|
Aşk - Şiir Dünyası kategorisinde açılmış olan Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
15.01.2014, 20:23 | #141 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri Desene şimdi bana, Ceninin değil miydim senin, gözüm? Cenin cehenneme ne hali varsa görmeye giderken, Aşkın rahmine düşen bebeğin sütünü kim haram etti bize, Emzirirken yalan zamanları kokunla sol göğsünde? (Sürçme Beni Dilinde' Şiirinden Alıntıdır) |
18.01.2014, 11:30 | #142 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri .. Aşk,ölümü erken aldatma biçimiyken, Anladım.. - Nerdesin'? sorusuna alamadığım cevapmış Ayrılık.. Şüphesizdir ki şimdi; Sesimde kalırsın, Yatıya.. Aklımda kalırsın, Yatalak.. Aklım sesim olur, Kısılırım.. |
18.01.2014, 13:50 | #143 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri Takatine mecalsizlikler sızdığında en devrik yanım olur beni devirirsin acılara.. Şah denen damarımdan mat edersin de beni, rüyalarımı riyalarınla süslersin.. Gözümü yaktı yokluğun, Genzime kaçtı sensizliğim.. Sustum,susturuldum.. En sessizsem sen susuyorsundur sandım.. En geveze yanlarımdan ses' hadi beni, Ve Sez,ezebilirsen düşlerimden sana düşüşlerimi.. |
18.01.2014, 14:38 | #144 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri .. Elim yüzüm çıplak, Sesim gözüm çapak, Muhbir bir ayrılığın toprak kaymasıyım.. Gammaz iniltilerinde nimet yediğim gece yarılarında, Geçim kendime varmaya, Geçmekten geçtim yani, Göçmekten göçtüm, Gel’leştirmedin bana kendini akşamüstü yakalanmış bir suçüstünün,üstü kalırken kovculuğuna.. Artık, Diyebiliriz ki, Sustuk.. |
18.01.2014, 15:26 | #145 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri .. Dönmeyişin gidişine tanık.. Son baharda bitti artık.. Dokunma.. En okunaklı halinle bile okunma.. Bilmedin ya, Bil artık.. Ben seni felç oldum yüreğime KAR'anlık YAĞDIĞINDA.. |
21.01.2014, 18:46 | #146 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri .. Dudağına öp' kala, Durdu zaman.. Yalan, ''Aşk bizi yavaşlatır sen kal'' dedin, Gittin.. Saat bize çeyrek vardı, Beni, Sen geçti-n.. |
08.02.2014, 20:49 | #147 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak? Ve kalpleri kiralık evlere benzetmek.. Kimin işi zordu ayrılıkta.. Veda edenin mi yoksa bir vedayı evlat edinenin mi? Kimin yüzüne tükürmeliydi hayat, Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi? Bir kadın kiminle sevişmeliydi, Kime sarılmalıydı kolları ya da kimin koynunda olmalıydı, Cebi paralının mı, Yoksa uğrunda paralananın mı? Kimdi dost.. Geçip giden yıllar mı, Yoksa pastanın üzerinde söndürülen mumlar mı? Ve neden eşit dilimlenmezdi acılar, Gelen davetsiz misafir çoktu,ondan mı? Kimdi Aşk, Yanında olan mı terk etmemecesine, Yoksa kalarak acıtan mı gitmemecesine? Bir adam, Bir kadını ölüm onları ayırana kadar mı sevmeliydi, Yoksa kadın tutku bitince ölümü beklememelimiydi? Adresler başka aldatmalar aynı değilmiydi? Saatler ihaneti gösterdiyse gecenin geç vakitlerinin günahı neydi? Severek ayrılma modasını ilk başlatan kimdi, Kimin fikriydi sonsuza kadar dost kalmak? Kimdi aşkını ilk kâğıtlara yazan.. Masumiyeti bir otel odasında bırakan kimdi? Son gece son sigarayı içmek için sevişmek kâfimiydi? Yoksa kapılar kapanınca ayak seslerini dinleyip ağlamak mı marifetti? Giden kimdi, Kalan kimindi? Bu ayrılığı kim icad etti? Ve geri dönmemeyi gidenlere, Kimler öğretti? EMRE GÖKCE |
09.02.2014, 13:10 | #148 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri ZİNDAN BAHÇESİ Derin uyu, Ölü sansın yanındaki! Uykuların, yüreğim gibi derin olsun geceleri... Ölü gibi soğu, soğuktan ölür gibi yum gözlerini... Ölü gibi sessiz, ölüm gibi sonsuz, uyanmayacakmış gibi deliksiz uyu! Çünkü başkasının yanındaki uyanık gecelerin, daha da acıtır... Yakar, yıkar, kahreder beni... Artık daha fazla uzaklaşamazsın benden sevgili... Dur biraz! Yorma kendini! Kan kusucu ve katledici geceler aldım aramızdaki mesafeden... Ödünç sancılar kiraladım boşluğunun soğuğundan ve kiralık katilleri satın alan, Teni hevese müsait kadınlarından geçtim bu kentin. Aşk, dipsiz bir gösteridir, kirli kırık geçmişlerimizin karşısında... Kaç ayna kırıldı gözlerimizin âlâ karanlığında? Esir gönül, esaretin tuzağında uyuşmakta... Sancı bu ve yalancı sancı satıcılar gibi, derin uyu! Sancıları savıcı isimler rutubetle dudak kenarında! Alaz bir mevsim dönüyor dilimde... Acıtacakmış gibi güçlü, acınacakmış gibi masum zaman... Sevgilim! Ah benim sevgilim! Dilimin tenhasında, sesimle savaşan, susmaları galip sevgilim! Başı, sonu, dibi, ucu, aynı uçurum... Göğsüyle sırtı gibi, Ne yana dönse diğerini ardında bırakan sevgilim! Yüzüne değdim senin! Yüzüne güldüm senin! Yüz yüze, göz göze, diz dize dokunduğun özündüm senin. Dilim, köle gibi adına esir! Buğday bir ten kaybeder yitik mevsim, yitik, terk edilmiş şehir... Derin uyu, Kendini katil sansın yanındaki! Uykuların, gidişin gibi beter olsun! Derin olsun! Yaralarının gölgesindeki karanlıkta, gölgemi ara! Derin olsun gecelerin o karanlıktan da... Kokunun kayıp atlasında, Uyu! Yatakların dibinde aşk, aşk bir sonsuz dip ve sessiz bir kuyu... Yankısı prangalanan sessizliklerin düşünden, düşmanının eline düşer gibi... Vakitsiz uyu! Dilim, kesik... Dilim, köle gibi adına esir... Delir aklından çıktığımda! Apansız delir! Zamansız delir! Sevgilim! Ah benim sevgilim! Birkaç yaranın, birçok izisin... ‘‘Hep arkamda ol!’’ dedin. Arkandaydım senin. Arkandakine, arkanı döndün... Şimdi mazinde kalan ve günbegün hatırlanan en sızılı gerçeğinim senin. Sevgilim! Ah benim sevgilim! Arkandakine, arkanı döndün... Artık ne arkana, ne de arkandakine yüzünü de dönemezsin... Emre GÖKCE |
10.02.2014, 14:50 | #149 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri || Karanlık Odanın Yangını || Yangından kurtarılmayı bekliyorum burada. Umarım gelirsin. Dilerim, geç olmadan gelirsin. Çünkü hiçbir işe yaramıyor burada hiçbir şey. Dinmeyen sızının anavatanındayım. Sabahları aynaya küs, Gecelerin odalarına dargınım. Hissederim, Burası artık yalnızlığın beşiğidir. Bu beşiği ancak ya sen sevgilim ya da bir deprem sallayabilir. Uzun sözcüklerin vedalı sessizliğini çiğnedim. Yoktun. Yokluğun, varlığımı açık bırakan kundak oldu sevgilim. Üşüdüm. Üşürüm. Umarım gelirsin. Hiçbir işe yaramıyor diye burada hiçbir şey, Derin yaraları sarma törenlerimi hep iptal ederim. Yangından kurtarılmayı bekliyorum burada. Gözleri de yalanları kadar büyük buradaki kadınların. İnandım. İnanırım. O yüzleri boyalı kadınlar güzelliklerini kırarlar buradaki aynalarda. Ki yağmur yasak o’nlara. Akar durmaz yüzlerinde boyalar. O’nlar diğerini güldüren, ötekini süründüren, İçlerinde bin parça aşk saklı palyaçolar. Sonuçlar hiçbir işe yaramıyor diye burada, Her şey dönüşebiliyor olağan bir yaraya. Burada bir Âdem çıplaktır. Buhurdan sonra bir Yusuf gömleksizdir. Bir buhran bu çırpınış. Burada bir yusufçuk kanatsızdır. Yalnızdım. Yalnızım. Umarım gelirsin. Aç ve acıklı bir öykü oldu artık dilde, aşk. Havva’nın ayıbını örtecek asma yapraklarını süpürdü sonbaharda kente yerleşen rüzgârlar. Yer değiştiren siluetlerde yine o aynı zemheri... İşte yine zehir sevgilim bizim önümüze koyulan. Aşk denk geldikçe yüreğimize, Zararlıyız birbirimiz için geleceğin gelmezliğine. Birkaç cin, Birkaç ayet, Birkaç cinayettir. Afet sonrası davetim olur ölüm. Yok, oldun olası asık yüzüm. Oldum olası ölümüm olası. Öldüm. Ölürüm. Ölüm, o alamadığım nefesleri bırakır ardımdan kalan leş yiyicilere. Ki hep ölecek roller üstlenmiş sen yaşlarında bir adamım hâlâ ama az ama eksikçe. Umarım gelirsin. Dilerim geç olmadan gelirsin sevgilim. Ölülerden çok ziyaret ediyorum. Gördüğün, geçtiğin, düşündüğün tüm mezarlıkların tek müdavimiyim. Yangından kurtarılmayı bekliyorum burada. Ölü gibi içim, uykuların en deliksiziyim. Uyudum. Uyurum. Umarım gelirsin. Sesinden kaça kaça kendimi unuturum; ama yine hep sesini kovalayan o susmaları bulurum dudaklarını tebliğ ederken mevsimlere. Yüzümü delersin öğle vakti. Gece yağar göğe. Yere değil göğe, Yığıldım. Yığılırım. Umarım gelirsin. Bir şeylerin uğruna her şeyini veren, Gök kaybetmiş bir hilalim. Kutup yıldızı uzaklığındadır alnı öpülesi helalim. Yazları yaz, Kışları kıştır. Gebe gündüz, Eğriler doğurur hep doğrusuz. Hep bir harfin yokluğunu taşıyor çantasında. İsimler doğurup soylar türetiyor aklının ziyanında soyununca. Kırıldım. Kırılırım. Umarım gelirsin. Dilerim geç olmadan gelirsin. Karanlıktı eskidiğimizde. Birbirimizden geçecek kadar acıttık geçmişi ve geçtik. Aşk burada sokaktan gelmiş bir çocuk gibi kokuyor sevgilim. Hiçbir işe yaramıyoruz burada. Varlığımız her şey kadar güç; ama başkalarının elde edeceği kadar umumi. Su kadar renksiz ve sahi. Mektup kadar pulsuzuz. Şiirdeki kafileyiz o ayrı düştüğümüz yazdan beri. O ani gelen kafiye, hecedeki sesi cümlesinin gözüne kaçırdı. Gözümüzden kaçırdık bir şey bile her işe yarıyorken orada. Hâlâ canımı acıtmak için yokluğunu kullanıyorsan, Sarp ve güçlüsündür bilirim. Ama umarım gelirsin... En can alıcı suskunluğunla dudağımdaki adına bile tesir edersin. Oyalanırken mevsimin gücü yazın sıcağıyla, Burada gece olur yine kent. Dilerim geç olmadan gelirsin. Biliyorum. Biliyorsun. Çok geç kaldık bazı sözlere. İmla hatalı yazışmalarımızın imhası olmuyordu geç kalınca hayata. Kül dolu cehennem kavanozları kırıldı, ‘‘Aşk bitti!’’ dediğinde... Yangın yangın güldü kül, pusa bulandı. Dağıldım yeryüzüne. Pusa karışıp Yandım. Bittim. Kül oldum da Yangından kurtarılmayı bekliyorum burada sevgilim. Kurtarılmayı bekliyorum burada sevgilim. Bekliyorum burada sevgilim. Sevgilim! Biliyorum. Biliyorsun. Ayna kırıldı. Yüzün değişmedi o güzelliğinin yüzünden. Yokluğunla yaşamaktan hiç kimseyle ölemedim. Sensizlikte ölmekten hiç kimseyle yaşayamadım. Yandım ve bittim. Ayrılığının cinayetindendir, Bu suskunluğa kesik dilimle yazılan adreslerim. Umarım gelirsin. Dilerim geç olmadan gelirsin. Emre GÖKCE / Karanlık Odanın Yangını |
10.02.2014, 16:21 | #150 (permalink) |
| Cevap: Yunus Emre Gökçe Söz Ve Şiirleri Geceler uzamış, Odalar, büyümüş sanırım... Bahane hepsi oysa, yalnızım. Herkes, yüzüme kendini vuruyor, ‘‘aşk’’ tanımıyla... Ama hiçbiri ‘‘sen’’ etmiyor, tamamıyla... Emre GÖKCE / Eksik |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |