Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Bir çicek actı vakitsiz.. Sen geldin yüregime... Mevsimsiz acan çicek yüreği soldurur[muş].. Önce, Bir yaprak düştü dalından.. Sonra, Sen düştün ellerimden.. Ben bittim... Yağmur yağdı.. Önce damlalar düştü.. Sonra, Savruldu yapraklar.. Yeşili, sarıya bulandı yüzünün... Sen ''bende'' bittin... Oysa ne cok sevmiştim seni.. Mevsiminde soldurdun çiceklerimi.. Gelişin gibi zamansız oldu gidişin.. Ya çok erken ya çok geç ! Şimdi, Ne sen kaldı ne ben.. Ne çicek kaldı ne de yaprak.. Yok hiçbirsey yok... Bundandır; Zamansız yüreğe düşen aşk'a ağlamam... |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu? Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip, Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik. Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan, sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi. Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Ben, senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakarlığımı anlıyorsun: vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi oradan atana kadar… Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak: biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde ? İçimden bir şey: belki diyor. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] İnsanlarla problemim ne biliyor musun Gölge? Yoruyorlar beni, onların yanında hiçbir şey yapmasam bile çok yoruluyorum. Endişelerine ortak olmamı istiyorlar, mutluluklarını paylaşmamı, acılarını kendi acımmış gibi hissetmemi istiyorlar. Bunları yapabilirim aslında, çok bir şey yapmaya gerek yok, bir kaç jest ve mimikle her şeyi anlıyormuş gibi görünmem mümkün. Ama bitmiyor işte Gölge. Bir insanı bir kez anlar gibi yaptın mı sonu gelmiyor bunun. Dipsiz bir empati kuyusunun içine çekmeye çalışıyorlar sonra. Kimsenin kimseyi umursamadığı bir yer var mı Gölge? Benim gerçekten mutlu olabileceği tek yer orası galiba.. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Sensiz geceler bir başka karanlık girdap gibi ucu bucağı yok Sessizlik içinde çığlıklar kafamın içinde durmuyor duracağı yok, Karanlıkta gözlerim açık binlerce tanımadığım yüzler seninki yok, Gözlerim ateş gibi yanıyor, kalbim atmıyor sanki saplanmış bir ok Sususluktan dudaklarım kurumuş, midem su dolu dalgaların sesi kulaklarımda Yatakta diken var sanki ne yana dönsem batıyor sağıma soluma Uykusuzluk değilde sensiz gecirdiğim ruyalar gıdıyor zoruma Ayrılık sonrası nobeti işte bir uyku gibi girdi koynuma. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Çok güvendim galiba… Çok inandım… Hep yanımda kalırsın sandım. Bir gittin… Boşluğunu doldururken yerine koyduğum her sureti SEN sandım! Gözlerine baktığımda, kayboluşumun nedeni gözlerindir sanma… Her insan kendini kaybolmuş hisseder boşluğa bakınca!.. ‘Hayat…’ Dur bekle beni, Dizlerimde derman kalmadı ardından koşacak! ‘Aşk…’ Her geçen gün öldürme yüreğimi; Bi can daha kalmadı verecek! ‘Mutluluk…’ Kaçma benden her defasında, Bu sefer değerini bileceğim senin! ‘Acı…’ Uzak dur benden, Hiç sevemedim ben seni! ‘Hüzün…’ Esir etme artık beni, Ben zamanıyla çok büyüttüm seni… Vee… ”Sen…” Daha fazla yorma beni…! Ben fazlasıyla ödedim, Senin uğruna kaybettiklerimin bedelini…! |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Unutulmuş bir evdeki, unutulmuş bir insandım. Unutulmuş sandalyemde oturmuş, unutulmuş dört duvarımı izliyordum. Duvarlar rutubetlenmiş. Göz göz olmuş halde unutularak dökülüyorlar yere. Duvardaki tek şey unutulmuş bir ayna. Ayağa kalktım. Aynaya doğru yaklaştım. Küflenmiş aynada yüzümü seçmeye çalışıyordum. Gözlerimle göz göze geldim. En son kimin gözlerine bakmıştım ki? Unutmuşum. Kirli parmaklarımı aynadaki yansımama değdiriyordum ki ayna parçalanarak yere serildi. Çok unutulmak ister gibi bir hali vardı ve unutulmuştu…. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Dökülürken damla damla ıslak kaldırımlara yüregimin yagmurları ben yürürüm! .. İncinmiş yüregimin hemen yanıbaşına düşer sürgün vakitlerimde sensizlige bürünmüş hasretim hicran vakti öksüzlügünde ben dökülürüm! .. Zaman içinde, zindanı barındırır tomurcuklar patlarken dallardan huzurla uçarken ruhum, bedenimden canım tenimden sıyrılır ilahi bir aşkla raks eder yüreğim ben sökülürüm! .. Bestelenmemiş bir şarkı olursun, dilimde öyle içli, öyle güzel, öyle ilâhî yırtar geceyi, perde perde yaralı bir yürekle ızdırabım yanarken ben sürünürüm! .. Vuslat yangınlarında yüregim aşkla bezenmiş, bembeyaz kefenim benligimde çiçek çiçek açarken visali arzularken aşkla ruhum ben bürünürüm! .. Islanmış yanaklarımdan yol bulurken gözyaşlarım ifşa ederim secdelerde adını ellerim semada sevgiyle ben bükülürüm! .. Hüznün aleviyle, korlansada aşk adın yazılır hicran sayfalarıma işte o an, acılarımla ahh acılarımla ben ölürüm! .. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Şu korkularımız… Insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği icin. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kiymetini bilmediği icin. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. |
Cevap: Söylenecek Ne Kadar Sözüm Varsa Yuttum Dedim ki: Ben senden bir şey istemiyorum. Dedim ki: Bir insan, bir nehri nasıl severse, ki nehir o insanı bilmez, ben seni öyle seviyorum. Dedim ki: Ben senden bir şey istemiyorum. Bir çocuk, oyunu nasıl severse ki oyun o çocuğu bilmez, ben seni öyle seviyorum. Dedim ki: Bir genç kız, bir çiçeği koparmadan, uzaktan koklayarak. Nasıl severse, ki çiçek o genç kızı bilmez, ben seni öyle seviyorum. Dedim ki: Ben senden bir şey istemiyorum, gülümsemeni eksik etme yeter. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] |
Saat: 21:51 |
Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.