Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Anne ve Çocuk (https://www.forumaski.com/anne-ve-cocuk/)
-   -   Okul Korkusu (https://www.forumaski.com/anne-ve-cocuk/34581-okul-korkusu.html)

Jineps 31.05.2013 14:38

Okul Korkusu
 
Okul Korkusu

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Okulların açılma zamanı geldiğinde, okula yeni başlayacak çocukları olan her anne ve baba ilkokul sıralarında karşılaştığı korku ve heyecan karışımı duyguyu hatırlayarak o dönemi adeta yeniden yaşamaktadır. Ev ortamı gibi rahat bir hayattan, kurallarla dolu okul hayatına adım atmaya hazırlanmak, her çocuk için problem teşkil etmektedir. Farklı elbiseler, yeni arkadaşlar, çeşit çeşit defterler, rengârenk kalemler, türlü oyunlar çocuklar için yeni bir dünyaya adım atmak anlamına gelmektedir.

Çocuklarından önce ebeveynlerinin bu duruma hazır olmaları gerekmektedir. Zira çocukların bu dönemde karşılaşabilecekleri problemleri önceden kestirmek ve bilinçli bir şekilde onlarla baş edebilmenin yollarını aramak önemlidir.

Okul korkusu nedir?

Okul korkusu, okul çağı içindeki çocuğun okula gitme ile ilgili direnmesi, arkadaşlarını kabul etmemesi ve ağlamak gibi tepkiler geliştirmesidir. Okul korkusu, kızlar ve erkeklerde eşit oranlarda görülmektedir. Bu korku, çocuğun eğitim alacağı ortama uyum sağlamasını engellemektedir. Çocuklar için korku, yaşama adapte olabilmenin, kaygı veren durumlarla baş edebilmenin yöntemlerinden biridir. Okul korkusu, hızlı ele alınıp gerekli müdahaleler yapıldığı takdirde çabuk atlatılabilmektedir.

Her yeni durumun uyum sorunu yaşatıyor olması normaldir. Anneden ayrılık deneyimini ilk defa anaokulu döneminde yaşayan çocuklar, bu dönemde okulun içine girmeye ikna olmakta zorlanırlar ve tedirgin olurlar. Normal gelişim gösteren bir çocukta bu durum kabul edilebilir ancak sorun okula başlamakla ilgili değildir. Anne ve çocuk arasındaki bağımlı ilişkide; annenin çocuğun bireyselleşmesine izin vermemesi, bir bakıma annenin de çocuğa bağımlı olması, ev içinde baskılı–kaygılı ortamların olması, yeni bir kardeşin gelmesi, çocuğun bu süreci henüz anlayamamış olması, anne ve babanın çok kaygılı kişiler olmaları, aile içinde bir yakının kaybı ve hastalıklar gibi birçok faktör de etkili olabilmektedir. Çocuğun okula başlamadan önceki dönemde arkadaş deneyimlerinin niteliği, duygularını ve düşüncelerini anlatmada desteklenmiş olması bu dönemdeki zorlukları atlatmada önemli deneyimler oluşturmaktadır.

Bağımlı, ilişki kuramayan, arkadaşları ile oyunu reddeden, anne ile ilişkisi sağlıklı organize edilememiş bir çocuğun okula başlarken sorun yaşaması beklenilebilmektedir. Bu çocuklarda ilgi ve enerji kaybı, sinirlilik, içe kapanık olma durumu, nedensiz ağlama, baş ve karın ağrılarından yakınma gözlemlenebilmektedir.

Okula karşı negatif duygular beslememeleri için çocuklara, okul ile ilgili gerçekçi bilgiler verilmelidir. Okula başlama dönemi öncesinde anne çocuğu farklı arkadaşlıklar kurması için cesaretlendirebilir ayrıca çocuğun güven duyabileceği başka aile bireyleri kendi okul deneyimlerini çocuğa aktarabilirler. Okulun öğrenme eyleminin dışında çocuğa keyifli gelebilecek yönlerinin de anlatılması faydalı olabilir. Çocuk psikolojisiyle ilgilenen uzmanlar olarak, anne-babalara genel olarak, çocuğun bireysel becerilerini geliştirmesini, kendi başına giyinip soyunabilmesini, yardımsız yemek yeme gibi becerileri kazanmış olmasını öneriyoruz. Ayrıca her anne baba, çocuğunu her dönemde etkin bir şekilde dinlemeli ve kaygılarının olabileceğini kabul etmelidir.

Bu korkuya yakalanan çocuğa aile ne yapmalı?

Çocuğun okula gitme ile ilgili bütün kaygıları dinlenmeli, okul ile ilgili duygu ve düşünceleri anlamaya çalışılmalıdır. Okul korkusunun çocuktan olduğu kadar okul ve öğretmen tutumlarından da kaynaklanabileceği, unutulmaması gerekir. Okula gitme ile ilgili aile bireyleri ortak tutum içinde olmalı ve çocuğun okula gitmemesine izin verilmemelidir. Her anne ve baba çocuğuna kaygılarını anladığını, bu kaygıların zamanla geçeceğini ve okulda öğrendiklerinin kendileri için de önemli olduğunu vurgulamalıdır. Ayrıca uzun vedalaşmalardan, kişisel kaygıların yansıtılmasından kaçınılmalıdır. Ev içinde de çocuğun anne–babaya bağımlı olması azaltılmaya çalışılmalı, kendi başına bulduğu uğraşlar konusunda destek olunmalı, tek başına da oynayabileceği oyuncaklar ve oyunlar alınmalıdır. Ebeveynler, okullar başlamadan önce okul alışverişini çocuk ile birlikte yapmalıdır. Anne-baba dikkatli olmalı ve bu dönem içinde olabilecek bütün sorunlardan yayınlar vasıtası ile haberdar olmalıdır. Çünkü problemi çabuk fark etmek ve doğru müdahale etmek çözümü de çabuk getirmektedir.

Öğretmenler ne yapmalı

Bu dönemde öğretmenlerin duyarlı olması gerekmektedir. Öğretileni yapamıyor olmasının çocukta kaygı uyandıracağı unutulmamalı ve öncelikli olarak öğretmek kaygısı taşınmamalıdır. Önce çocuğun sıkıntısının ne olduğu sorulmalı ve bu konuda yardım edilebileceği anlatılmalıdır. Katı tutum, bu sorunları artırmaktadır. Öğretmen, çocuğa okula gelmesi gerektiğini ve onun öğrenmesini önemsediğini anlatmalıdır.

Okul korkusu, anaokuluna başlanan 3–5 yaş döneminde yoğun yaşanabilmektedir. İlkokula başlangıç, yine bu korkunun görüldüğü ikinci dönemdir. Daha yüksek sınıflarda 12–14 yaş döneminde de ortaya çıkabilmektedir.

Bu dönemde çocuğun bireysel gelişimine de önem verilir,, anne–çocuk ilişkisi doğru organize edilirse tekrar ortaya çıkmayabilir. Ancak çocuğun eve bağımlılığı desteklenir, okula gitmeme ile ilgili istekleri desteklenilirse tekrar bu sorunlar yaşanabilmektedir.

Anaokulunda ilk gün stresi nasıl atlatılır?

Her okula başlayan çocuk aynı tepkiyi göstermez. Anaokuluna başlayan çocukların zaman ve uzaklık kavramı tam oturmadığı için ilk kaygıları bu yönde olur.

• Evimize ne kadar uzaklıktayım?

• Annem beni alacak mı?

• Bu çocukları tanımıyorum.

• İhtiyaçlarımı kime söyleyeceğim, yardım ederler mi?

• Ev kuralsız bir yerdi. Her şeyi kuralla yapacak olmak sıkıcı.

Çocuk, bu soruların cevaplarını yaşayarak öğreneceği için kaygıları da yüksek olmaktadır. İlk gün okulda 1–2 saat kalmak, annenin onu ne zaman alacağını saat üzerinden göstermesi, öğretmenle tanıştırıp, nasıl yardımlar isteyeceğini anlatması çıkacak sorunları azaltabilmektedir. İlk birkaç gün çocuğun görebileceği bir yerde oturup oradan ayrılmamak da yararlı olabilmektedir.

Adaptasyon süreci

Daha önce okula gitmemiş bir çocuk için 10 günü aşan ve hiç azalmayan uyum sorunları varsa anaokuluna gitme durdurulmalıdır. Çünkü çocuk okula gitmek için henüz hazır değildir. Daha önce anaokuluna gitmiş çocuklarda uzun tatil sonrasında okula dönüş güç olabilir ama okul tanıdıkları bir yer olduğu için, burada yaşanan kaygı daha kısa sürede atlatılabilmektedir. Taviz vermeden eski düzeni içinde çocuğun anaokuluna gidip gelmesi sağlanmalı ve çocuğun evde kalmasına izin verilmemelidir.

Çocuğa ilgisiz olmak ya da aşırı derecede ilgi göstermek çocuğun duygusal ve bilişsel gelişimini geciktirmekle birlikte öğrenme ve uyum sorunlarını yaşamasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Ödev sorumluluğu kazandırılmalı

Her anne baba çocuklarının ödevleri ile ilgilenmelidir. Çünkü onların sorunlarına yardımcı olmak, beraber sorunların üstesinden gelmek çocukların hoşlarına gitmektedir. Ödevlerinde anlamadıkları yerlerde yardım isteyebilecekleri söylenmeli, yol gösteren kişi olunmalıdır. Okula başlanılan ilk birkaç hafta, okuldan evde yapılması için herhangi bir ödev verilip verilmediği sorulmalıdır. Ancak ödevi yapması için ısrarcı olunmamalıdır. Yapmadan gittiği takdirde öğretmenine nedenlerini kendisi anlatmalıdır. Çocuk okuldan geldiği ilk 2 saat içinde ödevlerini tamamlamalıdır.

Jaqen 10.07.2013 14:01

Okul Korkusu
 
Okul Korkusu

Okula başlama tüm başlangıçlarda olduğu gibi hem coşku hem de biraz kaygı verici bir olaydır. Okul dönemi çocuk ve ailesi için yepyeni ve önemli bir evredir. Okula başlama; belirli bir olgunluğa ulaşma sorumluluk alma bunların getirdiği sevinç yanında ana babadan ayrı kendi başına yeni ve bilinmez bir serüvene başlamanın korkularını birlikte içerir. Oyun ve arkadaş deneyimi olmayan sorumluluklarını bilmesine ve üstlenmesine fırsat tanınmamış olan çocuklarda evden kopup okula başlama sorun oluşturabilir. Zekası yeterli olsa bile çocuk ruhsal yönden okula hazır değildir; evin koruyucu sığınağından çıkmak Okul çağına gelmiş olmasına karşın öğrenme ve kavraması yeterli düzeye ulaşmamış olabilir.
Buna benzer zorluklar yaşayan çocuklarda okula gitmek istememe arkadaşlarına yanaşamama içe kapanık ya da tepkisellik gibi uyum sorunları görülür.
Okul korkusu okul çağındaki çocuklarda birdenbire okula karşı beliren yoğun direnç durumudur. Bu çeşit bir korku geliştiren çocuklar genellikle annelerine çok bağımlı çocuklardır. Hastalığı başlatan olay okulla değil anneyle ilgilidir. Evdeki çatışmalı ortam ya da küçük kardeşin anne ile daha fazla yakınlaşabileceği düşüncesi çocuğun aklının evde kalmasına ve okulda durmakta zorlanmasına neden olabilir. Çocuk için anneden ayrılma sayılabilecek her türlü olay annenin hastalanması ve hastaneye yat- ması annenin ya da çocuğun bağımlı olduğu kişinin bir süre için evden uzak kalması kardeş doğumu nedeniyle annenin ilgisinin bölünmesi ya da boşanma sözü geçen bir ana baba kavgası ortaya çıkartıcı etkenler olarak sayılabilir.
Genellikle çalışkan derslerine düşkün olarak bilinen çocuk karın ağrısı baş ağrısı bulantı gibi yakınmalarla evde kalmak ister; okula gitmesi için zorlandığında paniğe girer ağlayarak tepinerek tepki gösterir. Evde kal- masına izin verildiğinde tüm yakınmaları kısa sürede ortadan kalkar. Ancak aynı tür tepkiler okula gitmesi istendiğinde yineler.
Okul korkusunun erkek ve kız çocuklarda görülme sıklığı eşittir. çocuğun okula başlama yaşı olan 5-7 yaşlar ve yine ilköğrenimin bittiği daha büyük sınıflara başlama dönemi olan 12-14 yaşlar arasında en yüksek oranda ortaya çıktığı saptanmıştır.
Okul korkusu olan .çocukların ana-babaları diğer psikiyatrik bozukluklar gösteren çocukların ana-babaları ile karşılaştırıldığında rol davranışı iletişim duygu aktarımı ve kontrol kurma gibi alanlarda daha aza işlevsel bulunmuşlardır.
Okul korkusu gösteren çocuklarda aile farkında olmaksızın bu bağımlı ve olgunlaşmamış davranış örüntülerini desteklemektedir. Dolayısıyla da çocuğun evde kalış süresi uzadıkça okula dönmesi güçleşeceğinden tepkisine karşın çocuk okula götürülmelidir.
Bu sorunun çözüme kavuşturulmasında aile hekim öğretmen işbirliği çok önemlidir. Eğitim aile ve öğretmenin birlikte yürüteceği zorlu bir iştir. çocuğun okula başlaması ile birlikte öğretmen onun dünyasında en etkin en vazgeçilmez kişi olur. ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde en temel öğe öğretmen ile çocuklar arasındaki ilişkidir. çoğu zaman bu ilişki çocuğun okula ve arkadaşlarına karşı gösterdiği tepkiyi başarısını ve gelişimini etkiler.
Öğretmen tepkileri ve davranışları tutarlı bir kişi olmalıdır. Çocukların başarısızlıklarını sorunlu oldukları noktaları vurgulamak yerine nedenler üzerinde durarak araştırarak incelemeli onları anlamaya çalışmalıdır.
Öğretmen ile öğrenci arasındaki olumsuz ilişki çocuğu okul konusunda güvensiz kılar.
Okul korkusunda öğretmen çocuğun kaygısının kaynağının okulla bağlantılı olmadığını anlamalı ve bu kaygının doğru ele alınması konusunda aile ve hekimle işbirliği yapabilmeli tutumlarını çocuğun gereksinimleri doğrultusunda esnetebilmelidir. Çocuğu okulda kalmasını kolaylaştırabilecek kaygısını azaltacak etkinliklere yönlendirmelidir.
Bazı durumlarda çocuk annesi yanında olmaksızın sınıfa girmeyebilir. Sınıfa girmese de çocuk okula götürülmeli ve bu dönemde çocuğa karşı daha kararlı davranabilenBir aile bireyi çocuğu okula götürme sorumluluğunu üstlenmelidir.
Çocuğun okula yeniden alıştırılması davranışçı tedavi teknikleri doğrultusunda aşamalı duyarsızlaştırma koşullandırma yöntemleri ile sağlanır. Bu arada çocuğun okula gitmesi desteklenirken bir yandan da aile içi ilişki ve iletişimlerdeki bozuk yanlar ve bu korkuya yol açan nedenler çocuk ve aile ile birlikte ele alınarak çözümlenmeye çalışılır.
Uzunlamasına yapılan çalışmalar okul korkusu olgularının çoğunun okula döndüğünü göstermektedir. Prognozu ya da klinik gidişi olumlu yönde belirleyen etmenler arasında zeka tedavinin 14 yaşından önce başlatılmış olması ve yatarak tedavi gören hastalarda taburcu olurken belirtilerin ortadan kalkması sayılabilir.

Jaqen 26.09.2013 00:39

Çocuklarda Okul Korkusu
 
Çocuklarda Okul Korkusu

Okulların açılmasıyla birlikte, özellikle yeni başlayan çocuklar arasında, okula gitmek istemeyenler, midesi bulanan, karnı ağrıyanlar sıkça görülebilmektedir. Bu durum anne babalar ve öğretmenler için de endişe verici olmaktadır. Bazıları ilk 1-2 günde okuluna alışıp korkuyu geride bırakırken, bazılarında sorun daha uzun bir sürece yayılmaktadır. Okul Korkusu En Çok Kimlerde Görülür?

  • Sıklıkla 5-7 ve 11-14 yaşlarda görülür. Bu yaşlarda çocuk / ergen yaşamındaki pek çok değişime uyum sağlamaya çalışmaktadır.
  • Uzun süre evde kalıp anneyle zaman geçirdikten sonra ( örneğin yaz tatili veya uzun süreli hastalık sonrası ) okula dönüş bazen daha korkutucu olmaktadır.
  • Her sınıfta okulun ilk günü endişe verici olabilir, ancak önceki okul yılında sorunlar yaşamış çocuk daha fazla endişelenecektir.
  • İlk defa okula başlarken, ilköğretimden orta öğretime geçerken veya yaşamında başka değişiklikler olurken ( taşınma, ebeveynlerin boşanması… vb ) endişeler, korkular daha sık görülebilir.
  • Okulda öğretmenlerle veya arkadaşlarıyla sorunlar yaşadıysa, öğrenme güçlüğü yaşıyorsa, anne babadan ayrılma olgunluğuna ulaşmamışsa böyle bir çocuk da okul korkusu belirtileri gösterebilir.
Çocuğun Endişesini Nasıl Anlarız?

  • Eğer, başağrısı veya kronik karın ağrıları olursa
  • Uykuya dalmakta zorlanıyorsa
  • Kendini yorgun hissediyorsa
  • Tek başına kalmak istemiyorsa
  • Kendisinin veya sevdiklerinin canının yanacağından veya başına kötü birşey geleceğinden kaygılanıyorsa
  • Kabuslar görüyorsa; bunlar okul ile ilgili endişe ve korkuların göstergesi olabilir.
Nasıl Yardımcı Oluruz?

  • Çocuğunuz çekingen yapıdaysa, arkadaş edinebileceği fırsatlar yaratın, akranlarıyla biraraya getirin.
  • Okula gitmenin olumlu yanlarından bahsedin.
  • Zorlandığı derslerde yardım almasını sağlayın.
  • Okul ve öğretmenlerle işbirliği içinde olun, çocuğunuzu yaşadığı sıkıntıları öğretmeniyle paylaşması için yüreklendirin.
  • Hergün okul sonrası birlikte zaman geçirmeye çalışın.
  • Okul dönemi boyunca düzenli bir çalışma, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve dinlenme rutini oluşturmasına yardımcı olun.
  • Gerektiğinde doktorunuzdan veya çocuk psikiyatrisinden yardım almaktan çekinmeyin.


Saat: 02:48

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.