Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Hayat ve Eğlence > Aşk - Şiir Dünyası
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri

Aşk - Şiir Dünyası kategorisinde açılmış olan Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri konusu , ...


Like Tree59Beğeni

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 28.11.2013, 15:00   #81 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah


Yanındayken kıymet bilmeyen!
Uzağa düşen için ‘‘Göremiyorum!’’ diye dövünen!

Sorun gözlerinin uzağı görmüyor olması değil.
Yakını da göremiyordun sen.
Sana en yakını da.


Emre GÖKCE / Kör

Aşkmeran Kitabından...

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:01   #82 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

‘‘Bir insan isminin bu alfabeden daha çok cümle türettiğinde tanımlandı, yalnızlık.’’

Mutlusundur sen, iyisindir de.
Ama asla, iyi sindirme yokluğumu yüreğine!

Yatarken izlediğini, terk ettiğinin ninnilerini,
İyi dinle!

Günü birlik,
‘‘Özlüyorum!’’ ve ‘‘Ölüyorum!’’

Kısaca:
‘‘ÖzLÜYORUM!’’ işte.

Sensiz, aynı şey değil mi ikisi de bir yerde?


Emre GÖKCE / Özlerken Ölmektir Beklemek

●Emre GÖKCE’nin yeni kitabı ‘‘Aşkmeran’’dan...

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:01   #83 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

O aslında, haddinden fazla sevildi diye;
‘‘Yerleşmiş sevdasını, aşkın ana yurdunda inkâra yeltendi.’’

Nerede olduğunu ve kim olduğunu bilmeyen biri kadar kimliksiz artık, taşıdığı benlik.

Sevmek hayal gibi kaldı hayatımızda.
Kısacası her şey,
İki silik siluetin siyah beyaz fotoğrafı.

Bekleyişleri hep anlaşmalı,
Acıları da dayanılabilecek kadar ısmarlamaydı.

Kaygı, acı ve telaş birbirine karıştığında soldu mimozalar.
Sonra papatyanın fal bakabilen bir çiçek olduğuna inandım.

Şimdi özetle,
‘‘Uzun zaman oldu görüşmeyeli değil mi?’’ diyecek bahanemiz var artık o’nunla.
Denk gelinirse kullanılmaya hazır, bir kenarında ağzımızın.


Emre GÖKCE / Özet

●Emre GÖKCE’nin yeni kitabı ‘‘Aşkmeran’’dan...

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:01   #84 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

Deniz’in Mart’ı Suskunluğu

Susmak ten’den ve sen’den ölü hikâyelerini toplamaktı ve ne zaman nerde sussan, ben orda biz mezar kazıyordum ceset sayıp bedenimi, gömüyordum kendimi bedeninin toprağına…
Bakışların yaşam kıyısında tarihsiz…
Zaaf adı altında ezilen gözlerim ve sensizlikten gayri yere bırakamadığım kendimle, ağzıma geleni saydım sana…
Adından başka bildiğim yokmuş…
Bir an var ki, yokluğuna teselli ikramiyelerinde, birileri anlar ki az süsü verilmiş bir çokluğun yokluktan ve gırtlağına kadar tokluğundan…
Damıtıldığında ve tortusunda saçlarının bana hep kalan rüzgârlar…
-‘kalın giy üzerini’ diyen bir kadın sesinin inceliğinde soğuk…
En ince ayrıntısına kadar ayrışmış bir sukut…
Normal şartlarda adı ayrılık olan kopuş bizim lisanımızda edebiyat inkârı…
Her yeni istifasında bir aşkın biz iki yorgun çalışan, aşk mesaisi asgarisinde…
Taleplerin yerini alan küskünlüklerle, belki boğulmanın eş anlamıydı gözlerine bakmak…
Çatlatılmış bir kalemin nefsi müdafaasında, iki ayrı yöne gönderilmiş tek bir terk edişin hikâyesinde…
Yorumsuzluğa beş kala…
Ağzım dilim ıslak…
Dudaklarım sana çatladı…
İçim sana ve ne yazsam az geliyor varlığına…
Bir ayna olabilseydim elbet…
Bakacak kadar duracaktın bana karşım olup…
Sen?
Üzerine kahve dökülmüş bir A4’ten daha uzaksın yanı başıma şimdi…
Ayakucumdan atladım başucundaki haklılıklara…
Senin açtığın bütün kapılar benim anahtarlarımı kilitlerin içinde kırdıkça ve anahtarlar kırılıp başka kapılar seçtikçe…
Ben senden başkalarına beri’yim sanaysa öte…
Oysa içimdeki yara yar dediğimden hatıradır bana…
Hatıralarsa yar dediğim kadar gaddar yüreğimdeki sana…
Gözlerimde deşifre edilmiş bu ayrılık sen olanca aşk’ı şifreli yaşatmışken…
Ceylanı yavrusundan eden illetin derdindeyim…
Yani İlk baştan olmasaydın sonunda sensizde kalmayacaktım ben…
Terimden silinmene damlıyor şimdi merdivenlerden dökülen boncukların peşinden koştuğumuz anlar…
Ben ‘’Yar’’ desem?
Senden başka yine kim anlar?
Gözüne uyku dökülmüş bir gece ve uğruna yazılmış binlerce hece arasında…
Ne SEN ayrılabildin ben’den nede BEN sen’den ayrıldım hecelere…

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:02   #85 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

Düş



Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak?
Ve kalpleri
...kiralık evlere benzetmek..

Kimin işi zordu ayrılıkta..
Veda
edenin mi yoksa bir vedayı evlat edinenin mi?

Kimin yüzüne
tükürmeliydi hayat,
Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi?

Bir
kadın kiminle sevişmeliydi,
Kime sarılmalıydı kolları ya da kimin
koynunda olmalıydı,
Cebi paralının mı,
Yoksa uğrunda paral******
mı?

Kimdi dost..
Geçip giden yıllar mı,
Yoksa pastanın
üzerinde söndürülen mumlar mı?

Ve neden eşit dilimlenmezdi
acılar,
Gelen davetsiz misafir çoktu,ondan mı?

Kimdi Aşk,
Yanında
olan mı terk etmemecesine,
Yoksa kalarak acıtan mı gitmemecesine?

Bir
adam,
Bir kadını ölüm onları ayırana kadar mı sevmeliydi,
Yoksa
kadın tutku bitince ölümü beklememelimiydi?

Adresler başka
aldatmalar aynı değilmiydi?
Saatler ihaneti gösterdiyse gecenin geç
vakitlerinin günahı neydi?

Severek ayrılma modasını ilk başlatan
kimdi,
Kimin fikriydi sonsuza kadar dost kalmak?

Kimdi aşkını
ilk kâğıtlara yazan..
Masumiyeti bir otel odasında bırakan kimdi?

Son
gece son sigarayı içmek için sevişmek kâfimiydi?
Yoksa kapılar
kapanınca ayak seslerini dinleyip ağlamak mı marifetti?

Giden
kimdi,
Kalan kimindi?

Bu ayrılığı kim icad etti?

Ve
geri dönmemeyi gidenlere,
Kimler öğretti?

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:02   #86 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

Gözümün Cenini

İstanbul’dun…
İsten bulmuştum seni kirli kentte…
İstemeden dulu kaldım yokluğunun…
Yok oldum…

Gözümü ağladım güzümün önünden gitmedi gidişin,
Gök gözlü gözlerinin götürdükleri ve yalnızlığa örttükleri özünden başkası değildi…

Gözümün cenini,
Seni gözümde büyütemedim ki,
Kalmadın ki sen,
Olmadın ki gözümün bebeği…

Alfabetik sıralamalarla sürüldüm sürgünlere…
Önce Aşk’tan ayrılığa…
Sonra Bahar’dan solgunluğa…
Şimdiyse Canım’dan mezralaşmış mezarlığa…

Vazgeçişlerdeki kendime az göçüşlerde,
Ben senden men,
Sen bensizliğe mensup,
Aşk bizi har vurup darmadağın bırakırken,
Harman savrulmalarında bir ben kaldım,
Katledilerek,
Katli zecri bilinerek,
Kat kat üstüme sensizlikler giyinerek,
Yokluğundan az önce oda da unuttuğun tokalarından tokatlar yiyerek ve katlanarak her parçamın üzerine çok kere,
Anlamadın mı yazık kaldık gittiğinde biz boş yere…

Bizi ikiye bölendin,
Bizi ikide bir ölendin,
Bizi ikindi vakti etmiş bir öğlendin,
Geç şimdi,
Geç öğrendin…

Yalnızlığı sevişmelerde sicimsiz,
Yalnızlığı sövüşmelerde içimsiz,
Yüreğinin rahminde bir ölü cenin,
Cesedimin üzerinde okuduğun gazete sayfaları var senin…

Yarım kalmış manşetlerden mahşer korkusuyla sır bilip sırat ettiğin dehşetlerden,
Deşip en derinime kendini gömdüğün afetlerden,
Eşip can yerimi yerime bir başka et getirdiğinden,
Öldüm ben…

Ardında ölüşümle düşsüz kaldım,
Süzüldü aşktaki aklım,
Çözüldü baştaki sancım,
Düşürüldü başımdaki senden olma tacım…

İçinde dar kaldım kendimin…

İsminle har yanığı kaldığım anlarda yar kıldığım,
Beş vakit âmin ettiğim varlığına,
Durmadan gidişlere beni giydiğin kılığına,
Kırk bir kere naaş bağışladın sen kadavramı bana yağışlarınla…

Gözlerinle sis topladığın is ağaçlarının gölgesinde,
Diz çökmüş yarayım,
Tohumlarının tortularındaki torunlarına…
Yosunlarına yeşili susan dilimse, sustum…
Susuyorsun’larına kır çalan kırmızı kanımsa allardan daha al damlayan,
Al…
Kal’dırma kendini yanımda…
Kan’dırma kendini bir daha gözünün bebeğiyle açtığın yaralarımda…
Tenimin rengine,
Düşümün dengine sığmayan yörüngelerle gele-durmalarınla kazdırma kan doldurduğun gözlerimi mezar çukuru gamzelerinle…

Ben bir de’ bağlacıydım sende…
Hiç bir tümceye ek olamadım,
Hiç bir yüreğe yek duramadım,
Hiç bir küreğe asılmadım senden öteye gitmek için sularında,
Anlatamadım…

Anımsattıklarınla,
Alıp sattıklarınla,
Çalıp sakladıklarınla…
Kaldın,
Kendinde, sende, sendeki ben motifli desende…

Kendi kendine,
Kendi kentine,
Kendinde tükendiğinde,
Gel oldun kip’ime…

Kulağımdaki küpeye,
Sırtımdaki küfeye,
Kamburumdaki sen dolu günlere,
Asıldın, saçlarından daha sarı ıslak ipinle…

Ardında sözsüz kaldım,
Üzüldü canım,
Büzüldü kâğıtlarım,
Yazmadım desem de…
Adına yazdım adımın adımlarını, adak kaldım…

Ramak saydım her gelmeyişinin saat başlarını,
Gün bitti,
Gece söküldü karalarıma,
Beş karış odada,
Beş karış suratla,
Beş parmağımın her bir tırnağıyla kazıdım yokluğunu duvarlara,
Duyanlara sağır kaldım,
Soranlara sus,
Selam aldım selam sattım ardından,
Yetmedi kimse kendime,
Nereye götürdünse aslımı,
Nüshamı karaladı her gelen, hergele gelmeyişlerinde…

Bir ”GİT” haresi yeterdi her şeyin götürülmesine…
Bir ”KAL” tanesi eritirdi bütün bir ayrılığı…

Şimdi sen,
Uyuyor gibi susuyorsun,
Düşünür gibi dalıyorsun,
Damlayacakmış gibi akıyorsun,
Avludan,
Avucuma,
Avutuşlarınla…

Unutuşlarınla güveleniyorsun içime,
İçimdeki güveler yerken beni her gün dönümünde,
Gidişine göç güzleri erişiyor,
Kalışıma öç gözleri kemleşiyor…

Demleniyorum deminde…
Emiliyorum dediklerine…
Dünde yoktun sen,
Deminde,
Şimdide…

Her an yeniden yeni bir yenilik yenileniyor yüreğimin düşünde, eski bozgunları bozuşlarına hitaben…
Susmadım ben…
Öldüm…

Ben seninle içimde ödeşmişken,
Dışımı bana dışlatmalarının kavim düşlerinde,
Ağzıma geleni yutkunuşlarım içime hasat sonralığı bir hastalığı örtüyor…

Sesimi sussam?
Tınımı tutsam?
Yirmi dokuz harbin suslu boyası olsam?
Yankımı da sende bir yerde suçlu bıraksam?

Gözlerin şah damarımda neşter gibi beni terlerken ve terk edip tek kederi bile yanına almamışken sen…

Söyle,
Ben olmasam,
Seni kim acıyacak içimde?

Üşüdüm gözlerini,
Bak bana artık…
Dön…
Gelmezsen,
Hiçbir ‘sen’ yakışmayacak ben’in yanına bir daha…

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:03   #87 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

ÖzLemek Yerine Göre YerLeşiLen Bir KonakLamadır


Kavuşmak Özlediğine Olan Hasretini Terk Etme Biçimidir.

Denmek üzere olan temennilerle,
Denemek üzere başlanmış sevdalanmalarda öyle,
Kalan,
Gidene göreydi,
Gidense kalana göre daha az susuyordu gidiş biletine sevdasını..

..

Güzümü açtığımda sabaha,
Akşamdan kalma yokluğun hala..


Sen bir aşkla yeterince müsaittin sevilmeye,
Bir aşk kadar müsait değildik birbirimize..

Ben bir yalnızlık kadar dürüst oldum seninle,
Sen bir aşk kadar yalandın sadece öyle yalın ve sade..

Biz birbirimizin en yazık şakasıydık beklide,
Gülmek için sebeptik,
Gülümsemek için bilerek seçilmişleriydik birbirimizin..

Bir izin bittiği yerden başladık iz bırakmaya,
Bir bırakışın ardından izlendik daha sonraya..

Sen gizi içinde saklı duran oldun bende,
Ben o gizin içindeki gizemi çözemeyendim çözmeyi bilsem de..

Yani hep var etmek için biz denileni,
Yok, çok saydık gördüklerimizi..

Bir sestik,
Sustuk..

Bir sistik,
Pustuk..

Birdik,
Aşk varken iki ayrı yerden bütünlenen..

Bilirdik.
.

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:04   #88 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah


Yas Yağmuru



Delik deşik bir eşik girişim..

Kalmadım ve varmadım sana yetecek kadar..
Kalamadın yanımda bana yeteri kadar..

Kollarımdan kesildim sana ve gözlerimden oyuldum da koyuldum yollara..

Bir delinin hikâyesinde, en akıllı mantık oyunlarına perde oldu olmayışın,
Oyalayışların..

Delik deşik bir eşik gidişim..

Sesimde susturulmuş harfler,
Yani sessiz bütün harpler..

Elimde batar bir kalem seni yazmaya küsmüş barışmalarda yalnızlığa..
Derdimdin,sen..
Dersimdin,sen..
Dermeydin demetimde,dermiydin git,can kadar benim içimde beni sevsen?

Delik deşik bir eşik bitişim..

Konuşamadım duyacağın kadar,
Sen hep benim sustuklarıma kulak verdin duymazında,bu yüzden dudak aramdan çıkan sen'i sağır oldun kendinden..

Açık bir arz içinde tabiri en caiz gidişlerle..

Bir delik deşiğiyim,
Bir delilik anında değişmiş gönlünden deştiğin eşinim..
Esirindim hani bir zamanlar esaretin ortasında,

Şimdi sen gibi kaçak dövüşen bir yasak zabıttır içim ve ben seni değil yasımı tutuyorum bu sevdada..

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:04   #89 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

GöLgeler



''Noktadan ve Virgülden önce boşluk bırakılmamalıdır'' diyorken Dil Kurumu,
Birbirimizden öncekilere,nokta koymadan başladık sevmelere,
Sevmelerden gitmeye yürümeyede yakınız bile bile..

Yakışmadık biz'e..
Sen ve Ben'den daha iyisi yok anladık,kimse anlamadan önce..

Yokluğunun sıtmalarında,
Aşı-k olarak vurulabilirim bir başka yüreğin sevda hastalığına..

Seni'siz kaç ''seviyorum'' daha çıkacak ağzından?
Burnundan solurken soluksuz,
Sol yanın hevesi kırılmışken,
Şimdi bana kalırsa yine de,
Gitme..

Gitme ki yorma kendini bile bile..
Her katil,
Yeniden dönerdi ya cinayetin mahaline..

Aşıktım da deme şimdi,

Kİ YAŞADIKLARIMIZIN BÜTÜN HEPSİ,BİR OTOPSİ..

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 28.11.2013, 15:04   #90 (permalink)
Aşk tedbir ile zevk vermez, aşk diyarına tedbir giremez.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yargah

Susmak'ça


Bildiklerim,bilmediklerimi sömürmekle meşgulken,
Erken paydosların çığlarını çınlattın bana..

Susmak için pek fazla harfe gerek yoktu bunu ikimizde biliyorduk..

Ama neden alfabetik sıralamalarda,
Adın ardımdı hep?

En çok kaç harfle susulabilirdi ki?
Yada SUSMAK'ÇA yeni bir dil,yeni bir lehçe,yeni bir şive miydi?

Artık,aynı lisanın farklı aksanlarıyız seninle..

Sesinle türeyen her şey Sus,
Dilinde üreyenler Sessizlik,
Adına yürüyenler adının anlamı değil,
Adının susulmuşluğuna Süs..

Artık,
Aynılık 'daima'sında 'asla' bir aşkın ayrılığını yaşıyoruz seninle..
Aylarca,
Yıllarca,
Sonrasız bir şimdi'nin konuşulmuşluğuna icab eden ne varsa,
Sen yoksun orda..

Duymadım seni,
Duymadım..

Duymadan geldim,
Seni duymamazlıktan..

Lunapolis isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 00:31