Anlayacaksın Ersoy Oktay Anlayacaksın Ersoy Oktay Anlayacaksın; Yıldızlar avuçlarında dans ettiğinde bir ağustos gecesi. Yüzünü kaldırdığında, gökyüzünün sonsuz karanlığının İçine doğru yayılmaya başlamasıyla, Kurtuluş için benim öğrettiğim gibi, Kutup yıldızına sarılacaksın. Mekân yok olacak çevrende Sonsuz bir uçuruma düşer gibi olacaksın, Mutluluğunun hüznünle raks edişini seyredeceksin. Hangisinin figürleri daha kıvrak ve seni anlatıyor. Anlayacaksın. Her hangi bir deniz kıyısına, Ruhunu rahatlatmak için oturduğunda Dalgalar anlatacak son halimi. Sonra sıcak nefesimin boynundan kulaklarına, yayılışına. Bir anlam veremeyeceksin. Anlayacaksın. Dokunduğun da; Demir soğukluğunu vücuduna yayan taşların, İçini nasıl ısıttığını ellerimi düşündüğünü fark ettiğinde Anlayacaksın. Sabah kalktığında yatağının kokumu yaydığını düşleyeceksin. Hatta mucize gibi geçen bir gecenin Sabahıymış gibi saçlarını toplamaya çalışacaksın. Kahvaltı sofrasını hazırladığında Bir bardak çay da benim için dolduracaksın. İkram için uzattığında gözlerimi göremeyecek. Anlayacaksın. Canın sıkıldıkça İstanbul’un sevdiğin yerlerine büyük bir hevesle gideceksin Gittiğin yerde olmadığım düşüncesi takılacak, Aklının kıvrımlarına ve bunun çare olmadığını anlayacaksın. Yürürken yol boyu, Kimse bize bakamayacak tedirgin olmayacaksın daha rahat adımlayacaksın yolları. Yere dalgın dalgın bakarken Yanında adımlarımı görmeyeceksin. Anlayacaksın. Hiçbir omuz güven vermediğin de, Dudaklarını gezdirdiğin ellerden kokumu almadığında, Yanağına yasladığın avuçların sıcaklığı Güzel vücudunu titretmediğinde…. Seviştikten sonra güzelleşmediğinde Anlayacaksın. Yıllar ilaç olmadığında yarana. Yeni başladığın alışkanlıklar, eskilerini unutturmadığında. “Gelen gideni aratır” diye konuşulduğunda Anlayacaksın. Yeni yeni sevdalanan bir arkadaşın Sevincini senin le paylaştığında, Yaşadıklarından duyduğu mutluluğu coşku ile anlatırken. Sen; Yıllar geçmesine rağmen, 'yanımda ki yabancı da kim? ' diye sorduğunda. Bıraktığım boşluğu hiçbir şeyin dolduramayacağını Anlayacaksın. Yollar, dağlar, denizler bağışlanırken heyecana kapılmadığın da, Anlayacaksın. Ben yola koyulduğumda tüm gücümle, Senin beni yarım bıraktığını Ve aşkımızın en başında “Sen adamı Yarı yolda Bırakırsın” Dediğimi hatırlayacaksın ve Anlayacaksın. En uzağa gittiğinde, En nadir olana sahip olduğunda, Açılmayan kapın olmadığında. Köhne kapımın paslı kilidini gördüğünde, Anlayacaksın Çünkü ben anladım! .. Ve sevdiğim; Yeter dediğinde, Geri dönmek için hiçbir engel tanımadığında, Sevgin ayaklarına, yolumun emrini verdiğinde. Çok geç kaldığında, Anlamanın hiç bir anlamı kalmadığında ANLAYACAKSIN |
Saat: 23:21 |
Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.