Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Biyografiler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Ütüsüz ve buruşuk bir ruhun şairi;Didem Madak

Biyografiler kategorisinde açılmış olan Ütüsüz ve buruşuk bir ruhun şairi;Didem Madak konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 12.01.2019, 01:12   #1 (permalink)
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ütüsüz ve buruşuk bir ruhun şairi;Didem Madak

Didem Madak…


Didem Madak annesizlikten şair olmuş, fesleğen kokulu ve çiçekli şiirler yazmak isteyen, kısacık yaşamına sığdırdığı acı dolu birçok şiiri olan kadın… Kendi deyimiyle ”ütüsüz ve buruşuk bir ruhun şairi”




“Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca;
alt katında uyumayı bir ranzanın,
üst katında çocukluğum…
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden,
ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı;
aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
-Siz Aşk’tan N’anlarsınız Bayım? – Didem Madak


Kuşkusuz en sevdiğim şiiridir. Her okuduğumda farklı hisler, farklı tatlar bırakır hayatımda.



Hayatı
8 Nisan 1970’te annesi Füsun’un kızı olarak dünyaya gelir Didem Madak. Özellikle annesi Füsun diyorum çünkü; Madak çokça yer verir şiirlerinde annesine. Tabii ki kız kardeşini unutmamalıyız. Kardeşine de çokça yer verir şiirlerinde: Işıl…
Füsun 38 yaşındayken beyin kanseri yüzünden yaşama gözlerini yumar. Annesi vefat ettiğinde Didem 12, kız kardeşi 7 yaşındadır. Madak’ın şiirlerinde annesine olan hasretin, ruhundaki yaranın izlerini görebiliriz.

On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri…”

-Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım – Didem Madak

Didem Madak’ın şiirle tanışması teyzesi sayesinde olur. Teyzesi, Didem ve kardeşine Füsun’un gençken tuttuğu defteri verir. Bu defterde dönemin ünlü şiirleri yer almaktadır. Didem bu şekilde şiirle arasında bağ kurmaya başlar.

Sen bir çocuk romanı annesi ol isterdim.
Ölü mısır tarlaları hışırdıyordu
Ve kalbimde çıngıraklı yılan sürüleri
diye başlayan bir çocuk romanında…
Şalına sarınırdın, toprağa sarınır gibi
Erken öleceğini biliyordum bana bırakmak için,
bu acımasız ölü anne sesini.

-Annemle İlgili Şeyler – Didem Madak





Lise eğitimini İzmir’de tamamlamıştır. (Gerçekten çok şanslı.) Dokuz Eylül Hukuk Fakültesini kazanır Didem Madak. Fakat okulun ilk yılında yaptığı evlilikle okulu bırakır gerçi bu evlilik birkaç sene sonra biter.
Boşandıktan sonra yaşadığı maddi olumsuzluklar nedeniyle bir bodrum katına yerleşir. Şiirle serüveni tam olarak orada başlar. Okuduğumuz çoğu şiirini de burada yazmıştır. Bodrum katında tasavvufla ilgilendiği zamanlarda olmuştur ve yaklaşık olarak 3 yıl örtünür.

“Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi,
Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.”

-Ah’lar Ağacı – Didem Madak


Grapon Kağıtları
Didem’in yazdığı şiirlerle ünlü olmak veya para kazanmak gibi bir derdi yoktur. Işıl bunu bildiğinden Didem’in bodrum katında yazdığı şiirleri toplayarak bir yarışmaya gönderir. ”Grapon Kağıtları” isimli bu dosya, birinci olur. Ödülünü almaya gittiği gün örtüsünü çıkarır Didem.



Grapon Kağıtları bizi şairimizin çocukluğu ve genç kızlığında gezintiye çıkarır. Maalesef güzel,tatlı anılara götürmez bizi Grapon Kağıtları. Tam aksine şairimizin kendi yaşamıyla,toplumuyla,annesiyle ve ölümle olan kavgasının gezintisidir bu.

Madak ne kadar kabullenmek istemezse istemesin ne kadar reddederse reddetsin hayatın gerçeklerini kabul etmek zorunda kalır. Bu durum çoğu zaman şiirlerinde bir çığlık bir serzeniş olup çıkıverir Madak, Varlık Dergisi’nde Müjde Bilir ile yaptığı röportajında bu durumu şöyle açıklıyor:

Hayatımla ve kadın oluşumla ilgili çözemediğim bazı meselelerim var. Bütün bunlar yokmuş gibi davranıp kitabi şiirler yazamam. Şiirlerim ütüsüz ve buruşuk gezdirdiğim ruhumun diyeti bence. Bu yüzden hepsi benden parçalarla dolu. Bu yüzden biraz ‘kadınsı’, durup dururken bağıran şiirler.”



Ah’lar Ağacı
Ah’lar Ağacı’nda şiirin teması değişmiyor. Ölüm, annesizlik, kuşlar, aşk, hayata haykırış…
Mesajlarını, isteklerini, özlemlerini yalın ve etkili bir şekilde ifade eden şiirler bunlar. Şairimiz kimi zaman iç sesiyle konuşuyor, kimi zaman bağırıyor. Yaşamın tüm kötülüklerine rağmen hayata bağlı. Ölümün onun için kaçınılmaz bir son olduğunu bildiği halde hayatla bağlantısını koparmıyor Madak.

“ … / Ve seni düşünerek mırıldanmak / Bazı büyülü yemekler yapmak / bazı şifalı yemekler yapmak/ ve kalmak istemek ahbap…”

Burada ”ahbap” diye seslendiği ölümdür. ”Kalmak” sözcüğüyle ölüme meydan okuyup aynı zamanda yaşamak istediğimi ilan ediyor Madak.



Pulbiber Mahallesi
Son kitabı Pulbiber Mahallesi’nde dilsel bir değişiklik görülür. Şiirlerinin dili argoya, sokak diline dönüşür. Pulbiber Mahallesi’nde modern olanlarla “ötekilerin” bir arada yaşadıkları bir İstanbul mahallesini konu edinir. İstanbul’un kozmopolit yapısı içinde yaşamaya mecbur olan farklı kesimlerin yaşantısını şiirlerine taşır. Kent insanın bunalımlarını, isyanlarını başarı ile anlatan şiirlerdir bunlar. Ve bu kitap “Eyvallah” kelimesiyle sona erer. Didem Madak kendince, okuruyla vedalaşır.



Sonraki yılları ise İstanbul’da geçer usta şairimizin. 2005 yılında, eşi Timur’la evlenir ve 3 yıl sonra da kızı Füsun’u dünyaya getirir. Kızının doğumundan sonra şiir yazamaz Didem Madak.

Canım Kızım

Sana mektup yazacağım. Çünkü artık başka bir şey yazamıyorum. Bu konuda pek de dertli değilim doğrusunu istersen. Sen bana belki bugüne kadar yazdığımdan başka türlü bir yazı yazmayı öğretirsin. Kendimi bir sonbahar ağacı gibi hissediyorum. Mutlu bir sonbahar ağacıyım ben. Yere düşen yapraklarımı eğilip topluyorum. Saçıma tutuyorum. Bakın yakışmış mı diye soruyorum. Sonra yaprakları havaya savuruyorum. Ben iki kişilik bir kabilenin me isimli kölesiyim. Çünkü sen acıktığında me diye ağlıyorsun ve bu ismimi seviyorum reis!

Canım kızım, cehaletimden şair oldum… Annesizlikten. Sen sakın şair olma!”

İlk Dönem Füsun Son Dönem Füsun
Hayatının ilk dönemi Füsun olan Didem’in son dönemi de Füsun’dur. Hem annesi Füsun, hem kızı Füsun… Madak, yakalandığı kolon kanseri sebebiyle annesi gibi genç yaşta (41) yaşama gözlerini yummuştur.

Şairlerin ölümü bizi her zaman hüzünlendirir. Oruç Aruoba’nın söylediği gibi: “Bir şairin gözleri kapanınca dünyada görülecek şeyler azalır.” Didem Madak şiirleri okunmadan da, bilmeden de elbet yaşanılır bu hayat. Ne var ki onun şiirlerini okuyan, onun yüreğini anlayabilen kişi hayatın birçok bilinmez yanının farkına varacaktır. Şu hiç durmadan dönüp duran dünyaya Didem Madak’ın gözleriyle ve şiirleriyle bakmak hayatımıza bakış açımızı değiştirecektir.
Ben de yazıma birkaç alıntıyla veda edeceğim.

“Ben seni ciğerimin köşesindeki arıza kadar sevdim.
Bir şiir seni bu kadar sever miydi sanıyorsun İstanbul?”
-Didem Madak,Ağrı

NOT:
Ölen her kadın için bir şiir yazdım.
Onları Muc’a evin karşılığında verdim
Çok ucuza.
Artık bütün üzgün oluşlarımın adı:
ANNE!

-Didem Madak,Annemle İlgili Şeyler

Şimdiden bir hatırasın
Bulutsa, tozsa, uçarsa
Bütün (aşklar) paranteze alınsın
Rüzgar çanısın, rüzgarın diline dolanırsın
Ne bir şarkısın,
ne de dillerde nağme adın
Artık bazı şarkılar kadar yaralısın

-Didem Madak,Şimdiden Bir Hatırasın

şimdi fotoğraf çekilsek gözlerimiz
bulutlu çıkar. baharın en hırpani
kadrosu arkamızda; uçurtmalar, kediler ve aşk.
şimdi her fotoğrafta defolu bir kelebek
uçar. şimdi her fotoğraf bizi dışlar,
nisansız ve insansız bir sabah. ne yapsa,
anlamaz insanın dilinden yağmur. ne yapar
açamaz kilitlenen aşkları bu zavallı çilingir,
ücra günler büyük harflerle başlar.
insan ıslansa biraz aklından kuş sürüleri mi
taşar?

-Yağmur ve Çilingir – Didem Madak

İyilik dolu akşamlarım olsun istemiştim.
Başım bir kristal avizeye çarpmış gibi şıngırdasın
Şimdi bazı akşamlar kırmızı çiçekli başımı
İşten yeni dönmüş yorgun yastığımla karıştırıyorum.
Kendim Ettim Kendim Buldum
Güzel günlerimiz oldu.
Ne parantez açmak isterdim ne bir virgül koymak.
Onlara ne söylemeliyim.
Bir şey söylemem gerekir mi?
İnsanlar aradığında gelmezler, aramadığında keşke beni çağırsaydın derler.

Viraj – Didem Madak



__________________
İyiler Kaybetmez,Kaybedilir.
ArtemiS isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 06:51