Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30.11.2012, 19:01   #108 (permalink)
Jaqen
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Felsefi Terimler

ONTOLOJİ

Varlığı bütünüyle inceleyen felsefe dalı; varlıkbilim. Bir bütün olarak varlığı ele alan ve var olanların en temel niteliklerini inceleyen felsefe dalı. Ontoloji terimi ilk kez 17. yüzyılda kullanılmakla birlikte felsefi bir yaklaşım olarak ele alınması eski Yunan’a özellikle Aristoteles’e değin iner.

Aristoteles sonradan Ta meta physike ( metafizik) adıyla derlenen metninde işlediği ve “ilk felsefe” adını verdiği disiplin için “varlığı varlık olarak ele almak” deyimini kullanmıştı. Ama Platon’un idea öğretisi ya da Sokrates öncesi filozofların “arkhe” arayışları ontoloji alanında ilk bilgisel çabalar sayılabilir.

Hıristiyanlığın egemen olduğu orta çağda Aquino’lu Thomas Aristoteles’in çalışmasından yararlanarak Tanrı’nın varlığını savını temellendirmek için ontolojik yaralanmıştır ve Aristoteles’in bu çalışmasını “Tanrı’nın yarattığı varlıkların bilgisi” olarak tanımlamıştır. Thomas Katolik dogmalarına bir temel bulabilmek için bu Aristotelesçi felsefeden yararlanmıştır. Böylece arta çağda ve yani çağda metafizik terimi ontolojinin ele aldığı alana ilişkin kullanılmaya başlanmıştır. Bu arada yeniçağ biliminin gelişmesine koşut olarak gittikçe olumsuz bir içerik kazanan metafizik terimine anlaşılmaz konularda düşünmek gibi bir anlam yüklenmiştir.

17. yüzyılda Alman düşünürü Wolf ontolojiyi temel ilkeler bilimi olarak tanımlar ve duyu dışı özdeksiz bir varlık tasarımının temel yapısını türlerini ve biçimlerini inceler. Çağdaş ontolojici Hartmann’a göre ontolojinin öteki bilimlerden başkalığı öteki bilim dalarının bir iş bölümü anlayışı içinde var olanı çeşitli alanlara bölerek sadece o belli alanlarda araştırmalarına karşı ontolojinin var olanı bütünlüğü içinde ele almasıdır. Örneğin astronomi gök varlıkların jeoloji madensel varlıkları incelediği halde ontoloji bütünüyle varlığın varoluş ilkelerini inceler.

Tarihsel süreçte Kant Schelling ve Hegel gibi büyük Alman idealistleri ontolojiye karşı çıkmışlardır. Ontolojinin orta çağdan gelen kofluğu ne idüğü belirsizliği inaksallığı gözlerinden kaçmamıştır. Ontolojinin yerine Kant “deneyüstü felsefeyi Schelling “aşkın düşünceciliği” Hegel mantıkı önermişlerdir. Bu düşünürlerden sonra saf felsefe olarak ontolojik ya da metafizik yaklaşım bir yandan gözden düşerken bir yandan da daha temelli bir biçimde ele alınmaya ve işlenmeye başlanmıştır. Fenomonolojinin kurucusu Edmund Husserl ontolojiyi “anlamlı davranışların içeriğini inceleyen felsefe dalı olarak tanımladı. Buna göre ontoloji felsefede var olan nesnelere ulaşmayı sağlayan davranışları inceleyen disiplin idi. Husserl’in öğrencisi Heideggervarlığın temel bir varlıksal anlam taşıdığı bir varlık türünü arabuna insan ya da kişi yerine “ orada olmak” adını vermiştir.




Konu Perii tarafından (28.09.2013 Saat 21:10 ) değiştirilmiştir.
Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla