Seni sevmeme izin ver dedim, seni sevmeme izin ver ömrün olayım dedim, dinlemedin.
Gidiyorum o zaman, başka bir bahara, başka bir sevdaya, başka bir geceye ve yalana gidiyorum. Bir yerlerde beni sevecek bir kalp bulmaya ve aklımda hiç olmayan bir çift göze bakmaya gidiyorum.
Elimi tutacağın bir zaman gelse de bir gün, üzgünüm, ben hesabı kapadım gidiyorum. Deli bir yalnızlığın akıl almaz seferinde, içinde hiç senden izler kalmamış bir bahara gidiyorum.
Madem sende kök salamıyorum, bir tomurcuk vereceğim topraklara gidiyorum. Baharı, yazı, akşamı, kışı olan, elimde kalmış bütün sözlerimi kollarına atacağım bir adama gidiyorum.
Şimdi sen başka düşleri sev gecelerde, başka bedenlerde seviş ve hiç aklına getirme beni. Benimle nasıl sevişeceğini, nasıl uyuyacağını koynumda düşünme.
Düşünme bir kadının neler verebileceğini gizli hazinelerinden, neler düşürebileceğini ellerine kalbinin orta yerinden.
Sen bir kadını öpmedin hiç aslında, gerçek bir kadınla sevişmedin… Dudakların hiç öpmemiştir, geceliği dantel olan koca memeli bir kadını mutlaka. Sen, seni sevebilecek ve ne zaman düşsen elini tutabilecek yürekte bir kadınla hiç sevişmemişsindir.
Senin aklın bir bahar şimdi, ilkte değilsin, sona zaten gelemezsin ama ruhun eksik, hangi gökyüzündeki yıldızı seçebilirsin?
Ne yapalım kader bu ve bazen kader dediğini de seçersin….
Şimdi sen başka bir kolda uykuya dalıyorsun, başka bir sevdaya kanıyorsun ama yanılıyorsun. Sen bilmediğin dillerde sevişiyorsun, kollunda acı bir ruj lekesi…
Bir kadın tarafından sevilmek ne demek bilmiyorsun ve ne yazık sözüm yetmiyor, elimden geleni yaptım ama izin vermiyorsun…