|
Aşk - Şiir Dünyası kategorisinde açılmış olan Rize şiirleri konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
22.12.2013, 18:29 | #1 (permalink) |
| Rize şiirleri Rize şiirleri Rize Bir ilimiz var, adı Rize Durup dururken bir bardak çay sundu bize Rize'de çayı kim yetiştirdi Rize'de Misissipi'ye karışan çayları öğretirler bize Kimdi o sessiz sedasız, kumral kumral? Demlenen mübarek adamlar Adını öğretmediler bize İşte o güzel adamdan bre şahin aman Bir tane daha Bedri Rahmi Eyüboğlu ------------------------------------ Rizeli Ali'nin hikâyesi Galata'da dostu varmış, Mahpushanede postu varmış Rizeli Ali'nin. Çok kahrını çekmiş denizin, Anlattı bana Bu yıl balık vurmamış dalyana. Yuh olsun be! diyor Şu koca, koskocaman denize Metelik bile vermedi bize Canına yandığımın dünyasında. Parasız yaşanmazmış. Tütünü yokmuş tabakasında Dost varmış, Düşman varmış Şu canına yandığımın dünyasında. Kaldırdı yırtık ceketinin yakasını. Emdi yudum yudum son izmarit sigarasını Kimseye mihnet etmezmiş Satarmış takasını. Fethi GİRAY -------------------------- Rize Yağmur yağar ince ince Gönlüne dolar derince Baş, göğe erer serince. Denizle dağ, işte RİZE Yağmuru hareket dolu Suları bereket dolu Taşı, başı sanat dolu Gizemi çay, işte RİZE Kafkas'a açılan kapı Deniz, gök, arz tek bir yapı Kaçkar, Ayder, Ovit çapı Yeni nesle ışık RİZE Kasım Esen -------------------------------- Rize türküsü Çağrankaya bizde, Cimil'ler bizde Kaçkar'ların karı mavi denizde Ruhum şad oluyor bu yeşil izde Bu ne hasret Yarab, bu ne duygudur... Köğçer'in kaymağı, Anzer'in balı Kemer'ler kayalık, Çayeli yalı Gönlümü Rize'nin aşkı saralı Sayıkladığım hep aynı türküdür... Haydi gel gidelim Andon suyuna Bak işte çalıyor bir tulum-zurna Hemşin'de kol kola durduk horona Ha bu dört, ha bu üç, bu da ikidir... Sığsara edelim, bir de sallama Boynum büküp beni yade yollama Ben Aşık Cafer'im yanlış anlama Bağrımda kabaran milli ülküdür... Cafer Tayyar Tuzcu ----------------------------------- Rizeli Müziği deli deli, sözleri hep nükteli Bakışları öfkeli, öfkesi saman yeli Boyu uzunca olur, burnu biraz bombeli Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli Kızdırmaya hiç gelmez, tabancasında eli Nereden bulur deme, hiç boş durmaz ki beli Aşkına toz kondurmaz, baksan olur zirdeli Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli Kendine has şivesi, gerçekten hoştur dili Yıllar önce hayatı, geçmiştir çok çileli Ona bir merhabanın, hayatıdır bedeli Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli Düşenle dost gibidir, açık olur hep eli Daima güven ona, dost için olur deli Her türlü ilişkide, herkesten çok güvenli Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli Çalıştığı her yerde, liderliktir emeli Okumak onun için herşeyden çok önemli Her önemli meslekte, muhakkak vardır teli Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli Armatördür, kaptandır, denizi dolu deli Her limanda bırakır, gönlündeki bir teli Çünkü onun gönlünde, eksik olmaz sevgili Tarifimizle çıktı, meydana bir Rizeli İnşaatçısına sor, der ki İkizdereli Fırıncısına sorsan, der ki ben mi? Çayeli En kıral pastacıya desen, der ki Hemşinli Bu tanıttıklarımın, hepsi bizim Rizeli Rizeli'yi tarifte başka neler demeli Yabancı olmayalım gurbetlere gideli Her yıl bir kez uğrayıp, bolca hamsi yemeli Yoksa Arslan, sizlere demeyecek Rizeli Arslan Girit --------------------------------- Ah gidi yeşil Rize Ah gidi seni Rize, çaydan aldın adını Gülüyor memleketin erkeği ve kadını Çok senelerden evvel yetiştin derdimize Taze tomurcukların neler bahşetti bize Gelinlerin boynuna taktın beşi birlikler Kızların kollarını doldurdun bilezikler Süsledin yamaçları cennet oldu bu yerler Saymakla bitiremem daha neler var neler Seni yaşatmak için dikkatli olmalıyız Taze filizlerini sepete koymalıyız Yabancı maddeleri, yahut kart yaprakları Sakın katma hemşehrim, koca koca sapları Yerliye, yabancıya sevdirmeli bu malı Rengi, kokusu güzel, randımanlı olmalı İdareciler işe çok titiz davranmalı O biçim adamları kantara almamalı Bu mübarek nimetin kadrini bilmeliyiz Dünyadan hırsızlığın kökünü silmeliyiz Eğer ihmal edersek kıyarız kendimize Neme lazımcılığın zararı hepimize O bizdendir, değildir adam kayırmamalı Partilidir değildir, zümre ayırmamalı Yol, köprü, hasenata bakanlarımız azdır Azından anlayana sivri sinekler sazdır Evvelce varmı idi bu rahatlık, bu para Hanımda, erkeğinde düşünce kara kara Çarığın deliğini şokalilan tıkardın Kirli çamaşırları kül suyunda yıkardın Baban getiremezdi yarım kalıp sabunu Kalçasını soyardı giydiği iplik donu Buğday ekmeğini bulsan verirdin hastalara Omuz üstü bakardın şekerli pastalara Yüz paralık iç yağı atabilsen kazana Şekeri bulabilsen saklardın ramazana Şimdi evde radyosu, çamaşır makinası Gardrobu, koltuğu, somyalı karyolası Milangazı da aldı, çifter çifter halısı Ne bu israf sefahat! Sanki Newyork valisi Daha neler var neler, işte sayayım bakın Her düğünde atılır mermiler bine yakın Takaruf on beş ateş atılır da atılır Bunların arasına bombalar da katılır Bu kadar bomba, mermi nerelerde satılır Arayan soran yoktur, desem kime çatılır İstersen anlatayım daha da berbatını Meyhaneciye sorun rakı sarfiyatını Kırk sene evvelini çabuk unuttun neden? İnanmazsan sor da bak sağ değil midir deden? Bu gidişle acaba gidiyoruz nereye? Yıkılır herşeyimiz, boğuluruz dereye Kapıldık sosyeteye, eskileri unuttuk Bu hal böyle giderse hepimiz hapı yuttuk Mustafa YAZICI ------------------------------------------ Kapandı gitti çağı Şaravaz, pepeçura, kastaniça kabağı Sacayak, pelki, hosti, kapandı gitti çağı Kunci, minci, korkota, koloti unutuldi Malahtara, likmene hasret kaldı gazyağı Burma, mabeyin, darni, kot, tereteri, hopeçi, Gerdel, lahmi, pulama, küpun ağzında peçi Çali, çupi, kutuni, davli ve kondaridan Şimdi bahsettuğumde güleyi bizum paçi Lağus, şokali, lobya, pafuli, perçem, andi Metuşi, sehter, çiten altındakiler yandi Zimbilaçi tikeni, kardaşi hamduspara Benum gibi fukara, sirgan yedi uyandi İşkemi, seke, konsol, evun temele taşı Çiçili, kolistavra, langonanun kardaşi Furnesi, tumurlisi, çumuşi, çilbur yerken Paluzenun yanıida dururdi etmeğaşi Hurtuli ve şurtuli, muncur, sumsuk, zibidi Pifoli, koso, muşi, kurçeli bizum idi Pasmanika, lohtiko, zuzuli ve çimidi Fundukla fitrukayi acep hangimuz yedi Murmurisle mamuris uyuturdi bizleri Pumburi, şepidinun hala bende izleri Çilipuli ve puli, karatağuk, çişona Alemidiye donuk makoçinun gözleri Geçen zaman içinde değişti bizdeki dil Şimdi bu sözcükleri, ister oku, ister sil Rizeli arkadaşum, anam, babam, kardaşum Alem bilmezse bile ne deduğumi sen bil Mustafa KAR
__________________ Fitness Eğitmeni |
22.12.2013, 18:36 | #2 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Rize şiirleri Yeşil Rize'm Rize'de gök mavi değil. Gökler yeşile çalar rizede. Suları yeşil akar,gölleri yeşildir. Etrafa bakıp duran gözler yeşildir. Rize'de deniz ne mavi ne karadır. Maviyle yeşil kucaklaşır Rize'de. Dalgaları yeşil olur,köpükleri yeşildir. Deryalara bakıp bekleyen hasret yeşildir. Rize'denehirler beyaz değil. Dereler yeşil yeşil çağlar Rize'de. Taşları yeşil durur alabalık yeşildir. Huzur içinde bakıp seyreden gönül yeşildir Rize'de aşklar hiçte zor değil. Aşklar çaylıklarda yem yeşildir Rize'de. Sevgileri yeşil olur sevdaları yeşildir. Aşkla bakan iki çift gözler yeşildir. Rize'de muhabbet koyu değil. Sohbetleri koyu yeşildir Rize'de. İkramı yeşil olur, hatırı yeşildir. Bu satırı buraya yazan kalem yeşildir Havva Önder Müslüm |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |