Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

Amaçları ellerinden düşmüş bir hayata sahibim. Her şeyi boşver...Kazandıkarını.....kaybettiklerini. Herkesi de boşver...herşeyinken çekip gidenleri..
hatta, herşeye rağmen kalanları..hepsini boşver. Mandalı kıstırılmamış ahşap pencerenin rüzgarda açılıp devirdiği saksıdan dökülen toprağım ben.
olaylar..olaylar..olaylar!
Arasıra dostlarım geliyor..hayatımın onca dağınıklığı içinde evimin dağınıklığına kızmalarına şaşırarak bakıyorum. Evde çok bunalırsamda ben onlara
gidiyorum..bazen rast gele bir otobüse biniyorum..kimi zaman durağa ilk yanaşan otobüs oluyor bu kimi zaman sigaramın bitişine denk gelen bir otobüs. Cam kenarında boynunu büküp dışarıya dalan üzgün ve güzel kızlardan çok etkileniyorum.. içimden aynı soruyu fısıldıyorum. '' Merhaba, tanışabilir miyiz? birbirimizi çok sever ayrı yapamayız..masum sevişmeler yaşar sahil kenararındaki banklarda çekirdek çitleriz..uzun bir müddet hayatımı işgal eder hatta bana çeki düzen verirsin..bedel olarak beş yılımı alır sonra nasılsa gidersin..gerçekten..tanışabilir miyiz?'' Evet! cevabı alacağımı çok iyi biliyorum..çünkü onlarda kaçamak bakışlarla beni süzüyor.. sonra birden ruhum bedenimi terkedip karşılarına geçiyor.. virajlarda oturanları zıplatan otobüsün içinde düşmemek için demirlerden tutunup yüzlerine haykırıyor.. ''Seni iki yüzlü kibirli şeytan bu masum bakış rollerini bırak artık!! ikimizde biliyoruz ki dört yıl sonra bambaşka biri olacak ve son bir yılımı beni canımdan bezdireceksin! çünkü sen açıkca ayrılmak istediğini söyleyemeyecek kadar korkaksın...burası senin için son durak in artık!! in artıık! ''

Geç kalınmış bir hayata sahibim.. şuan yapmak istediğim hersey aslında bir zamanlar yapmam gerekenlerdi.. diyemediğim HAYIR! 'lar...çoktan KEŞKE'lerim oldu bile.. son durakta iniyorum.. bu tesadüf mü..burası... evet burası seni hayatımda ilkkez gördüğüm yer.. 98...s1..hepsi burda..şu bank..evet o bank ellerini ilk tuttuğum yer.. kaplı kaya cazibe merkezi tabelası.. durağın hemen aşağısında ki otopark alanı.. seni beklerken kaç tur atmıştım o sabah orada...benim burada ne işim var?ben buraları terkedip gitmiştim halbu ki.. Yine kimi bahane ettim yoksa..hem sen ne kadar güzel bir ümittin..hayatı sevmeme ramak kalmıştı!

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

Zamani ustumden soymam gerekiyor ( bana gözlerini zehir ettin guzellik..) kendime sığınip adimladim hüzüne be caresiz bir bekleyisteyim sonumu.. ( ah benim suslu depresyonum ) agir hasarli duygularim hayal kirikliklarim boyumdan buyuk ( benden degismemi istemeyecektin)
Beni anlamak icin bi pusttan darbe yemen gerekecek..o yuzden beni anlamani hic beklemedim.. ben daglarda cobandim koyun guderdim..bu suslu sehiri zaten hicmi hic sevmedim..burda hersey yalan tebessumler sahte.. insanlar askta aceleci durustlukte aheste. ( senin gram farkin yokmuş guzellik..)

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

soğuk..buz gibi bakışı vardı kızın ( adı neydi ..) adı ne bende saklı kaldı ne de bahardı adı tuhaf değil mi.. ne şişeler devirdim o atölyenin kız kulesi manzaralı balkonunda.. bendenizle tanıştığım yıllardı ( hangi yıldı sahi.) çok sevmiştim sanırım Nazillideydi..minicik elleri kocaman gözleri vardı.. kısa boylu bişeydi..gamzesi vardı.. ( adı neydi..) ilk yeminimdi.. ama o bile ilk değildi..
''ah bir dönsen bir daha üzmem seni ben çok değiştim inanki..'' sanırım şarkı böyle bir şeydi ama ne o geri dönmüştü ne ben değişmiştim..savruk bir kaç yıl içinde o sevgimi..yitirdim gittim..

yeşil..yemyeşil gözlü biriydi..o yılı hatırlıyorum..2007 idi.. adını da hatırlıyorum.. ( pamuuuuuk ) nasıl da unutuvermişdim Nazillidekini.. şişelere vedam yaradana ilk duamdı.hayata tutunuşum yeniden doğuşumdu.. ( üzülme seni bir anlayan var ) ama o bile son değildi.. hakan peker şarkılarımdı benim '' aşkımız göze mi geldi ..''

ne şiirler vardı bende ne öfkeler ne kinlerim vardı benim.. sonu gelmeyen ne aşklar yaşamışım.. ahmı almıştım mazidemi kalmışdım çok mu banaldım yoksa çok mu bunalmışdım ( hepsi yalan söyledi..düştüm bırakma beni ) eninde sonunda her aşkın ardından oturur ibrahim sadri dinlerdim ( hepsi yalan söyedi bittim bırakma beni )

belkide cüsseme fazla geliyor gururum..yakışmıyormuyduda bana onur karşımdakiler kaldıramadı anlamadım..çok mu şey istiyordum çok mu baskıcıydım çok mu kıskançdım..ama erkekdim sonuçta benim olan benimdir kem gözlerden sakınmalıydım..çünkü nihayetinde gavat değil..ADAMDIM..

oturup şimdi bakırköy sahilindeki kayalıklara demlenmek istiyorum..günahsa günah diyip bi ömrü ziyan etmek isteğim var. HAYATIN DİBİNE VURDUM ZATEN ŞİŞENİN DİBİNDE ERİMEK İSTİYORUM.. ( baanaaa duyguularımı geri veriiin!!!) özleminide çekmedim değildi aslında bu başıboşluğu.. durmadan şehir değiştirip ne istiyorsam onu yaşıyorum.. hiç değişmedim ve hiç değişmeyeceğim.. Ferdi baba şarkılarına bir kez daha merhaba (buralarda bir sabahçı kahvesi bile yok sanırım yol yakın )

başımın okşanmaması bir sorun değil.. koluma girilmemesi bir sorun değil..zaten omzumu bere ettiler..abi bide yakışmıyordu delikanlı adama yapmacık sözler ( aşkıım bitanem bebeğim....) boş sokaklarda karanlık adımlar kendi ceketimi kendim taşır elllerimi cebime sokar atar voltamı konuşurum kendimle...
savrulurken rajonun kırmızı pelerini o zarif öfkeye zaman ki sana hasta oldu incelikli haytasın..raks ederken lüksüne mahallenin eyvallahı maşallahı güzelik be oğlum..şimdilik ölümüne kadar ayaktasın.

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

biten herşeyin bir nedeni var galiba..başlayan herşeyin bir nedeni olması gibi..
hava hem kapalı hem sıcak üstelik bu gün doğum günüm bile değil
eğer bir eşya olmak zorunda kalsaydım ZIMBA TELİ olmak isterdim.. bir el gelip o sayfayı parçalamadan ayrılmasınlar diye.. hem madem birleşti bir şeyler o zaman ayrılıklar niye.
hava hem kapalı hem sıcak hatta bu gün doğum günüm bile değil

kültablam isyanda.. sanırım erinmemem ve kalkıp odamdan çıkmam mutfaga yürüyüp çöp kovasına poşet geçirip içine dökmem lazım. lanet olsun herşey bu kadar zor olmak zorunda mı.. ekmeği yutmak için bile yutkunmuyormuyuz..sanırım yarında işe geç kalacağım aklım uyuyor kalbimin uykusu yok gözlerimin tekiyle bu eski laptopa bakıp yine zırvalıyorum işte.. ne kadar sıkıcı bir gün hava kapalı hemde sıcak üstelik bu gün doğum günüm bile değil..söyleniyorum kendime..bakma artık o lanet telefon bu saatte artık hiç çalmayacak

hiç sevmediğim bir müzik çalıyor şimdi winampa sevdiğim şarkıları atmakla kim uğraşacak canım çay çekiyor kalkıp demlesem o tek şekeri bardakda kim karıştıracak hem havada kapalı üstelik sıcak lanet olsun bugün gerçekden özel bir gün değil ve telefonda kapanmış kim şarzla uğraşacak boşver nasılsa o melodi bir daha hiç çalmayacak..

'' bağlılık..biat .. itaat etmek..bu üç zor fili gerçekleştirmenin en şaşalı yolu dervişin mürşidine sunduğu bir zarfdır.. bir kalem bir kağıt bir de silgi..kağıt ömür demek kalem ile silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek ben hiç azametinin karşısında acziyetimin bilincindeyim sen ne yazarsan güzel sen ne silersen güzel demek istediğin gibi yaşat istediğin gibi öldür demek ''

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

bu noktaya geleceğimi sanmıyordum yani bi yerlerde ölürüm diyordum..bu acı beni kahreder bu beni yıpratır diyordum.. ( hep öyle sanılıyor..sizin zayıf noktanız bu..korkarak yaşamak..) ama kabus gibiydi yani ilk günler nefes alamıyordum sürekli kalp sıkışmaları yaşıyordum..ayakta uyur gezer gibiydim uyumakdan nefret ediyordum ( geçti artık ) çünkü rüyamda onu görüyordum ansızın misafirim oluyordu bazen hiç ayrılmadığımızı görüyordum bazende bir yol görüyordum eleri bana uzanmış halde avuçlarımdan akıp gidiyordu.. ( geçti artık bitti hepsi ) nefret ediyordum heryerden bu şehirden bile onun olduğu her kareden onunla yürüdüğümüz her kaldırım taşından tiksiniyordum.. ( o tiksinti değildir ) doğru..tiksinti değil haklısın kalbim sıkışıyordu.. heran karşıma biriyle çıkacak diye ödüm kopuyordu.. ( bu yüzden gittin ) evet evet.bu yüzdendi.. ama bu kadarını beklemiyordum.. buraya kadar yaşayacağımı bile sanmıyordum.. (şimdi?) hiçlik..ne aşk ne sevgi ne birine güven.. sahi bir kızı bile sevdim bu arada.. ( ee ne oldu peki ) sanırım oda herkes gibiydi işte..bana öleceğini söylüyor başkasına ise güller dağıtıyordu.. biliyormusun hayatta beni ölümüne güldüren bir şey varsa oda birinin yalanını yakalamaktır öyle komik duruma düşüyorlar ki.. lanet yalancılar ( hepsinin canı cehenneme.. ) bazen neden burda olduğumu sorgulamıyor değilim. kimse yok..hiç kimse.. bir arkadaş olarak sen birde abim dediğim patronum..başka kimse yok ama burda olmak için bunlar zaten yeterli değil ( neden burdasın ) bilmiyorum..bilinç altımda bi yerlerde bu soğuk şehir var.. bi şey beni buraya çekti galiba ( rızkın burdaymış şef ) hayır bu çok daha başka bir şey... burası bana çok tanıdık geliyor.. ilk geldiğimde de çok tanıdık geldi. hala da tanıdık geliyor..biliyormusun hayatımın en mutu günlerinden bir kısmını burda yaşadım.. yani mutluluğun kapısındaydım yahu..hemen eşiğindeydim.. orada sadece huzur vardı biliyormusun..içerdekiler ellerimden tutmuş var güçeriyle beni yanlarına çekiyorlardı.. ( ne oldu peki ) kapıyı suratlarına çarpıp çıktım... ( neden ) dışarda herşeyden daha değerli bir şeyi bırakmamı istediler.. ( neyi ) gururumu dostum..gururumu..

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

zaman su gibi falan akmıyor artık..ağır çekimin teknolojiden yoksun halde çekildği bir sahnedeyim..çekim hatası bini geçti..ortada bir gerçek var ve ben çok büyük bir yalancıyım..ama her yatsıda mumum sönüveriyor..ortada acı lanet ve kahreden bir gerçek var ( ben seni başka hangi yalana sarıp unuturmuş gibi yapayım )
kötü rollerine bürünüp canlar yakıyorum.. hiç kimsenin ki benim canım kadar yanmadı henüz..zaman makinesi olsa neronun hükümdarlığına gider romayı ondan önce yakardım... ortada bir gerçek var evet ve bunu bilmenden bile ürküyorum.. ( hangi bahaneye sığınayım da çıkıp gitsen aklımdan )

bütün resimlerini sildim...sana bir kez bile dönüp bakmadım.. neye sığınayım.. önce annemi sonra seni elimden alan bana duygusuz gamsız bir baba bırakan Yaradana mı...sen benim ona şükrümdün.. boşver..devamı isyana girecek ( hangi muska hangi nazar aldı seni benden )

içince bile unutumayansın sen... zamanın su gibi akıp gittiği koca bir yalan.. zaman çare falan da değil yani.. ortada bir gerçek var ve ben buna kahrediyorum... anasını ağlattım yalnızlığın yapmadığım günah kalmadı..bir tek cinayet işlemedim.. cehennem olmasa ilk maktulüm kendimim.. hangi hatıranı kovduysam bir baskası geldi aklıma..kolaymı koskoca yıllar var aramızda geçen.. hangi morfin uyuşturur beynimi hangi esrar hangi ot hangi eroin hangisi daha zararlı senin alışkanlığından.. ne bağladı beni bu kadar.. koca bir yalanım ben.. bilirsin işte ne demek istediğimi..yalandan çok iyi anlarsın sen

hiç bir şey tesellisi değil bu derdin..hani gitmeyecekdin..aşkım sensiz ölürüm derdin.. sen kendini özgür bıraktığın her halinle içime kederdin.. ve benim yerime kendini bir an koysan döner kendin kendi suratına ederdin

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

Demekki neymis?
Gercektende kotu oldugunu dusundugumuz seylerin aslinda bizim icin ne kadar da hayirli bir sey oldugunu zamanla görüyormusuz..
Tamam onda bi skinti yok kimse gercekte ne mal olduğunu saklayamaz eninde sonunda ortaya cikacakti...da anlamadigim su ki... neden bu aksilikler hala beni buluyor neden...

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

Herşeyi israf ettim... Zamanımı.. gençliğimi.. sevgimi bile.. Gücümü gereksiz yerlerde kullandım, aklımı boş işlerde meşgul ettim. Kalbim bile faidesiz, lüzumsuz bri yığın muhabbete tutuldu.. cenneti ümit edip cehennemi kazandım.Ben, herşeyi israf ettim.
Geleceği olmayan sevdalara kapıldım, belki yanık türküler boşa çalmasın diye belki de sigarama yazacağım bir isim olsun diyeydi. Aklı fikri uçkur olan puştların ağzının suyu aktığı güzel kızları ahlaksızlıklarına bahane bulup tekmelesemde, arkalarından şiirler yazıp yerli yersiz üzüldüğüm oldu. Senaryosunu mutlulukla bitirdiğim hayaller; sadece yitik, kayıp.. zayi olan kocaman zaman dilimleriydi. Hem ben, her şeyi israf ettim. Argo sözlerle cümlelerimi süsleyip, kendi edebimi ziyan ettim.
Geldim..butun o ahlaksiz kadinlardan butun kafa yapan duygulardan ve butun haramlardan kendimi siyirdim ve geldim.. bana tovbeyi ogreten Rabbim.. Gercek aska geldim. . Beni onlar gibi yalniz birakma.. bana onlarin sundugu kötü yollari azgin halleri ve kibirli ruhlarindaki sefil bencilligi nasip etme... Geldim.. döne döne geldim.. suratım asık kalbim kırık beynim donuk olsada..geldim işte. Artık beni alsana

Cevap: Uyur Uyanık Yazılarım ( sende deneme ben diyim muhabbet )
 

hazin öykülerle büyüttüm içimdeki çocuğu.. ( hadi bana duygularımı geri verin )
sırıtışlarım yıktı düşmanlarımı darbelerimden çok. kelebekleri izerken aldığım haz.. bana geri gelmelisin..hiç bir çiçek kokmuyor hiç bir kuş ötmüyor ve yağmur ıslatmıyor durumlarındayım.. soyutsuz bir bedenim..kalabalıklarda yürüyor..bi şeylerden saklanır gibi sokak başlarını tutuyor.. arkadaşların anlattığı hiç bir şeyi anlamıyor..zaten sonrada boşveriyorum.. ( bana duygularımı geri verin ) zevksiz renksiz ve mat bir bakışla yürüyorum hayata.sigaraya bile bağımlı değilim artık..buna üzeleceğim üstelik aklıma bile gelmezdi.
burnu kocaman karikatürler çiziyorum resmi evraklara.. keşke cebimde tükenmez değilde kurşun kalem bari bulunsa.. takmazdım da kafama pek fazla telafisi olmayan tek hatam bundan ibaret olsa
çabuk sinirleniyor hemen üzülüyor bir anda mutlu oluyorum..karmaşıklığın bu kadarıda artık fazla..sanırım bana morfin gerekiyor..
isyanım deniz olsa dünyayı boğardı..bir anlamı olmayan çığlıklar atıyorum gülerek..( bana duygularımı geri verin..hadi ) nerede ne yapması gerektiğini bilmeyen hallerim kavgacı yanımı iyice yüceltti..yakında birinin elinde kalırım..beki o zaman kavuşurum.. hak ettiğim acıya..
hazin öykülere büyüttüm içimde ki çocuğu.. ta baştan belliydi bu günlerin böyle olacağı..mutluluk yoktu....huzur yoktu.. şu matrix filminde bahsettikleri kaşık var ya..o kaşık hiç yoktu..herşey tüm bu dünya bütün bu zenginlik bütün bu yoksulluk..hepsi kocaman dopdolu bir boştu.