse amelleri de döner.Mâturudilere göre amelleri geri dönmez.
8) Ümitsizlik halinde yani son nefeste tövbe ( tevbe-i ye’s): Eş’arilere göre bu durumdaki tövbe geçerli değildir, Mâturudilere göre geçerlidir.




Konu Papatya tarafından (10.12.2015 Saat 20:28 ) değiştirilmiştir.
Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla