İstanbul

..
Tut ellerimden İstanbul.
Buz tutmuş yüreklere kayıyor gönlüm.
Bütün baharlar ıslak
ve kaygan mutluluğa kurulan düşler..

Üşüyorum İstanbul.
Geceleri ayaza çekiyor yalnızlık
ve içime işliyor
sevdiklerimin giderken bıraktıkları soğukluk..

Tut rüzgarlarını İstanbul.
Savurma artık beni
Ondan, onsuzluğa.
Çek vapurlarını denizlerden
ve çekip al artık beni bu dehlizlerden.

Yorgunum İstanbul.
En az senin kadar.
Gidelim mi buralardan.?
Üstümüze basıp geçen insanları nasıl sevebildiysek tekrardan,
Öyle gidelim mi.?

Yok İstanbul yok.
' O ' yok.
Yok işte ' O '.
Ne kadarda boşuz ikimizde
ve boşluktayız kaldığımızda kendimizle.

Galata' dan Kadıköy' e Aşk basmadık yer bırakmadık.
Yar, bıraktı.
Gönlümden içeri girerken
Ayak bastı Yarası..

Hadi,
Tut ellerimi.
Gidelim İstanbul.
Bize burdan Aşk çıkmaz.
Aşk' ın içinden çıkılır mı hiç İstanbul..

Olcay Derecik

İstanbul umursadımı sanıyorsun gidişini

stanbul umursadı mı sanıyorsun gidişini,
Nüfusundan düşürdü daha o dakka da.
Ayağın sınırları dışına çıkar çıkmaz.
Ya ben;
Ben daha sen gider gitmez
Heykelini diktim bu şehre.
Sen miydin kuşları kıskandıran Göç ünle.
İlk kirleten onlar oldu işte..

Olcay Derecik

İstedim

Beynimi kaplayan gülümseyen yüzünün,
içime kan kusturan sensizliğe bir son vermesi umuduyla
başladım her yeni güne...

Kısık sesle söylediğim aşk şiirlerine şahitlik eden
oda duvarlarındaki hayalinin yerini,
sesin alsın istedim/
sıcak bir '' Günaydın Aşkım '' tatlılığıyla...

Kahvaltı masamda
kuş sütü değildi eksikliğini aradığım /
sendin aşkım,
beyaz peynir, zeytin, çay üçgeninde
kral gibi ağırlasın yüreğimi yüreğin istedim...

İşe giderken,
döndüğümde beni karşılamayacağının burukluğunun yerini,
sevdiğin çiçeği aramaktan yorulmak alsın istedim,
çiçeği ve beni görünce yüzünde oluşan tebessümü
bir nimet kabul edip,
seni ömrümce başımın üzerinde taç yapayım istedim...

Elinin değdiği bir tas çorbayı
afiyetle içerken,
bir an önce
'' Ellerine sağlık '' demek için
hızlıca içmek istedim,
dilimin yanması pahasına...

Sofrayı birlikte kaldırmak,
bulaşığı beraber yıkamak,
mısırı beraber patlatmak istedim seninle...

Geçip televizyon karşısına
sıkıcı da olsa bir film izlemek istedim birlikte.
Kendinden geçtiğin anda,
kucağıma alıp, yatırmak yatağına
üzerini itinayla örtüp
yanağını öpüp
hissedeceğini bilerek
'' İyi Geceler '' ömrüm demek istedim...

Uykuda seni saatlerce saatle izlemek,
yanımda olduğun için defalarca şükretmek istedim...

Çok şey istemedim ki ben,
Birazcık Sen...

Olcay Derecik

İstemeden Kırıyor İnsan Kendini

İstemeden kırıyor insan kendini
zamanla gerçekleşmeyince
herşey yoluna girecek beklentisi...

Kimseyi görmek istemiyor bazen
Gelince Aklına
' Kimden ne gördüm ki' leri..

Olcay Derecik

Joker

Şimdi sen dedin ya ayrıldık diye,
Uzun uzun düşündüm ben.
Sevmek için iki kişinin onayı gerekiyor da,
Ayrılmak için neden bir kişinin?
Üstelik eşit oylar...
Ben kal diyorum, sen gidiyorum diyorsun.
Bir bir yani...

Şimdi bu haksızlığı sen mantıklı gerekçelerle açıklarsın.
Hatta cevabı çok basit falan da dersin
Sen anlatırsın ben anlamam
Yine bir bir...
Peki bana açıklar mısın?
Nasıl oluyor da lehine dönüyor bu durum?
Hangi üçüncü oy galibiyetini getiriyor?

Tabi yaa..Kahretsin..
Nasıl da düşünemedim?
Oyunun ta en başında joker olarak
Olmaz ı sokmuştun Aşk sahasına...

Olcay Derecik

Kaç el uzanır tabutuma?

Sensiz ve kimsesizim şimdi adressiz sokaklarda
Her yanım köpek bir ayrılığın ısırığı
Adımlarım piç bir yalnızlığa
Sövmekten beter ediyorum kaldırımları..
...
Sarhoş değilim aldanma sendelediğime
Senleşemediğimdendir kontrolsüzlüğüm.
Ve kusuyorum diye de ayıplama
'Sen' tuttu ondan...

Kimi görsem kafamı çeviriyorum
Görmesinler yüzünü yüzümde
Ve adınla seslenmesinler bana
Korkuyorum,dilleriyle hatırlatmasınlar yokluğunu..

Şimdi nerede ölsem rahat edemem
Hangi musalla taşı taşıyabilir göz'yaşımı
Ve kaç el uzanır tabutuma
Bedenim de bu kadar izin varken? ...

Olcay Derecik

Kaç Kez


Kaç kez bildin,
doğmak tatmaktı aynı zamanda ağlamanın lezzetini..

Kaç kez ağladın
Kaç kez sustun
Kaç kez boş boş baktın
Kaç kez gülümsedin...

Kaç kez büyüdün
Annenin gözbebeklerinde
gözlerinin içine gülümsediğinde

ve kaç kez özledin o anları daha sonra
hayatla ciddi bir ilişki içine girdiğinde..

Bir ara hiç doğmamayı bile diledin
Mutsuzluk dilenirken içinde..

Kaç kez
Bu kez farklı dediklerin
öncekilerden farksız çıktı

ve bunun faturası hep gözlerinden damla olarak çıktı..

Ama büyüdün,
Öyle ya da böyle..

Şimdi üfleme zamanı
mutsuzluk pastasındaki mumları

ve alkışlamalı en içten şekilde
Bu yaşa kadar gelebilmiş olmanı..

Olcay Derecik

Kaç yürek tanıdım

Çırpındıkça Aşk'a saplanan
Kaç yürek tanıdım
Bir tabak fazla koydular kahvaltı masalarına
Adıyla batırdılar çatalı peynire Sevilenin
Uykusuzlandıkları gecenin sabahlarında
Çapaklanan düşleri yıkadılar
Hüzün musluklarında..

İç çeke çeke içine çektiler oksijen niyetine
Tüm sineye çekişleri...

Olcay Derecik

Kaçımız?

Kaçımız yamanıp ayrılığa başka aşklara yalandık durduk
Sözcüklerimizin suyu aka aka...
Yüregimizin torpido gözünde kaç kurşun sakladık
Sevgiliye sıkılmak üzere.
Kaç kez kevgire döndürdük kalpleri
Delik deşik öylesine..
Lanetlemez mi sandık aşk bizi ne,
Lanet yalnızlık komasına girene dek..
Şimdi günah çıkarmak için
Kaç kez sevmek gerek
Karşılıksız.?

Olcay Derecik

Kadın sevebildiği kadar kadındı

Kadın sevebildiği kadar kadındı,Adamı,
Adam,bulaşabildiği ten sayısına göre yorumladı Adamlığı.
İhanet' i, elimin kiri dedi adam
Yüreği kirlendi kadının,bilemedi.

Olcay Derecik