Güldürmeyin Allah aşkına.
 

Güldürmeyin Allah aşkına.
Gecenin geç saatleriydi. Ben her zaman ki gibi loş bir meyhanede rakıdan bir yudum alırken telefonuma ansızın gelen bir ‘ayrılalım’ mesajı ile arkamda çalan şarkıya eşlik etmeye başlamıştım. Bir duble daha koyduktan sonra, kadehimi havaya arkamda ki kemancı ve klarnetçiye doğru kaldırıp; ’ Hani o bırakıp giderken seni , bu öksüz tavrını takmayacaktın.’ diye onlara eşlik ediyordum. Mesajına ise henüz yazacak bir kelime bulamamıştım..

Ritmi bozulan kalbim, sanki bir farklı çarpmaya başlıyordu. Kadehler ardı ardını tamamlıyor, sigaram ise sönmek bilmiyordu. Ben ise hala şarkıya eşlik etmeye çalışıyordum sarhoşluğumdan iki kelimeyi bir araya getiremez bir halde. 'Bir alev halinde düştün elime,hani ey gözyaşım akmayacaktın?’ Sanırım farkında olmadan gözlerimde yağmur damlaları oluşmaya başlamıştı. Gözyaşlarımı silerken arkada çalan müzik hala devam ediyordu.'Alnına koyarken veda buseni,yüzüme bu türlü bakmayacaktın?’

Cesaretimi topladım bir an ve mesajına cevap vermeye karar verdim. Ve şöyle ekledim 'Bugün bir şarkıda rastladım sana, orda bile benim değildin…“

Ne yazıyım ki şimdi bu kafayla arkadaş? Hangi kıçıkırık söz geri döndürecek seni bana? Sürtük ilham perilerim mi?

Güldürmeyin Allah aşkına.

...