Gözlerin misafirim bu gece

Zümrütü dile getiren, hasetinden çatlatan
Gözlerin misafirim yine bu gece.
Bense tüm misafirperverliğimle
Sana farketmediğin anlarda
Seni düşünmek ikram ediyorum...

Olcay Derecik

Gözlerinde İstanbul mu saklı senin?

Gözlerinde İstanbul mu saklı senin,
Boğazın serin sularına bırakır adamı Bakışın.

Kızkulesi senin için mi yapılmıştır
Mimarisi endamından esinlenilmiş sanki.
Hani,
Noter tasdikli olmasa yalnızlığım
Nüfusuna karışacağım...

Olcay Derecik

Gözlerinde yağmur saklı kadının

Gözlerinde yağmur saklı kadının
Dudaklarından Düşerken adı adam' ın
Sel başlangıcıdır ayrılık
Bütün Aşk' lar Sen Altında kalır..
Ve zan altındadır Başka birine göz ucuyla bile bakmalar..

Olcay Derecik

Gözün yabancı bir gözün bebeğini emzirirken bakışlarıyla.

Bir yıldıza verilmiş,
Gündüz de görülebileceksin sözüydü Aşk.
Tutması,
Ellerini tutmaktan daha imkansız olmayan..
...
Özünde,
Birine verilebilecek koca bir kalp taşıyordun.
Gözünde,
O kişi ben değildim.

Ben,
Kendi sularımı inkar edip sana akarken ve karasularına vururken kendimi
Sen,
Farkettirmeden çekiyordun sularını,başka birinin gözlerinin içine..

Gözün yabancı bir gözün bebeğini emzirirken bakışlarıyla,
Kimsesizler yurduna terkettiğin His' lerimi büyütüyordum bende.

Özlemlerimizi yarıştırıyorduk.
Ben seni ölürcesine özlüyordum,
Sen bir diğerini delirircesine..

Mutlak bir mutsuzluk üçgeninde
Kazananı hep Aşk belirliyordu
ve bu alınyazısı denen formül,
Sağlamasında,
Acıdan başka bir şey sağlamıyordu..

Olcay Derecik

Gözünde önemime önlem almak içinmiydi Ayrılık

Hangi gerçek daha gerçekçiydi sen giderken
ve hangi yalana daha çok kandırdım kendimi.?

Gözünde önemime önlem almak içinmiydi ayrılık..

Senden sonra,
baktığım hiçbir aynada yoktu kendim..

Benden sonra,
baktığın hiçbir adamda da olmayacak kendin...

Olcay Derecik

Gözünü Kırpmadan İkimizi Kesiyor Şimdi Mutluluk

Aşk
adınla adım arasında
bir göz kırpması...

Gözünü kırpmadan ikimizi kesiyor şimdi mutluluk...

Biz olmayı başardıktan sonra
hiçbir şey
Sen ve Ben olarak ayıramaz ikimizi...

İkimiz bir olduktan sonra
kurduğumuz dünya
eksenimiz etrafında
Bir tek Sen diye dönecek...

Aşk
gözünle gözüm arasında
iki gözüm bakışmaları...

Özümüzü kırmadan ikimizin özüne çakılıyor şimdi tebessüm...

Nasıl bir sevap işledik biz ki
en büyük hediyeyi aldık yaradandan
İkimizi

ve nasıl bir günah işlemiş olmalı ki Acı
aramızdaki sıcaklık
cehennem gibi
içinde erimekte....

Olcay Derecik

Gözyaşı Bu Kapağın İçinde

..

Sırlarıyla beraber gömdüm Kalbimi bu Sabah.
Uyanır uyanmaz kendime hatırlattığım bir yalan değilsin artık..

Vazgeçtim
İlkel bir silah tarzında,
yakın mesafeden yaralayıcı özelliklere sahip gözlerini
üzerimde bulundurmaktan..

Unuttum,
Seni Bana hatırlatmak için kılıktan kılığa giren
kendilerine Anılar adını veren grubun
en son çıkardığı Bitti albümünün
en can alıcı şarkısını seslendiren solistin ismini..
Yani Seni,
Yani kendimi,
Yani Her şeyi...

Son yolculuğuna uğurladım bu sabah Resmini.
Alevlere sarılmış uyuyordu Saçların
ve Ben
yüzünü saran küllerle
Göz kapağıma yazdım küçük harflerle;
Gözyaşı bu kapağın içinde...

Olcay Derecik

Gülümse, Aşk bizi çekiyor..

Sensiz aldığım, nefes değil.
Zoraki bir hayatta kalma girişimi
görebilmek için bir kez daha seni..

Yaşadığımız herşey
gözümün önünde dansa kaldırıyor
geri dönersin belki leri..

Unutmuş olamazsın sende
çok severken
uyutmuş olabilirsin belki kendini giderken
ama unutmuş olamazsın..

Kalbimin içinde
senden başkasına yer yok.
Bu ayrılığa hiç gerek yok,
kalbinin içine sığabilecek büyüklükte
bir ben daha yok...

Dönmek için neyi bekliyorsun bilmiyorum.
Zaman hızla geçiyor..
Bir yaşına daha giriyor Aşk
şaşarak ayrılığımıza..

Bugün doğduğun gün.
Herkes tebrik edecek seni.
Bugün normal bir gün
benim içimde her gün yeniden doğuyorsun.

Üflerken pastanı
son bir şey dile.
İçinde ben olayım..
Üf deme,
Aşk bu,
ihmale gelmez..

Seviyorsun, biliyorum..
Dönmek için neyi bekliyorsun?

Gülümse, Aşk bizi çekiyor..

Olcay Derecik

Günlerden Cumartesi

Günlerden cumartesi,
Yokluğunun hemen ertesi.
Günaydın birtanem mesajın olmadan uyanıyorum ilk kez.
Boğuyor beni bu ev, atıyorum kendimi dışarı.
Bağcığını bağlamayı unutuyorum ayakkabılarımın,
Almıyorum evimin anahtarını üzerime.
Vazgeçiyorum işe gitmekten.

Bir çiçekçi kadının elinden aldığımız gülü
ömür boyu saklayacağını söylediğin sahile gitmek istiyor canım.
Binmiyorum otobüse. Yürüyorum.
Yoruluyorum, vız geliyor, duraksamıyorum.
Saatler sonra
Ellerinin ellerimde görüldüğü en son yerdeyim işte.
Yokluğun nasıl da belli oluyor sevgilim.

Deniz daha az mavi bugün,
Siftah yok balıkçılarda, rastgele demedin ya.
Çiçek satılmıyor bugün,
Alınacak bir sen yoksun çünkü,
Çimenlerde yok aşıklar, yastalar.
Dizlerim ağrıyor sevgilim,
Hayır hayır romatizmamdan değil,
Yağmurda yağmayacak,uzanmadın ya bugün,
Canı çekiyor işte dizlerimin,boynunun kıvrımlarını..
.
Kulaklarım uğulduyor,
İşte tam burda seni seviyorum diye fısıldamıştın kulağıma.
Diken diken olmuştu tüylerim,
O an kaç kez üstüste sevmiştim seni.
Bu sensizlik bana göre değil,
Hangi kıyıya vursam cesedimin cebinden adın çıkar...

Olcay Derecik

Haberin yok. Gidiciyim, sana.


Aklım komada.
Aşk yanımda refakatçi.
Haberin yok, gidiciyim
Sana..
...
Beynime kanamalarından geçirdim.
Geçiciydin, iliklerime kadar geçtin.
Haberin yok, sevdim seni..

Tapusunda iki katlı olmasına rağmen
Üçüncü bir katı kaçak olarak muhakkak çıkılan
ama nedense hep tek katı kullanılan
bir ev Aşk.

Beceriksiz bir mimar hayat,
Düzensiz bir ayıp sevmek,
Çatısı ayrılık sızdıran yeminler
daha ötesi yok,
beride hep acı.

Aklım komada,
Aşk yanımda refakatçi,
Seni sayıklamalarımı ayrılığa geçirmekle görevli...
Haberin yok.
Gidiciyim, sana..

Olcay Derecik